- Kategori
- Gündelik Yaşam
Yok yazacaklar…

Anlamadan, hissettirmeden, neredeyse selam bile vermeden, eski bir dost gibi yanımdan geçip gidiverdi Eylül...
Sararmış yapraklarda kaybolduğum, insan nefesinin çekildiği, kır kahvelerinin nemli banklarında, şöyle ayaklarımı öne doğru uzattığım, yüzümü elleriyle okşayan rüzgârın eşlik ettiği, kaçışlarım, tembelliklerim olsun istiyordum oysa…
Sessizlik, dinginlik, serserilik, bir anlığına bile olsa; boş vermişlik!
Kâğıttan gemiler, şeytan uçurtmaları, kenar süsleri düşüyor aklıma…
Koltuğunun altına sıkıştırdığı defterlerle, okulu kırmış, kravatı cebinde, ‘tanıdıklara yakalanmasam bari’ ürkekliğinde, ne yapacağını bilmeden, gönül fırtınalarında limana yanaşamamış, dümeni kırık, su almaya başlamış, öğrenci imkânsızlığındayım…
Nerede, nasıl olduğumu bilmeden, sırf aralarına karışmadım diye, bugün de yok yazacaklar…