Yol İş Sendikası üyesi işçiler AKP önünde taşeronlaşmayı protesto etti

Yol İş Sendikası Burdur Şubesi üyesi bir Grup işçi AKP İl Başkanlığı binası Önünde toplanarak taşeronlaşmayı Protesto eden bir basın açıklaması yaptı.

AKP il binası önünde toplanan bir grup Yol İş üyesi işçi, bir yandan kamuoyunda “bölünme anayasası” olarak anılan anayasa çalışmalarının “sabırlı bir tutumla en geniş katılım ve mutabakatı hedeflemesi” isteği yanında, Büyükşehir Belediyelerinin Sınırlarının Değiştirilmesiyle 13 İlde Büyükşehir Belediyesi Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarı Taslağında ortaya çıkacağı iddia edilen olumsuzluklara dikkat çekmek ve taşeronlaşma sürecini protesto etmek için basın açıklaması yaptı.

Şeker İş Burdur Şube Başkanı ve Türk İş İl temsilcisi Mustafa Onay ve Yönetim Kurulu üyeleri, Eğitim Sen Burdur Şube Başkanı Ünal Bülbül ve ÖDP Burdur İl Başkanı Sadık Akın’ın da destek verdiği basın açıklamasında basın metnini Yol İş sendikası 1 no.lu Şube Yönetim Kurulu üyesi Musa Kurt okudu.

Musa Kart, “kuşkusuz atılan adımların, yenilik ve gelişmelerin en geniş manada halkımız tarafından öğrenilmesi, tartışılması ve görüş bildirilmesi, tıpkı Anayasa hazırlık çalışmalarında olduğu gibi sabırlı bir tutumla en geniş katılım ve mutabakatı hedeflemesi gerekir” diyerek, Bazı Büyükşehir Belediyelerinin Sınırlarının Değiştirilmesi ile 13 İlde Büyükşehir Belediyesi Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarsısı Taslağının getireceği olumsuzluklara ve taşeronlaşmaya dikkat çekti.

Musa Kurt, tasarı taslağının milyonlarca vatandaşın ve 10 binlerce işçiyi doğrudan ilgilendiren sonuçlarının olacağını iddia etti.

BAŞBAKAN SÖZVERDİĞİ HALDE KÖY HİZMETLERİNDE İŞÇİLER MAĞDUR OLDU

Bu bağlamda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2005 yılında Köyhizmetleri Genel Müdürlüğü’nün kapatılması sürecinde, “amacımız köy ve köylüye daha hızlı ulaşmak, bu nedenle yerel yönetimleri güçlü kılmak istiyoruz. İl Özel İdarelerine devredilen işçilerin sadece işvereni değişecek. Bunun dışında başka bir sorun yaşanmayacak. Kefili benim” şeklinde söz vermesine rağmen, 6111 Sayılı Torba Kanunla işçilerin yerlerinden edildiğini, işyerlerinin değiştiğini, yurtlarından yuvalarından edildiğini ve başka kentlere nakledildiğini vurguladı.

GENE HALK MAĞDUR OLACAK

Yeni büyükşehir belediyelerinin kurulmasını sağlayacak yeni yasa tasarısının ihdası ve uygulanması halinde 3 büyük olumsuz sonucu olacağına dikkat çeken Kurt, yerel yönetimlerin genel bütçeden aldıkları payın düşürülmesiyle “hizmetlerin kaliteli ve kalifiye personelle görülmesi”nin engellenebileceğini; köy ve beldelerin mahalleye dönüştürülmesi sonucu buradaki vatandaşların yeni vergi, harç ve harcamalara katılım yükleri getireceğini ve nihayet, Türkiye nüfusunun yüzde 16’sını oluşturan yaklaşık 12 milyon köylü kitlesinin yol, gölet, kar mücadelesi gibi hayati ihtiyaçlarının giderilmesinde aksaklıklar yaşanacağını iddia etti.

YOL İŞ’E 6.500 TAŞERON İŞÇİ ÜYE EDİLMİŞTİR

Kurt, Karayolları Genel Müdürlüğü işyerlerinde taşeron işçiler çalıştırıldığını, taşeron işçilerin hukuki durumlarıyla ilgili Yol İş Sendikası’nın yoğun mücadeleler verdiğini belirterek, “sendikasız ve güvencesiz çalıştırılan bu işçilerin başvuruları üzerine üyelik işlemlerinin gerçekleştirilmiş” olduğunu, bu kapsamda yaklaşık 6 bin 500 taşeron işçinin üyeliğini yaptıklarını, “taşeron işçilerin işvereni görünen aracı firmalarla Genel Müdürlük arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olduğu gerçeğinden yola çıkarak, Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine Ankara İş Mahkemesinde 6 bin 411 dava açtıkları”nı belirtti.

4.115 TAŞERON İŞÇİ MAHKEMEDE GÜVENCEYE KAVUŞTU

6 bin 411 davanın 4 bin 593’ünün ilk derece mahkemelerinde sendika lehinde sonuçlandığını, “davacı işçilerin Karayolları Genel Müdürlüğü’nde çalıştırılmaya başlandığı ilk günden itibaren Müdürlüğün işçisi oldukları yargı kararıyla tespit edildiği”ni belirten Kurt, bu kararların 4 bin 115’sının Yargıtay’ca onandığını, diğerlerinde davanın sürdüğünü ifade etti.

Kurt, taşeron işçilerin Müdürlüğün işçisi olduğuna karar veren mahkeme kararı üzerine Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın Maliye Bakanlığı’ndan kadro istediğini, ancak Maliye Bakanlığı’nın buna cevap vermeyerek “zımnen reddettiği”ni, sendikanın ise bu karara Ankara 2. İdare Mahkemesi’nde dava açtığını belirtti.

Kurt şu görüşleri ileri sürdü:

KADROLU İŞÇİLERDE İŞLERİNİ KAYBEDEBİLECEK

“Bu durum yalnızca aracı şirketler vasıtasıyla çalıştırılan davacı işçileri mağdur etmekle kalmayacak, bütün işler hizmet alımı suretiyle görüleceği için Karayolları Genel Müdürlüğü’nde yıllardır kadrolu olarak çalışan işçilerin hepsini ‘ihtiyaç fazlası’ haline gelmesine ve nihayet işlerini kaybetmelerine yol açacaktır.”

KARAYOLLARI İŞ MAKİNELERİ ATIL HALE GELECEK

“Ayrıca bu durumun Karayolları Genel Müdürlüğü’nün sahip olduğu 264 milyon 297 bin 153 dolar değerindeki 11 bin 555 adet işmakinesinin de atıl hale gelmesine neden olacağı açıktır”uyarısında bulunan Kurt sözlerine, “görüldüğü üzere Karayolları Genel Müdürlüğü’nce izlenen yöntem hiçbir sorunu çözemeyeceği gibi telafisi mümkün olmayan yeni sorunlar yaratacaktır. Durumu kamuoyunun bilgisine sunarız.” Diyerek son verdi.