Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '22

 
Kategori
Sinema
 

Yoncadan Düşen Bir Yaprak

Türkan Şoray, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit ve Fatma Girik. Türk Sineması’nın 1950’li yılları sonrasının gelmiş, geçmiş en büyük kadın oyuncularından bu dört ismin, hiç şüphesiz biz sinemaseverlerin film hafızasında önemli yerleri vardı. Türk Sineması’nın ancak 1980’li yılları sonrasına şahit bir Y kuşağı olarak, her ne kadar bu dört Türk sineması ekolü ve nicelerinin oyunculuk geçmişleriyle ilgili yeterli bilgiye sahip olamasak da, izlediğimiz her filmleri, bizde zamanla onlara karşı gizli hayranlıklar yarattı. Oynadıkları filmler ve canlandırdıkları karakterlerde onları daha da sevdik.

Dört yapraklı yoncaydı onlar. Türk Sineması’nın dört yapraklı yoncası. Oynadıkları ve âdeta birer efsane oldukları her filmde; genellikle hikâyenin iyi kalpli, mazlum ve gözü yaşlı esas kızıydılar. Türkan Şoray (Sultan) ve Fatma Girik, yoncanın diğer iki yaprağından farklı olarak, her türlü zorbalığa göğüs geren, kafa tutan, sağlam karakterli bir Anadolu kadınına dönüştü kimi zaman. Fakir Baykurt’un aynı adlı romanından ikinci kez beyaz perdeye uyarlanan 1985 yapımı Yılanların Öcü filmi; Fatma Girik’in oyunculuğuyla, sinemasever belleğime belki de en çok kazındığı yapıtlardan bir tanesi oldu.

Kadir İnanır ile başrolünü paylaştığı filmin hikâyesinde; Anadolu’nun ücra bir köyünde, köyün sorunlu kişiliği Haceli ile Fatma, köydeki kuraklık ve nem sebebiyle yeni bir eve ihtiyaç duyarlar. Bu sebeple de yeni bir ev yaptırmak zorunda kalırlar. Bu yeni evin yeri, başka bir köylü aile olan Irazca Ana ile oğlu Bayram’ın yaşadıkları evin hemen önüdür. Haliyle Irazca Ana ile ailesi tarafından istenmeyen bu inşaat, köyün çıkar peşindeki muhtarının da destekleri sayesinde temellerine kavuşur. Ancak asıl hikâyenin başlayacağı sonraki bölümde, bir ev yüzünden iki aile başta olmak üzere tüm karakterler türlü dramlara konu olurlar.

Şerif Gören’in yönetmenliğini yaptığı filmde, Irazca Ana’yı usta oyuncu Fatma Girik, oğlu Bayram’ı da usta oyuncu Kadir İnanır canlandırdı. Köyün çıkar peşindeki muhtarını ise usta oyuncu İhsan Yüce oynadı.

Fatma Girik’in sinemasever belleklerimde yer edinen film ve karakterlerinden bir tanesi de, hiç şüphesiz 1970 yılında yönetmenliğini Süreyya Duru’nun yaptığı Şoför Nebahat filmi oldu. 1960 yapımı filmin beyaz perdeye ikinci uyarlamasında Şoför Nebahat’e, yine usta oyuncu Fatma Girik hayat verdi. Yönetmenliğini Süreyya Duru’nun yaptığı filmin oyuncu kadrosunda Fatma Girik ile birlikte; İzzet Günay, Oya Peri, Münir Özkul, Sami Hazinses, Metin Serezli ve Kayhan Yıldızoğlu gibi o dönemin Türk Sinemasının usta isimleri de rol aldı.

İlk olarak 1960 yılında beyaz perdeye uyarlanan ve Şoför Nebahat’i, usta oyuncu Sezer Sezin’in canlandırdığı filmin hikâyesinde; taksi şoförü olan babasının kalp krizi geçirip, ölmesinden sonra ailesinin geçimini sağlamak üzere babasının taksisinde şoförlük yapmaya başlayan Nebahat’in, yaşadığı şehirde kadınların taksi şoförü olarak çalışması hoş görülmemesine karşın, zamanla taksicilerin jargonunu öğrenip, mesleğini yapmaya devam etme mücadelesi konu alınıyor.

Bir filmi ilgi çekici ve izlenebilir yapan, filmin konusu olduğu kadar hiç şüphesiz oyuncularıdır. Ne kadar yıllanmış olsalar da, bugün bile ilgiyle izlemeye devam ettiğim neredeyse pek çok Türk filminin ana kadın karakter oyuncularından bir tanesiydi, Fatma Girik.

Öğrencilik yıllarımın ilk demlerinde, Şişli ve çevresinin bambaşka bir havası, ruhu vardı. Fatma Girik, o çehrenin oluşumunda belki de en çok katkısı bulunan isimdi. 1989 ile 1994 yılları arasında Sosyal Demokrat Halkçı Parti’den Şişli Belediye Başkanlığı yapan Fatma Girik; bu süre içerisinde Şişli’yi, âdeta İstanbul’un kültür ve sanat merkezi haline getirdi. Bugün bile Şişli’nin, İstanbul’un kültür ve sanat merkezlerinden biri olarak anılmasının temelinde bir bakıma onun harcı yatıyor diyebilirim.

Birçoğumuza göre dört yapraklı yonca; şansın, uğurun simgesidir. Ama gün, tamamen şanssızlıkla ve uğursuzlukla ağardı bugün. Son dakika gelişmesi olarak, sabah haberleri kuşağında verdiler acı haberi. Yoncadan bir yaprak düşmüş, nice zamandan beri tedavi gören Fatma Girik vefat etmiş.

Irazca Ana, Şoför Nebahat… Mekânın Cennet, melekler yoldaşın olsun menekşe gözlü efsane. Selam götür bizlerden; Ayhan Işık’a, Münir Özkul’a, Kemal Sunal’a, Hulusi Kentmen’e, Vahi Öz’e, Sadri Alışık’a, Ayşen Gruda'ya, Halit Akçatepe'ye ve nicelerine….

 
Toplam blog
: 266
: 1321
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

1982 yılında İstanbul'da doğdum. Açık Öğretim Fakültesi İşletme Lisans eğitimimi 2005 yılında tam..