- Kategori
- Kültürler
Yörükler dünyasına bir bakış (2)

Bir Yörük güzeli...
Yörük ve Türkmen aynı manaya geldiklerini görüyoruz. Yukarıdaı da değindiğimiz gibi Prof. Dr. Mehmet Eröz, Prof. Dr. Faruk Sümer, Prof. Dr. Fuat Köprülü, Prof. Dr. Sadi Irmak, İbrahim Kafesoğlu ve Muzaffer Ramazanoğlu gib değerli bilim adamlarımızın i yapmış oldukları araştırmalarda Yörükler ve Türkmenler bağlamında aşağı, yukarı aynı noktalarda birleştiklerini görüyoruz.
Yine Prof. Dr. Mehmet Eröz’ün yaptığı araştırmalarına dönüyoruz. Rahmetli Mehmet Eröz yazılarının bir yerinde aynen şöyle diyor:” Dinar ve Türkmenlerinde, Silifke havalisinde düğün arifesinde gençler dağa, yemek pişirmede, meydan ateşi yakmada kullanılarak odun temini için dağa giderler. Odunui ilk getirene hediyeler verilir. Onu ilk getirenin itibarı büyük olur, bu ilk getirilen oduna ( yüğrük) odunu adı verilir. Bütün Yörükler bu kelimenin (Yörümek). Fiilinden geldiğine hem fikirdirler. Bundan dolayı Yörük, yürük, yörüdü, kılı deriyi sürüdü “ kelimeleri ve tekerlemesi bu görüşlerimizi teyit ediyor.
Prof,DR. Faruk Sümer Kıırmak’ın doğusundaki Türk göçebelerine Türkmen, batısındakilere de Yörük denildiği yapılan araştırmalarda görülmektedir. Prof. Dr. Tayyip Gökbilgin’ne göre Anadolu’da Yörüklerin yer aldığı bazı yöreler ve şehirler şunlardır: Kayseri, Niğde, Adana, Maraş havalisinde Yörüklere ( Aydınlı ),denildiğini, Silifke’de bir Yörük aşiretinin ismiyle anılıyor. Sarıkeçili, Doğu’da ve İran’da ( Karakoyunlu Türkmeni), olarak bilinen konan, Göçler, Antalya, Konya, yine Adana Havalisinde ( Karakoyunlu Yörüğü) adını alıyor. Bunlardan başka Anamur’dan başlayıp Torosları takiben Tarsus, Namrun Yaylasında son bulan Yörüklerin göç yolu olan güzergaha Türkmen Yolu denmesi, Silifke havalisinde bir kısım Yörük aşiretlerinin adının Keşli Türkmenli, Avaş Türkmenli, Türkmen Uşağı adının verildiğini görüyoruz. Fakat tüm bunlara rağmen (Yörük) le (Türkmen)’in aynı etnik zümreye açık bir bilgi olsun iki kelime olduğunu rahatça söyleyebiliriz.
Yapılan araştırmalara göre ( Ziya Gökalp’a göre ),Sosyolojik araştırma ve incelemelerine göre Türkmen aşiretlerinin Kürtleştiği de görülüyor. Kürtlerin de Türkmen olduklarını unutmayalım. Çünkü gelenek ve görenekleri birdir. Örneği bugün Kayseri ( Sarız ), ve Urfa havalisinin asıllarının Türkmen olduğunu söyleyen, fakat hiç Kürtçe bilmeyen, konuşmayan Beydilliler mevcuttur. Keza Urfa havalisinde de ve özellikle Siverek, Hilvan, Akçakale, Viranşehir ve Suruç bölgesinde yaşayan ( Karakeçililer ) de aynı görüşü paylaşmaktadırlar. Adana, Kozan’ın beş köyünde kürt köyleri diyorlar. Bunların hepsi halis Türemendirler ve tek bir kemlime Kürtçe konuşmuyorlar ve Kürtçe de bilmiyorlar.( 3 )
Şunu da ilave etmek isterim. Ben şahsen 1970- 1985 yılları arasında Mardin- Kızıltepe Ova köylerinde adım adım gezdiğim köyler vardır. Bunların bir kısmı halk arasında “ Koçerler, Göçerler “ diye anılıyor. Burada koyunculuk, devecilik ve küheylan atları olan koca kıl çadırlarda yaşayan göçebe Yörüklerle tanıştım. Çaylarını kahvelerini içtim, yemeklerini yedim. Halis ve öz be öz Türkmendirler.
Yine Diyarbakır, Siverek ve Hilvan köylerinde onlarla birlikte oldum. Benim de aile olarak yörükler arasında yakınlarım, akrabalarımız vardır. Büyüklerimiz özellikle Karakeçiler ailesinden geldiğimizi söylerler. Yörükler temiz ve namuslu insanlardır...Siverek’te Türkmen olduklarını söyleyen Yörük aşiretlerine rastladım. Gururla Yörük ve Türkmen olduklarını ifade ettiler. Bu obalarında Türkmen beylerinin ellerinden acı kahve ( Mırra )yı dahi içtim. Onyların nedenli konuksever ve gönüllerinin vatan sevgisiyle dopdolu olduklarına şahit oldum.
1- Prof. Dr. Faruk Sümer, Çukurova Tarihi, Ankara, 1964.
Abdülkadir Güler
26.05.2017- SÖKE