- Kategori
- Güncel
Yine vermişler gazı..

Rasmussen yine yapmış Rasmussen'liğini
NATO Genel Sekreteri Rasmussen buyurmuş; “Suriye’ye askeri müdahaleye niyetimiz yok.”
Bu açıklama NATO’nun birinci ağzından çıkan ve aynı zamanda RTE ve Hükümetinin Suriye ile başbaşa bırakıldığının teyididir.
ABD’nin de daha önce Suriye konusunda müdahaleden yana olmadığı yönündeki açıklamalarını da hatırlarsak, RTE ve Hükümetinin bu konudaki yanlızlığı bir kez daha sırıtıyor Türkiye ve dünya kamu oyu önünde.
Rasmussen ayrıca; “Suriye’ye askeri unsurlar konuşlandırma konusunda herhangi bir talep almadıklarını ve Suriye Muhalefetiyle NATO olarak doğrudan diyalog içinde olmadıklarını” bildirmiş. Yani hiç bir ülke Suriye’ye müdahale edin ya da Muhalefeti örgütleyin ve ya para yardımı yapın dememiş. Tüm bunları yapan hangi ülke?.. (Burada Aydınlık Gazetesinin Objektif ve cesur yayınlarından öğreniyoruz) Türkiye ve RTE Hükümeti.. (Eşbaşkanlık görevi gereği..)
Tabi aynı zamanda bu Rasmussen RTE’yi de zor durumdan kurtaracak paslar atmaktan da geri kalmamış. “Türk Uçağının Suriye Hava Sahasında düşürüldüğü” şeklinde çıkan haberlerle ilgili olarak, “Bunlardan çıkarılacak ders, isimsiz kaynaklara güvenilmemesi gerektiğidir.” Diyerek RTE’nin bu haberlere istinaden dünkü çıkışını destekler görünmüştür.
Yani ne şiş yansın, ne kebap..
Bu Rasmussen’i hatırlarsınız. Kendisi Norveç Başbakanı iken, Norveç’te Hz. Muhammet hakkında yayınlanan karikatürlerden sonra bu konudaki duyarsızlığı yüzünden RTE ve Hükümetinin “büyük hışmına” uğramış ve olmadık veryansınlarla (tabi ki içerdeki kamuoyuna) kahramanlık gösterileri yapılmıştır.
Gün olmuş bu zatı muhteremin NATO Genel Sekreterliğine adaylığı gündeme geldiğinde; “Hayır olamaz, gerekirse NATO’dan çıkarız,bu insanın NATO Genel Sekreterliği tarafımızdan hiç bir zaman kabullenilmez, derhal adaylıktan vazgeçmelidir.” Nidaları yeri göğü inletmişti RTE tarafından.. Hatırlayın..
Ne olmuştu sonra?.. Rasmussen Nato Genel Sekreteri olmuş ve ilk kutlayanlardan birisi de Davutoğlu olmuştu..
Buraya kadar olanlarda mutabıkmıyız?.. Mutabıkız.. Yaşandımı bu olaylar?.. Yaşandı..
Şimdi bu konudaki yorumumuza geçelim izninizle..
ABD Suriye konusunu (gücü yetmediğinden) NATO’ya havale edememiş, BOP Planı ve Ortadoğu’nun yeniden şekillendirilmesinde en önemli viraj olan Suriye Rejiminin çökertilmesi ihalesini Türkiye’ye ve Eşbaşkan RTE’ye bırakmıştır.
ABD’si, AB’si, Rasmussen’i; “Yeni Osmanlı’cılık olarak, “Orta Doğunun lider Ülkesi olarak, İsrail’e karşı kahramanlık olarak, “mülteci” babalığı olarak.” Vermişler ve veriyorlar gazı..
Artık bu gaz RTE’nin sonunu getirmeye kadar ya da Türkiye’nin sonunu getirmeye kadar dayanır mı bilinmez..
İşte Rasmussen’in bu açıklamalarını da bu çerçevede değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. Elin “gavuru” aptal değil. Maşa varken elini yakmaz. Maşa’mı?.. Onuda siz tahmin edin artık..
Saygılar..
02.07.2012