Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ekim '07

 
Kategori
Sivil Toplum Kuruluşları
 

Yoksuzluk ve yoksunluk

Yoksuzluk ve yoksunluk
 

Ülkemizde memur arkadaşlarımız için öyle zamanlar oldu ki, bir ekmeği bile alabilmek için saatlerce nereden para bulacağız da alacağız diye düşünmüşüzdür. Bir ekmek arkadaşlar… Hayatta zamanımızı sadece ekmek için adamış biz Milli Eğitim Çalışanları öyle zamanlar geldi ki evimize gidemez, nefes alamaz duruma geldik. Kimi zaman boynumuz büküldü kimi zaman karnımız zırladı, ama onurlu halimizden bir kez dahi taviz vermeden, alnımız açık göğsümüz kabarık, gezdik. BİZ MİLLİ EĞİTİM ÇALIŞANIYIZ DEDİK…

Alnımız açık göğsümüz kabarık gezerek, onurlu işimizle hep gurur duyduk, eğitim çalışanıyız dedik, ya da kendimizi Eğitim Çalışanı bilerek hep çalıştık çabaladık. Bizi Eğitimin bir parçası olarak görmeyen kurtlanmış kafalar, bizi var olma mücadelemizde hep yalnız bıraktılar. Var olduğumuz yerde yokmuşuz muamelesi görerek bu YOKSUZLUK durumunu benimsediler. Çoğu zaman bu durum o kadar alışılır hale gelir duruma gelerek, bakanlarımız çıkarak "YOKSUNUZ…" dedi.

Burada kalmadı tabi; aynı kurumda çalıştığımız arkadaşlarımız da bizleri görmez hatta umursamaz hale geldi. Aynı yola başvurmuş biz Eğitim Çalışanları çoğu zaman aynı masada oturmamıza rağmen menfaat durumunda masada olduğumuz fark edilmeyerek, ellerinin tersiyle itildik. Bir o tarafa bir bu tarafa yıllarca savrulduk. Öyle zaman oldu ki, bu öyle zaman bu zaman; kendi sıfatımızı bilemez, kendimizi göremez duruma geldik. Bir adım daha ileri giderek bizlerin çalıştıkları ortamın bize değil de başkasına ait olduğunu hissettik ve alıştık. Oluşan soru işaretleri bir bir köreldi ve sonuçta benliğimiz içinde benimizi unutur ben bilmez duruma geldik.

Ben neyim sorusunu sormak artık suç işler duruma geldi. Ben neyim diye soramaz, adım atamaz, nefes alamaz bir ortamda 3-5 kişiyle yapılamayan benliğimizin ortaya çıkmasını sağlayamadığımız yok ortamında, yoksun diyenlerin olduğu bir grubun içinde YOKSUNLUK psikolojisine kapıldık. Çoğu arkadaşım bunu fark edemedi. Görülmek istendiği şekilde aşılanan sistem, o kadar büyüdük ki sistemi yapmaya çalışanlarda YOKSUN demeye başladı.

Her taraftan kuşatılan ve Yoksunluk durumuna düşürülen Eğitim Çalışanlarının içinde bu YOKSUZLUK VE YOKSUNLUK durumuna dur diyen 3-5 kişi çıktık ve biz varız dedik. Artık varız BİZ VARIZ…

İster bakan olsun, ister bakmayan artık biz, biz olmaya başladık, var olma mücadelesi değil bu varlığımızın bilinmesi mücadelesi… Bizi yok sayan zihniyetin çürütülmesi mücadelesi… Yok deyip de görmemezlikten gelenlerin gözlerine batma mücadelesi. Bu mücadele öyle bir mücadele ki görmeyenlerin yok olup gidecekleri bir mücadele… Bu mücadele YOK sayılmama mücadelesi… Bu mücadele BİZİ BİZ YAPAN RUHUN MÜCADELESİ…

 
Toplam blog
: 11
: 655
Kayıt tarihi
: 08.06.06
 
 

04.06.1980 yılında Kocaeli Kandıra İlçesinde doğdum. 1996 yılına kadar Kandıra'da 1996 sonrası İzmit..