Yurdum şampiyonu!

Bir TV kanalındaki yarışma programında FB ile ilişkilendirilen "Hevesi kursağında kalmak" kavramı sarı lacivertli yönetimi kızdırmış. 

Haber şöyle: 

""Bloomberg HT kanalındaki Kelime Oyunu yarışmasında sorulan bir soruya Fenerbahçe sert bir tepki ile karşılık verdi. 

Yarışmada "16 Mayıs 2010 tarihinde ‘Hevesi kursağında kalmak’ deyimini yaşayan kulüp hangisidir?" sorusuna sarı-lacivertli camia tepki gösterdi. Fenerbahçe'nin sitesinde şu ifade yer aldı: 

Bloomberg HT kanalında yayınlanan "Kelime Oyunu" adlı yarışma programında, sorulan bir soru; Kurtuluş Savaşı’nda şehitler veren, ülkemiz tarihi kadar eski bir tarihe sahip olan Kulübümüzü ve milyonlarca taraftardan oluşan camiamızı aşağılayıcı niteliktedir. 

Söz konusu programın yapımcı ve sunucusunun -tamamen holiganizm içeren bir tavırla- Kulübümüzü ve taraftarlarımızı küçük düşürmeye yönelik olarak yaptıkları bu davranışı, en ağır biçimde kınıyor; kendilerini Fenerbahçe Spor Kulübü ve camiasından özür dilemeye davet ediyoruz."" 

"Yurdum insanı" türünden bir haber.. 

1. Fenerbahçelilerin 16 Mayıs 2010 tarihinde hevesleri kursaklarında kalmamış mıdır? Şaşırdım! Yoksa bazı rivayetlerde anlatıldığı gibi, hala şampiyonluğu kutlayan fenerbahçelilerin varlığı bizlerden saklanan bir gerçek midir? 

(Şaka bir yana) 

2. Fenerbahçelilerin 16 Mayıs 2010 tarihinde yaşadığı olay "hevesin kursağında kalması" deyiminin karşılığı değil midir? Karşılığı olduğu şüphe götürmeyen bir gerçek iken, özür ne için dilenecektir? 

3. Hevesi kursağında kalan kişinin yaşadığı olay sorulduğunda, o kişi aşağılanmış mı demektir? 

4. Aziz Yıldırım'ın FB dergisi Mart 2010 sayısında söylediği "Biz ikinciliği hazmedemeyiz" cümlesindeki "hazım" sözünü "en azından" sadece müsabakalara has sanıyorduk, yanılmakta mıyız? 

5. Diyelim ki tepki göstermekte haklıdır ancak bunun kurtuluş savaşı ile ne alakası vardır? Olayı kurtuluş savaşına kadar çekmenin anlamı var mıdır? Başka bir ifadeyle saçmalamanın bundan daha ötesi var mıdır? 

6. Bu kadar basit bir konuya kulübün tarihi ile saldırarak savaş açmak, en hafif tabiriyle "şanlı tarihini sakız etmek" değil midir? Elini yumruk yapmış bir adama, makinalı tüfek ile cevap verirsen, makinalı tüfeğe yazık olmaz mı? Attığın taş ürküttüğün kurbağaya değmeli. 

Gülüp geçmek varken, gösterilen aşırı ve gereksiz tepki nedeniyle kendini komik duruma düşürmenin bir örneğidir yaşanan..