- Kategori
- Yolculuk
Yola çıkmadan önce...
Uzun zaman geçmiş uzun yola çıkmayalı... En son uzun yolculuklarımda hep 'uçan demir kuşlar' ile olmuştu...
Şimdi yolculuk için hazırlık zamanıdır, kontrol edilmesi gereken ne çok şey varmış. Ayrıntıları atlamamak için aklıma gelen herşeyi not almak durumunda kaldım geçtiğimiz bir iki gün boyunca...
Öncelikle araç ile ilgili ayrıntılar -ki bunları yarın sabah yola çıkmadan önce yeniden kontrol edilecek.
Sonrasında yanıma alacaklarıma ait ayrıntılar. Ne zaman yola çıksam daha yolculuğun ilk kilometrelerinde aklıma unuttuklarım gelmeye başlar. Bir de aslında yanıma aldığım ama 'acaba almadım mı?' şeklinde hastalıklı sorular sormama neden olan unutkanlıklarım. Sonunda yaptığım şey; durup bagajı, çantalarımı kontrol etmek olur.
Bu sefer daha rahat ve bu sorulardan uzak bir yolculuk planlıyorum. En azından benim atladığım noktalar olmasın beni yavaşlatan başka bir sorun olursa onun içinde 'takdiri ilahi' denir herhalde.
Bu sabahla birlikte hava da değişti ama olsun ben yağmurlu havalarda araba kullanmayı severim 'İstanbul trafiğinden' bahsetmiyorum tabi ki! Oysa ki geçtiğimiz üç gün boyunca baharı yaşamıştık ama biz buna alışığız bütün hafta içi hava günlük güneşlik olur bizim kendimizi dışarı atabileceğimiz günlerde hava kapalı olur...
Yolculuk üzerine başladım ama aslında yolun beni nereye götürdüğü daha önemli. İnsan sevdiği insan ile ayrı şehirlerde yaşıyorsa yollar daha bir anlamlı görünüyor gözüne. Ya buluşmaların başlangıcı ya da ayrılıkların başlangıcı oluyor herzaman yola çıkışlar. Biz buna alıştık artık, ilk günlerdeki kadar yakmıyor canımızı -ki biz aynı ülkenin ayrı şehirlerinde yaşamanın ötesinde ayrı ülkelerde de hala birlikte kalmayı başarabilmiş bir ilişkinin başrol oyuncularıyız. Ne binlerce kilometre ne de aylar sebep olamadı sonumuza, izin vermedik... Şimdi baktığımda birlikte geçirdiğimiz yılların toplamı -ki bu universite yıllarımıza denk geliyor (mezun olalı beş yıl olmuş!) ayrı geçirdiğimiz yılların toplamından daha az ve biz birlikte kalmayı başarabilmişiz, ne mutlu bize. Dejenere aşkların günlerle gecelerle sınırlı yaşandığı günümüzde tüm olumsuzluklara rağmen hala 'biz' ile başlayan cümleler kurabiliyoruz.
Biz birlikte geçiremediğimiz tüm günlere özellikle de özel günlerimize 'Malesef Günü' diyoruz. Dün de bir malesef günüydü bizim için, sevdiğim insanın doğum günüydü ve telefondaki sesler ile yetinmek durumunda kaldık yine. Olsun dedik biliyoruz ki iki gün sonra yan yana olabileceğiz bu nedenle de bu sefer hediyemi kargoya vermekten kurtuldum. Bir de hediye seçimi var ki dillere destan, düşünsenize hayatınıza yıllardır anlam katan biri var ve siz o anlam olmadan nefes almayı dahi düşünemiyorsunuz. Hediyesinin de çok anlamlı ve özel olmasını istiyorsunuz gördüğünüz hiç birşey yeterince anlamlı gelmiyor. Biliyorsunuz ki sizin varlığınız bile yeterli olacak onun için ama yine de özel birşeyler yapmak istiyorsunuz günlerce arayıştan sonra işte bu diyebileceğiniz birşey bulduysaniz ne güzel.
Umuyorum düşündüğüm gibi geçsin yolculuk ve buluşma anı, sonrası yine yolculuk geri dönüş için ama üç günlükte olsa birlikte zaman geçirmek keyifli olacak eminim.
Zaman çalışma zamanı çünkü; Cuma günü izinliyseniz o günün işlerini bugunden bitirmek durumundasınız demektir...