Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mayıs '12

 
Kategori
Dil Eğitimi
 

Yüreğim közü: Türkçe (2)

Yüreğim közü: Türkçe (2)
 

Türkçenin bir kolu olarak yaalnızca Türkiye Türkçesinin dünya dillerine verdiği sözcüklerin sayısı 11 bini bulmaktadır. Görevimiz Yaşayan Türkçemizi yüreğimizin közü ile hep canlı tutmak, olmalıdır.


DÜNYANIN DİLİ TÜRKÇE


Türk dili, Moğol ve Mançu-Tunguz dillerinin de yer aldığı Altay dil ailesinin en fazla konuşura sahip koludur…
 

Türk Dilinin Coğrafyası

Yayılma alanı Kuzey Buz Denizi’nden başlayıp Hindistan’ın kuzeyine, Çin Halk Cumhuriyeti’nin içlerinden Avrupa’nın en uç noktasına kadar uzanan yaklaşık 12 milyon kilometrekarelik bu coğrafyada en geçerli dil, Altay dil ailesinin en büyük kolu olan Türk dilidir.

19’uncu yüzyılda ünlü Türkolog A. H. Vambery, Türk dilinin yayılma alanının genişliğini yaptığı gezi sırasında görmüş ve Balkanlardan Mançurya’ya kadar yolculuk yapacak bir kişinin Türk dilini bilmesi durumunda bu yolculuğunu en kolay bir biçimde yapabileceğini, çünkü bu coğrafyada en geçerli dilin Türk dili olduğunu söylemişti. Bugün bu alan daha da genişlemiştir. Özellikle 1960’lı yıllardan itibaren çalışmak ve okumak başta olmak üzere çesitli nedenlerle endüstrileşmiş Avrupa ülkelerine Türklerin göçmesi sonucunda Türk dilinin yayılma alanı Balkanları da aşarak Atlas Okyanusu kıyılarına ulaşmıştır.

Türk dili, yoğunluğu Orta Asya ve Orta Doğu’da bulunan ve en azından son bin yıldır yerleşik halklar halinde olan; Türkiye Cumhuriyeti, Eski Sovyetler Birliği’nden bağımsızlaşmış Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan gibi Türk Cumhuriyetleri, Balkan Ülkeleri, Rusya Federasyonu, İran, Irak, Afganistan, Çin Halk Cumhuriyeti gibi devletler içinde konuşma dili veya yazı dili olarak yaşayan yirmi yazı dili koluna ayrılmaktadır.

Orta Çağ ile Yeni Çağı Osmanlı İmparatorluğu ve Altın Ordu Devleti gibi büyük coğrafyalara yayılan siyasi birlikler içinde yasayan bu Türk toplulukları, 20’nci yüzyıl ilk çeyreğine kadar etkili olan klasik yazı dilleri Osmanlı Türkçesi ve Çağatayca’nın birleştirici karakteriyle güçlü bir yazılı edebiyat ve milli bir halk edebiyatı geliştirmiştir. Dil mirasının çok büyük bir kısmını oluşturan sözcükler, atasözleri, deyimler ve temel kavramlar bu Türk topluluklarının dillerinde ortaktır.
 

Türk dilinin bu ortak ve bütünleştirici özelliği, konuşma dillerindeki, ağızlardaki farklılıklarına karsın yazılı çeşitli lehçeleri, farklı konuşma dilleri bulunan Arapça’nın, Çince’nin veya Hintçe’nin durumu ile benzerlik göstermektedir. Bu yazı dilleri Türkiye Türkçesi, Azerbaycan Türkçesi, Türkmen Türkçesi, Özbek Türkçesi, Kazak Türkçesi, Kırgız Türkçesi, Tatar Türkçesi, Başkurt Türkçesi, Uygur Türkçesi, Gagavuz Türkçesi, Karakalpak Türkçesi, Kumuk Türkçesi, Karaçay Türkçesi, Balkar Türkçesi, Nogay Türkçesi, Hakas Türkçesi, Altay Türkçesi, Tuva Türkçesi ile Çuvaşça ve Yakutçadır.

Öte yandan bütün Avrupa kıtasındaki Türk nüfusun 7 milyonu aştığı düşünülmektedir. Avrupa’daki bu nüfusun tamamının dili Türkiye Türkçesi’dir. Bu ülkelerde Türkler tarafından yayımlanan gazeteler, dergiler, kitle iletişim araçları Türkiye Türkçesini kullanmaktadır.

Çeşitli dönemlerde Arabistan yarımadasındaki ve Kuzey Afrika’daki ülkelere; Güney ve Kuzey Amerika kıtasında başta ABD olmak üzere çeşitli ülkelere ve Avustralya’ya yerleşen konuşurları sayesinde, bugün Türk dili dünyanın dört bir köşesinde yaşayan, konuşulan, kullanılan dil konumuna ulaşmıştır. Uydudan yapılan radyo ve televizyon yayınları, ağ ortamında yayıncılık, yurt dışında da yayımlanan gazetelerimiz ve dergilerimiz, öğretim kurumları ve kurslar aracılığıyla bugün Türk dili yeryüzünde etkin bir bicimde işlevini sürdüren dil konumuna ulaşmıştır.

