Yorgancı'nın şiirsel anlatımı

Orhan Yorgancı’yı 15 yılı bulan zaman sürecinde tanırım. Birbirimize kitap imzaladığımız; eğitimden, sanattan ve kitaptan söz ettiğimiz kısa süreli anlar oldu. Boş durmayıp çalışan ve yararlı hizmetler üreten yazar ve eğitim yöneticisi olarak tanıma şansını yakaladım. Önerisi üzere bir yıl, genel müdürlüğünü yürüttüğü Kartal Ahmet Şimşek Eğitim Kurumları’nda Türk dili ve edebiyatı öğretmenliği de yaptım.

Deyimleri öykülemek ya da fıkraları şiir diliyle kitaplaştırmak, eğitimci yazar ve uğraştaşım Orhan Yorgancı'ya özgü bir ustalıktır. O, bu çalışma ve çabasının sonucunda üç değerli kitap yayımlayarak okumaya ilgi duyanlara sunmuştur.

Eğitim öğretim yılını kutladığım bir telefon görüşmemiz sonrasında, bana yayımladığı kitaplardan göndereceğini belirtti. Birkaç gün sonra üç kitap aldım. Yapıtlar, o işlek ve özgün yazıyla “Değerli meslektaşım Muhsin Durucan’a 10.09.2008 adı ve imza"sını taşıyor. Mutlu oldum! Sonrasında F klavyenin tuşlarına dokunarak karınca kararınca değerlendirme gereğini duydum.

İlkin yapıtların ortak özelliklerini dile getirmek istiyorum. Matsan Matbaacılık’ta basılmış, kuşa-parlak karton kapak arasında, resim öğretmeni Raşit Yakalı’nın becerikli kaleminin ürünü renkli çizmece görüntülerle bezenmiş, arka kapaklarda fotoğrafı yanında Orhan Yorgancı özgeçmişi yerini almış ve sayfalarda 1. Hamur, nitelikli kâğıt kullanılmıştır. Ayrıca bir sayfada konuya uygun renkli çizmece (karikatür) ve karşısında metin ya da şiir düzenlemesi yapılmıştır.

Çıkar ağzındaki baklayı: 120 sayfa oylumlu(hacimli), içindekiler ve yazarın sunuş yazısından sonra deyimlerimizden esinlenerek kısa öyküler durumunda kaleme alınmıştır. Atı alan Üsküdar’ı geçti, çayı görmeden paçayı sıvamak, lafla peynir gemisi yürümez, gibi...

Şiir Diliyle Nasrettin Hoca Fıkraları: Oral Yayınları çıkışlı, 96 sayfa oylumlu, içindekilerden sonra ünlü sanatçı Müjdat Gezen önsöz yazmış, yazarın sunuş yazısından ve Nasrettin Hoca ile ilgili kısa bilgi aktarımından sonra Hoca fıkralarından devinimle kısa ikilikler durumunda kaleme alınmıştır. Ayrıca son dizeler, okura öğüt verme amaçlıdır. Kazan öldü, parayı veren düdüğü çalar, ipe un serilir mi?, gibi...

Şiir Diliyle Bektaşi Fıkraları: 212 sayfa oylumlu, içindekilerden sonra ünlü sanatçı Leven Kırca’nın özgün kalem yazısı önsözüyle, yazarın sunuş yazısından sonra Bektaşi fıkralarından esinlenerek kısa ikilikler durumunda kaleme alınmıştır. Ayrıca son dizeler, bu yapıtta da okura öğüt verme amaçlıdır.

Son yapıtın son sayfasındaki son şiirsel fıkrayla yazımı sonlandırmak istedim:

“ZOR OLAN

Sormuşlar Bektaşi’ye:
“Düşün cevap ver biz.
En zor ve en kolaydır,
Dünyada acep nedir?”

Bektaşi şöyle demiş:
“Kolay: Akıl vermekmiş.
Zor ise: Önemlidir,
Kişi kendin bilmektir.”

*

Haddini bilmek çok önemlidir.”

Eğitimci yazar Orhan Yorgancı’yı kutluyor, esenlikler diliyorum.

***

Muhsin DURUCAN