Yorumsuz Blog, meyvesiz ağaç gibidir.

Yazımın başlığı Atasözü gibi oldu. Ama ne yapayım, daha önce de yazmıştım, Bloglar boşa akan bir nehir olmasın.

Genellikle okuduğum tüm bloglara, iyi veya kötü bir yorumda bulunuyorum. Blogda yazılan bir şiir, insanın gününü aydınlatıyor. Veya hassas bir yazı duygulandırıyor. Neticede hangi konuda olursa olsun blog yazıları ilgi çekici oluyor ve bir emek ürünü olduğu için de yorum yapmak ihtiyacı doğuruyor. Bir de yanlış bir fikri savunuyorsanız size yol gösteriyor bu yorumlar.

Güzel bir çam ağacına hiç taş atan birini gördünüz mü? Ama üstü meyva dolu ağaçlar taşlanır.

Öyle güzel yazılar okuyorum ki, en fazla iki veya üç yorum almış. Ama 150 kere tıklanmış. Eğer 150 kişiden 3 kişi yorum yapmışsa, demek ki yazı boşuna yazılmış diye değerlendiriyorum ve şaşırıyorum.

Bence yorumlar bir yerde Blogların puanlandırılması demektir. Zaten bir başka sitede gördüğüm uygulama " not verdikten sonra yorum yapmaya izin verme " şeklindeydi.

Sadece yorum değil. Bence bir de bazı toplumsal konulara katılım ve blog yazıp o konuyu gündemleştirmek gereğine de inanıyorum.

Örneğin İŞSİZLİK VE ÇÖZÜMLERİ konusunda yazılmış bir bloga diğer bloggerlar katılsa 5000 adet blog yazılır ve yüzlerce görüş ortaya çıkar.

Ama benim bu görüşüme karşı çıkanlar olacaktır. Burası özgür bir ortam, ne istersem onu yazarım diyeceklerdir. Onlar da haklıdırlar. Zira Demokratik açılımları yaşıyoruz. Nerden çıktıysa bu açılım sözü. Neyse, açılımlarınızın mantıklı olması dileğiyle. Saygılar sunarım.