Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Haziran '13

 
Kategori
Efsaneler
 

Zalim her zaman Zalim… * Kızlar Kayası Efsanesi

Esas kirlilik, dışta değil içte, kisvede değil, kalpte olur. Onun dışındaki her leke ne kadar kötü görünürse görünsün, yıkandı mı temizlenir, suyla arınır.

Yıkamakla çıkmayan tek pislik kalplerde yağ bağlamış haset ve art niyettir.

Şems-i Tebrizi

Aslında yaradan yaratırken insanları kötü karakterleri ile yaratmamıştır. İnsanlar hırsları, bencillikleri, sevgiden nasiplerini alamayışlarından kötülük daha kolay ve daha menfaatlerine uygun olduğundan seçmişlerdir.

Kötülük bazen zorluğu kolaylaştırır. Kimin için? Bencilce kendi için kendimiz için. Sonrasında ne olur? Acılar, sıkıntılar, vicdan azabı!

Tabi burada bir soru ile de karşılaşabiliriz. Hangi vicdan azabı? Bu doğru, öyle ya vicdanı olan neden zalim olsun, merhamet duygusunu yaşayan neden zalimlik yapsın?

Gaddar olmak, egoist olarak hep ben demek ve bunun hesabına hazır olmak!

Bunlar insanlara verilen büyük ceza…

Şems-i Tebrizi’nin şu sözlerine dikkat edin lütfen:

“Cenneti ve cehennemi illa ki gelecekte arama. İkisi de şu an burada mevcut. Ne zaman birini çıkarsız, hesapsız ve pazarlıksız sevmeyi başarsak, cennetteyiz aslında. Ne vakit birileriyle kavgaya tutuşsak, nefrete, hasede ve kine bulaşsak, tepetaklak cehenneme düşüveririz...”

Bu kadar!

Bir söylence okudum.

Bir zalim adamdan söz ediyordu. Efsanelerde bir iyiler birde kötüler vardır. İyiler her zaman kazanamazlar ama onlar güzelliklerle anılırlar. Onlardan sevgi ile dua ile söz edilir. Zalimlerden de söylencelerdeki kötü adam olarak bahsedilir. Bir çeşit lanet yağdırılır…

&

Çekerek’ten Zile’ye giderken Çekerek ırmağının yanında Cenevizler döneminde yapılmış yüksek ve sivri bir kayanın üzerinden ırmak yönüne doğru ve toprak altında yaklaşık iki yüz merdivenle inilen bir kaya vardır.

Söylentiye göre; kayanın doğusundaki yüksek tepeye yerleşenler Irmaktan su almak için bu merdivenleri yapmışlardır.

Bir Rum Beyinin hasta kızı için bu merdivenleri yaptırdığı da rivayet edilmektedir.

Bir başka rivayete göre ise keşişin birinin güzel bir kızı varmış, iki genç, bu kızı isterlermiş.

Keşişin işe kızını her iki gence de vermek gibi bir niyeti yokmuş.

Gençlerden birine bu yüksek kayadan girilerek merdivenlerle Irmağın karşı tarafına geçilecek bir yol yapmasını; öteki gençten ise ırmağın üzerinden geçecek bir köprü inşaa etmesini ister.

Kim önce bitirirse kızı ona verecektir.

(Kızlar Kayasından 500 mt. Aşağıda bu köprünün ayakları mevcuttur.)

İki gençten biri köprüyü, diğeri merdivenli geçit tünelini yapar.

Ancak birbirlerinden haberdar değildirler.

Keşiş köprüyü yapan gence ötekinin daha önce bitirdiğini kızı ona vereceğini söyler. Bunu duyan genç kafasına külüngü vurarak kendini öldürür.

Keşiş daha sonra kayayı oyan gence, kızı köprüyü önce bitirdiği için öteki gence verdiğini söyler.

Bunun üzerine bu genç de kendisini yüksek kayalardan aşağı atarak öldürür.(alıntı)

İki genç, iki fidan yok olmuş.

Geriye onlardan izler kalmış.

Bunlar efsane olmuş…

Allah bizleri zalimlerden korusun…

Hayatta her şey olabilirsin; Fakat mühim olan hayatın içinde "İNSAN" olabilmektir.

Şems-i Tebrizi

 

 

Nazan Şara Şatana 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....