Yokum diyorrrr

Fenerbahçe bu seneki Şampiyonlar Ligi istikrarını! korudu, yine kazanamadı ve Şampiyonlar Ligi'nden sonra UEFA Kupasında da yokum dedi.
Kadroyu bildiğimizden umudumuz azdı. Çünkü kadro Denizli maçında hiçbirşey yapamayan, pozisyon dahi üretemeyen kadroyla aynı yapıdaydı. Maçın başında baktık ki Dinamo Kiev'de kötü ama pozisyonları olmasa da mücadeleleri vardı. Üstelik bu sahaya alışıklardı. Bizimkiler buz pateni yaparken onlar çoğu pozisyonda ayakta kaldı.
Yediğimiz gole şaşırmadık çünkü Türk takımları Avrupa'da genelde bu tarz hatta daha kötü goller yemeye alışıktı. Yenilen golde Volkan'a parantez açmak lazım. Buzlu saha Eremenko topla geliyor, topu kontrol edememe şansı yüksek buna rağmen hem yanlış çıkıp hem de bacakları açarak adamın üzerine gelirsen adamın ekmeğine yağ sürmüş olursun. Nitekim topa vurdu yağda kayar gibi gitti gol oldu. Peki sadece Volkan'a tüm yenilgiyi fatura etmek doğru mu? Hani her yenilgide bir sorumlu lazım ya bu sorumlu olsa olsa Volkan olur mantığını bir yere bırakalım. Maçta pozisyonumuz yoktu. Sahada oynayan oyuncular içinde; sakatlanana kadar Selçuk, birazda Gökhan Gönül oynamaya çalıştı gerisi yattı. Hele benim çok şey beklediğim Deivid ve Alex maçta yoktular. Deivid bacağını sakındı yumuşak kaldı, pas hatası geldi gol oldu. Hocamız Alex'i geri çektiği için Alex son haftalardaki kötü oyununu sürdürdü. Güizayı yazmaya gerek yok, ne kadar topu bilen biri de olsa ne güçlü, ne top tutabilen bir forvet. Kafasına gelen tek ortada kafasıyla ters köşeye yere vurarak atacağı glü kaleciye "al oyuna başla" diye eline attığında bu daha iyi anlaşıldı. Kezman niye gitti o zaman. Kezmanda derbilerde gol atıyordu zaten.
Zaten Maldonado oyuna girdikten sonra tebessüm ettim ve maçı öyle bitirdim. Çünkü komik, takımın gole ihtiyacı var giren oyuncu Maldonado, aslında bu Fenerbahçe'nin bu seneki durumunu özetliyor maalesef. Her alanda yapılan yanlışların son halkası.
Fenerbahçe forması üstünde olan bir oyuncu rakibine tekme atmaz, kendini numaradan yere atmaz. Bunları yapanın Fenerbahçe'de işi olamaz. Hocamızın her maçın sonunda söyledikleri hala Fenerbahçe'nin büyüklüğünü kavramadığının göstergesidir. Geçen senenin çeyrek finalisti takımımız üstüne daha iyi transferler yaparak yerini sağlamlaştırmak ve daha ileri gitmek yerine bu hallere düştü. Umarım transfer işinde ben herşeyi bilirim diyen tek adam modeli yerine işi profesyonellere bırakma modeli benimsenir de en azından seneye yine Şampiyonlar Ligi görürüz.