Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Eylül '08

 
Kategori
Magazin
 

Yokum diyooooor!

Yokum diyooooor!
 

http://www.fotosearch.com


Sıradan insanların nasıl birer reyting makinesi haline geldiğini izliyoruz yarışma programlarında...

Kendi halinde, az konuşan, kamera karşısında sıkıntıdan ellerini nereye koyacağını bilemeyen insanlar, <ı>kutu açmaya başlayınca evrim geçiriyor.

Kimi sabah programına sunucu, kimi ana haber bültenlerine konu oluyor...

<ı>“ Yokum diyooooor!”

Yarışmanın mekaniği her gece aynı, kura ile yarışmacı belirleniyor, sıra ile kutular açılıyor...

Sözde bankacı <ı>( bana göre Acun’un eski kameramanı Esat) para teklif ediyor, stüdyodakiler her söyleneni çılgınca alkışlıyor, yarışmacılar bütün hünerlerini sergiliyor... Kimi çoluk çocuğunu, kimi ana babasını getiriyor, kimisi mahallede ne kadar arkadaşı varsa topluyor...

Her fırsatta yarışmacılar birbirine sarılıyor...

Her fırsatta kaynaşma oluyor...

<ı>Acun bey hislerinize güveniyorum, rica etsem kutumu uğurlu ellerinizle siz açar mısınız?

***

Yeri geldiğinde atıp tutuyoruz ama seviyoruz bedavacılığı, beynimizin bir köreşesinde sürekli havadan para kazanma projeleri üretiyor, fırsat bulduğumuzda da uygulamaya koyuyoruz.

<ı>Yarışma programlarına başvuru sayısının yüz binleri geçmesinin başka açıklaması olabilir mi?

Olabilir!

Kısa yoldan şöhret olma isteği, ekranda görünme ve tanıdıklara selam gönderme dileği...(!)

Yarışmacıların sonraki günlerini merak ediyorum ben, mesela geçen yıl bu dönemlerde yarışan insanlar nerede şimdi?

Aldıkları para ile ne yaptılar?

Hayrını görebildiler mi?

Söyledikleri gibi kredi kartı borçlarını ödediler mi gerçekten, umdukları gibi nefeslenebildiler mi?

Olmaz ya!

<ı>Haydan gelen huya gitti mi?

***

Uzun lafın kısası, yarışma programlarına katılan insanlara, milyonların gözü önünde bu kadar büyük paralar verilmesini tasvip etmiyorum...

Geçmişe dönelim...

Piyangodan büyük ikramiye kazanan milyarder, neler yaşamış, para mutluluk getirmiş mi şöyle bir göz atalım.

YEŞİM A. : 2003'te 2 trilyon çıktı. Kavga etmeye başladığı 8 yıllık eşiyle boşandı. Kocası "Para çıkınca beni boşadı" diye suçladı.

SALİH B. : 1985 ve 1997'de iki büyük ikramiye kazandı. Bahtiyar'ın huzuru kaçtı, "Mafya beni bulacak" diye bunalıma girip, eve kapandı.

AYHAN Y. : 1995'te zengin oldu. Memurluğu bıraktı. İşyerleri elinden gidince "Memurluğa geri dönmek istiyorum" dedi.

SALİH G. : Salih Dede. 1989'da 5 milyar kazandı. 1 yıl sonra öldü. Tek başınaydı, yüzlerce akrabası çıktı. DNA testi için mezarı açıldı.

NECMİ Y. : 2004'te 10 trilyonun dörtte birini kazandı. İkramiye yüzünden kavga çıkaran oğlu, bıçakla Yıldırım'ı boğazından yaraladı.

Rahmetli Barış Manço’nun eski bir şarkısı ile toparlayayım yazıyı.

<ı>Diyeceğim o ki kişi yetinmeli
Yaşam dediğin kısacık bir çizgi
Namus şeref onur hepsi güzel ama
En önemlisi helal alın teri

Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür dersen
Kaz gelen yerden tavuğu esirgemezsen...

<ı>

<ı>

Not Piyango milyarderliği ile ilgili bölüm http://www.moralhaber.net/ adresinden alıntıdır...

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..