Yüzde 10 barajı

Prof.Dr.İbrahim Kaboğlu; ''BDP Hükümete; '%10 barajını düşürmezsen, seçime girmiyorum' der'se, %10 Barajı düşer...'' demiş. 

Yıllardır, her seçim öncesi konuşulur bu. Hatırlayanlar bilir, Merhum Özal; her seçim öncesi, seçim kanununu kendi kazanacağını tahmin ettiği şekilde değiştiridi. Biz o zamanlar DYP'li idik. Çok kızardık merhum Cumhurbaşkanı'na. Tabii ki her seçim öncesi böyle yapılması seçim kanunu ile oynanması doğru değil. 

İyi Sayın Erdoğan; ''Güç bende nasılsa'' deyip, böyle bir şeye tevessül etmiyor. Gerçi oy oranlarında ciddi bir düşüş sözkonusu değil oylarında. Oyları düşüşe geçerse, sayın Erdoğan da böyle bir şeye tevessül etme gereğini duyar mı bilemiyorum. Bana göre böyle bir şey'e tevessül etme ihtiyacı olmayabilir. 

Daha evvelki yıllar çok konuşuldu bu mesele. Bundan sonra da, daha çok konuşulacağa benziyor ama bunu hiçbir iktidar indirmeye yaklaşmıyacak gibi. 

Bence de indirmesinler.
Çünkü biz bu memlekette, sayısal çoğunluk sağlanamamasından dolayı Cumhurbaşkanı'nın seçilemediğini gördük.
Çünkü biz bu memlekette; ''kumar borcu olmayan 112 kişi bulunup'' iktidarların devrilip yeni iktidarların kurulduğunu gördük.
Çünkü biz bu memlekette; koalisyon dırtışmaları yüzünden, daha hizmet yapmaya fırsat bulamadan, türlü türlü enrikalarla devrilip; Cumhurbaşkanlarının da, hükümeti kume görevini, en az milletvekili olan partilere verdiğini gördük. 

Bunları çoğaltmak mümkün... 

Hangi parti gelirse gelsin, güçlü gelsin. Hizmetini yapsın, gitsin...
Partiler, % 10 barajı ile değil, vatandaşa ne verecekleri ile alakadar olsalar daha kazançlı çıkarlar.
Yoksa vatandaşın % 10 diye bir derdi yok. 

Onun için, BDP değil kim ne yaparsa yamsın kalmaz, yüzde 10 barajı düşmez-düşmemeli. 

Sağlık ve Muhabbetle 

03.01.2011, pazartesi
Bektaş Azizoğlu