Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '10

 
Kategori
Deneme
 

Yuh! Yuh! Soyanlara

Yuh! Yuh! Soyanlara
 

Bu milletimiz, zamanın ünlü katilleriyle devletin kasasını soyanları “Türkiye Seninle Gurur Duyuyor!” sloganlarıyla omuzlara alarak kahramanca karşıladı…

“<ı>Yuh! Yuh! Soyanlara, <ı>Soyup kaçıp doyanlara, <ı>İnsana kıyanlara, <ı>Yuh nefsine uyanlara yuh!..” Sabah kalkıyoruz “Darbe”, akşam yatıyoruz “Darbe”yle uyanıyoruz. Neredeyse seçimler yaklaştı, biz hala “Darbe”yle uğraşıyoruz. Gün geçmiyor ki yeni senaryolar gündeme balyoz gibi düşüp, mide bulandırmasın… “Islak imza” “ Suikast” dedik, devlet sırrı dediğimiz “Kozmik Oda”nın altını üstüne getirdik. “Darbe de Darbe!...” yeter yahu, kafayı yiyeceğiz!.. Bir insana kırk gün “Deli” derseniz, deli olurmuş.. Bizde bu gidişle, “Darbe”den deli olacağız!. Kimileri “ Kovana çomak soktuk” diyor, Kimileri “Taraf” olmuş, manşetinde varsa yoksa milletimizin göz bebeği “Ordu” ya sataşmalar… Sizce bu gazeteyi kimler besliyor dersiniz? Köstebekler her yerde dolaşıyor, izini belli etmeden mide bulandırıyor…

Bakınız, 657 sayılı “Devlet Memurları Kanunu” nun 16. maddesi ne diyor? “Devlet Memurları görevleri icabı kendilerine teslim edilen resmi belge, araç ve gereçleri görevleri sona erdiği zaman iade etmek zorundadır. Bu zorunluluk memurun mirasçıları da şamildir” der. Yani resmi evraklar memurlar için namus gibidir. Ha askerde silahını kaybetmişsin, ha memuriyette evrakını. Bu bağlamda, son yıllarda gündeme gelen, gündemi değiştiren ve hukukumuz ile makamları oldukça meşgul eden senaryoların kaynağını, sahiplerini bir bilen var mı? Ortadalar mı? Bunları kim ve kimler besliyor? Bunların üstüne Devlet Memurları Kanunu hükümlerince gidilebiliniyor mu? Doğrusu bunu da ben çok merak ediyorum. Her gün kuyuya bir taş atılıyor. Aslı var mı, yok, mu, milletin kafasını karıştırıyor. Artık bu millet “Darbe”yi sözcüklerden silmek ve demokrasinin ışığında ileri ülkelerin seviyelerinde hak ettiği yeri almak istiyor. Hem de, “Özgürce ve bağımsızca” Sanırım bütün vatandaşlarımız, gerek Ergenekon, gerek Fener Derneği ve diğer hukuk konularını bir an önce gerçek adalet olgusu içinde geciktirilmeye meydan verilmeden sonuçlandırılmasını ve artık bu tür davaların da Türkiye’nin gündemini meşgul etmemesini istiyor. Ne dersiniz? Çünkü gerçekten ülkemizi bekleyen ekonomi, iç ve dış politika gibi çok önemli konular, “Darbe” sözcüklerinin ardında sıkışıp kaldı. Bu yazımı tamamladıktan sonra haberlerin başına geçeceğim. Bakalım yine hangi “Darbe Senaryosu” gündeme bomba gibi düşecek!.. Dışarıda kar yağıyor, Klasik müzik eşliğinde penceremin önüne düşen kar taneciklerine gözüm takılıyor, ısınandan çok, üşüyen ve açlıkla mücadele eden insanlar kafama takılıyor… Neyse siz aldırmayın, Her yer bembeyaz… Beyaz mutluluktur, neşedir. Sizde bunun keyfini çıkarın, okullar tatil oldu. Çıkın dışarıya, çocuklarınızla kartopu oynayıp, kardan adam yapın. Sanırım şu günlerde buna oldukça ihtiyacımız var. Sevgiyle kalın…

Ertuğrul Erdoğan 24 Ocak 2010/Bursa
 
Toplam blog
: 300
: 466
Kayıt tarihi
: 06.05.08
 
 

Ertuğrul Erdoğan, 1958 yılının sonbaharında Ankara'da doğdu. 1968 -1980 yılları arasında babasını..