- Kategori
- Psikoloji
Yok olmuşluğun içinden...
Yok olmuşluğun içinden çıkıp gelebilsem!
Yüreğimdeki sevginin ışığıyla tekrar var olabilmek için. Kaybolmuş insanların anlayabilmeleri için hayatı , savaşmaktan yorgun düştü ruhum. Çamur deryasında çırpınan insanlar, bırakın ellerimi... Yaşamı yaşamın farkında olarak yaşayan insanlar anlayabilir beni. Boşuna uğraşmayın ele geçiremezsiniz, yok edemezsiniz içimdeki yaşama sevincini. Boşlukta sallanan bir salıncaktayım sanki, anlamsızlığın içinde kaybolan dünyada. Benliğimde beni ben yapan duygular çığlıklar içinde kayboldular. Yok artık acılar, kederler... Yok artık aşklar, hayal kırıklıkları... Gölgeler arasında bıraktım sevdaları... Yüreğimdeki titreşimler suskun ve paramparça ne varsa sevdalardan arta kalan... Şarkılar vermiyor bana ilham. Güneşin sarı saçları kızıl renge büründü. Gökyüzü küskün ağlayamıyor artık. Yağmurlar terkediyor yeryüzünü, yapraklar üzerindeki ıslak pırıltılar sisler arasında. Aşklar nefes alamıyor çıplak bedenlerin şehvetinde, doymak bilmeyen canavar faaliyette...
Sen rüzğarların delice estiği ışıklar ülkesinin ormanında kaybolan kül kedisi.
Benliğini bulmaya çalışan baykuşun haykırışları...
Güneşin kör eden ışınlarıyla kavrulan, gölgeleyemem gözlerindeki umut dalgalarını...
Yaşamın renklerini sererim dünyana kalabalıklar içinde sessizce...
Ahh, anlamsızlığın içinden bir güneş gibi doğabilsem!
Yüreğimdeki sevginin ışığıyla tekrar var olabilmek için...