Bugünün dünya siyasi haritasına bakıldığında farklı yönetimler altında ama sınırdaş ülkelerde yasayan ve birbirine çok benzer dilleri konuşan Türk soylu halkların dil benzerliğinin yanı sıra çok büyük ölçüde kültür benzerlikleri gösterdiği bilinen bir gerçektir. Anadolu’daki bir halk türküsü Balkanlarda, Orta Doğu’da, Kafkaslarda hatta Orta Asya’da bilinmekte, dinlenmekte ve söylenmektedir. Türk mutfağının sevilen yemeği mantı, boyutları ve adı değişse de Sibirya’dan Çin’e, Orta Asya’dan Anadolu’ya ortak özellikler gösterir.
 

Nasrettin Hoca’nın ünü ve fıkraları Türk soylu halklar arasında yayıldığı gibi, aynı coğrafyada komşu uluslar arasında da yaygınlaşmıştır. Ancak Türk dili konuşurları arasında en dikkat çekici benzerlik söz varlığında ve biçim özelliklerinde kendisini göstermektedir.


Dünyada birçok ülkede bağımsız olarak yürütülen akademik Türkoloji çalışmalarının sonuçlarına göre, bu Türk yazı dilleri, sözlük bilimi ölçütlerine göre sıralanan söz varlığı verilerine göre birbirinin ses dengi halindeki sözlere sahiptir. Hiçbiri yabancı dillerden alıntı olmayan temel söz varlığı sayesinde Türk toplulukları araya bir başka iletişim aracı koymadan kendi dilleri aracılığıyla birbirleriyle anlaşabilmektedir.


ŞİMDİ BU GÜZELLİĞE YÜREKLER YANMASIN MI?
 

Bütün bu yazı dillerinde ve lehçelerde sayı adları, zamirler, fiiller ortaktır. Atlas Okyanusu kıyılarından Çin’in içlerine kadar uzanan coğrafyada 200 milyonu aşkın  insan bir, iki, üç, dört/tört, beş, altı, yedi/yeddi/ceti, sekiz, dokuz/tokuz, on diyerek saymaktadır. Birkaç sayı adındaki küçük ses değişikliği dışında bütün sayı adları tam bir ortaklık gösterir.

Lehçeler arasındaki bu ses farklılıkları genel farklılıklardır ve düzenli olarak diğer sözcüklerde de görülürler:


Türkiye T. toprak; Azerbaycan T. torpag; Türkmen T. toprak; Tatar T. tufrak; Kazak T.
toprak; Uygur T. toprak; Özbek T. tuprak; Kırgız T. topurak.
 

Ana Dili Konuşurlarına Göre Diller ve Türk Dili
 

Dillerin nüfus sıralaması ana dili (birinci dil), ikinci dil, yabancı dil konuşurları bakımından
birkaç ölçüt göz önünde bulundurularak yapılmaktadır.Bu ölçütlerle Türk dili dünyada en fazla konuşuru bulunan diller arasında beşinci sırada yer almaktadır.

Çince  (Sekiz lehçesiyle birlikte), İngilizce, İspanyolca, Hintçe( Bütün lehçeleriyle ve Urduca ile birlikte)
Türk Dili (Bütün lehçeleriyle birlikte), Arapça (Bütün lehçeleriyle birlikte)
 

SONUÇ:

Bugün Türk dili, yaklaşık 12 milyon kilometre karelik bir alanda 220 milyon nüfusun
konuştuğu, yüze yakın ülkede öğretiminin yapıldığı, kökleri tarihin en eski dönemlerine kadar
uzanan, 600 bini aşkın söz varlığına sahip bir dünya dilidir. Geçmişi boyunca Çinceden Farsçaya, Arapçadan Macarcaya kadar pek çok dille etkileşim içerisine girmiş olan Türk dilinin bir kolu olarak yalnızca Türkiye Türkçesi’nin dünya dillerine verdiği sözcüklerin sayısı 11 binin üzerindedir.
 

Genel Türk dili olarak diğer dillere verdiğimiz sözcük sayısı ise 20 binin üzerindedir. Özellikle giyim, yiyecek, askerlik başta olmak üzere hemen her alanda çok sayıda Türk dili kökenli sözcük ile tarihte ve bugün Türk soylu halkların yasadığı coğrafyalardaki Türk dili kökenli çok sayıda yer adı dünya dillerinde varlığını bugün de sürdürmektedir.


Dünyanın hemen her bölgesinde öğretimi yapılan, bilimsel araştırmalara konu olan, dünya dillerine katkıda bulunan Türk dili, en yaygın ve en köklü dünya dillerinden biridir.


Söyleyin bir yol bana: Bu yürek DİLİM için yanmasın mı?

Türkçe bir ay doğar Türk illerinde

Herkesin yüreği, usu Türkçedir!

Başka şey yer tutmaz gönüllerinde

O yâr ki dillerin hası Türkçedir!


Kırım’dan Musul’a, Kıbrıs’tan Van’a
Bosna’dan, Üsküp’e, Azerbaycan’a
Tuna’dan ses gelir tâ Türkistan’a
Tüm yurdun gözünde ya Türkçe ya hiç!

Saygılarımla…                                        Rana İslam DEĞİRMENCİ

                                                                   Eğitimci/ Şair-Yazar

                                                                   KIBATEK ÜYESİ 

  

 
Toplam blog
: 191
: 769
Kayıt tarihi
: 21.07.09
 
 

“Yazı yazmak” bir Yürek Yolculuğudur. Okumak ve yazmak bana Edebiyat alanının kapılarını açtı… Ed..