Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Haziran '08

 
Kategori
Mizah
 

Yurttan sesler

Yurttan sesler
 

- Ustaa, çay versene bize!

- Çay içe içe bi hal olduk.

- Çaydan iyi serinletici yoktur yazın.

- Öyle deniyor ama ben inanmıyorum bu söze. Sıcak bir içecek nasıl serinletebilir ki? İçerken yüzüne vuran buharı bile terletiyor insanı.

- Ben de ikiye yarılıp güneşe bırakılan karpuzun soğuduğuna inanmıyorum.

- Siz de hiçbir şeye inanmıyorsunuz be olum.

- Yeni demlikten verecem abi, az bekleyin.

- Bak bir de bu söze inanmam ben. Servis gecikecekse hep bu numaraya başvururlar.

- Onu bunu boşverin de maç ne olur, yarın maç?

- 90. dakikaya 3-0 yenik gireriz, oynanmamış sürede 3-4 olur, alırız. Hatta golün birini de Rüştü atar, kaleden kaleye.

- Nah atar! Çekirge üç defa sıçrarmış.

- İki değil miydi o?

- Ne biliim olum, işim gücüm yok onu mu sayacam?

- Hem ne demiş Gary Lineker: “Futbol 22 kişi ve bir topla oynanan, sonunda hep Almanların kazandığı basit bir oyundur!”

- O sözün modası geçti. Şimdi moda Slaven Biliç’in demeci: “Maç bitti, elendik ama ben hâlâ Türklerin nasıl bir sistemle futbol oynadıklarını çözemedim!”

- Çözemez tabii. Futbol oynamıyoruz ki biz.

- Badminton mu oynuyoruz futbol değil de?

- Fantinton ne abi?

- Badminton badminton! Kaz tüyünden yapılma bir top ve raketle oynanan oyun.

- Hay Allah senden razı olsun, bulmacada hep çıkıyor ama cevabını bir türlü bulamıyordum. Dur bir yere not ediim şunu.

- Kupa bizim bu sefer, finali de Rusya’yla oynarız.

- Finalde de yine sonradan mı açılacağız?

- Kadromuz da 13 kişiye düşmüş bu arada, Fatih Hoca, “değiştirecek oyuncum kalmazsa ben girsem olur mu” diye sormuş UEFA’ya.

- NTV yorumcusu Rıdvan Dilmen de gönüllü yazılmış diyorlar kadroya.

- Ne gönüllüsü; mavzerini, kütüklüğünü de almış mı bari, seferberlik mi lan bu, askere mi yazılıyor?

- Hee, hatta Sergen Yalçın, “beni de yazın” demiş.

- “Ayağım kopsa da oynat beni hocam” demiş Servet.

- Bence Başbakan Tayyip Erdoğan da gitsin Almanya maçını izlemeye. Bakarsın ona da iş düşer. Eski futbolcu ne de olsa, “forvette süperdi” diyor zamanında seyredenler, girsin işte Nihat’ın yerine.

- Ama o da sakat?

- Neresi sakat?

- Çaylaaar!

- Psikolojisi sakat.

- Hee, kapatma mevzuu.

- Kapatırlar mı sence abi?

- 7-4 dizilişine göre oynarlarsa kapatırlar.

- O nası sistem abi, hiç duymadım, 4-4-2, 3-5-2’yi falan duydum da? 7 kişi savunmada 4 kişi hücumda mı oynuyor?

- Duruma göre değişiyor; bazen 4 kişi müdaafada 7 kişi hücumda, bazen de tersine.

- E, bu takımın kalecisi, orta sahası falan yok mu abi?

- Yok. Kaldırdı Türkiye kaleci ve orta saha kavramını. Bu bir hukuk devrimi, çığır açtık futbolda.

- Boyayalım mı abi?

- Sağol canım, yeni boyandı daha.

- Abi boyayalım?

- Neyi boyuyon olum terlik var ayağımda, görmüyon mu?

- Tazeleyim mi beyler çayları?

- Yine mi terlik giydin lan sen, yahu biraz medeni ol medeni.

- Napiim çok sıcak abi yav, terliyor ayakkabıda.

- Ver bana, süzgeçsiz olsun.

- "Serinletir" dedin içtik ama bak hararet bastı beni.

- Hararet senin kıçından geliyor olum, ona çare yok. Hem inanacaksın ki serinletsin.

- Bu yaz yine çok sıcak geçecek diyorlar.

- Geçer tabii, anasını ağlattılar, ısıttı kavurdular küreyi.

- Deprem de olacakmış bugünlerde. Bizim arkadaşın Kandilli’de çalışan teyzeoğlu varmış, o demiş.

- Doksan bin kişi ölecekmiş muhtemel İstanbul depreminde.

- Ölsün, bize yer açılır.

- Senin gebermeyeceğin ne malum?

- Küresel ısınmaya inanmıyorum ben abi, Türkiye’nin sanayisi gelişmesin diye Batılılar uyduruyormuş onu. Bence Kyoto Protokolünü imzalamamalı Hükümet.

- İmzalamayan bir ABD bir de kalmışız zaten.

- “KESMECE GARPIZZ, KESMECE GARPIIIZ. HAYDİ PIÇAĞANAN, PIÇAĞANAAN!”

- Obama kazanırsa ABD de imzalayacakmış. Bir biz kalırız sap gibi o zaman.

- Yeşil yedili çıktı mı yav?

- Karpuz al da yiyelim şurdan.

- Koltuğundaki adam okeye dönüyor, dikkat!

- Çay ver, çay!

- Ne çabuk içtin, gırtlağın teneke mi kaplı senin?

- Arada sırada döşüme bi sancı saplanıyor benim yav, ölecek miyim ne?

- Gidicisin sen abi, gözün toprağa bakıyor bu sene!

- Hani toprak? Toprak mı bıraktılar dinine yandığımın memleketinde?

- Haklısın abi hepsini yabancılara sattılar.

- Ulan her şeyde yabancı parmağı arama sen de, asfalt kapladılar demek istedim ben.

- Verme dedim sana yeşil yediliyi, zorla okey attırdın adama!

- Veriim mi abi garpız, muhayyer vallahi, gan gibi çıkmazsa para vermeyin.

- “ALLAH-Ü EKBER, ALLAH-Ü EKBEEEİRR”

- Kes bakalım usta bi tane bakalım dediğin gibi miymiş? Ama kan çıkmazsa para yok bak.

- Yürü hafız, çağırdı seninki.

- Kalkayım. Aziz Allaah, şefaat ya resulullah!

- Ee, kelek çıktı, hani kan gibiydi?

- “EŞHEDÜ EN LA İLAHE İLLALAAAH!”

- Ne keleği abi yav, basbayaa gırmızı işte.

- Usta sen mi renk körüsün, biz mi?

- Hıncal Uluç Fatih Terim’i övmüş yine.

- Kupayı bize yedirmezler abi, bak görürsünüz hakem nasıl taraf tutacak.

- Nerden anladın?

- Anne tarafından Almanmış; yedi göbek önce.

- Onu yazan da baba tarafından hıyardı, daha bir göbek evvel...
.......

 
Toplam blog
: 431
: 3853
Kayıt tarihi
: 30.06.06
 
 

Anahtar kelimeler: Antep, İstanbul, Haziran, İkizler, Beşiktaş, MÜ İletişim Fakültesi, Gazetecilik. ..