Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Zamansız yağmur yarış erteletir..

Zamansız yağmur yarış erteletir..
 

Çocukluktan beri her sene gerek ailecek gerekse bireysel olarak Avrasya Maratonu'na katılmayı severdim. Öyle çok sportif bir insan olduğumdan değil maksat değişiklik olsun, boğazı baştan başa yürüyelim havaları işte.

Öğrendim ki Bu seneki maratona yakın bir bayan arkadaşım da katılacakmış. Bizzat ''Bayan'' diyorum çünkü gerçek anlamda bir bayandır kendisi. Yarışa katılma amacı kilo vermek ama kanaatimce kilo vermeye ihtiyacı yok. Tabii 10 dakika yürünüp yarım saat yatılan bir halk koşusunda nasıl kilo verileceği de merak konusu. Kenarda piknik yapanlar bile var. Ne güzel bir spor yöntemi. Fakat o azimli. 8 km de 2 kilo vereceğine emin.

Koşu hakkında geniş bir briefingden sonra 26 Ekim sabahı nerede buluşup, alana gideceğimizi de kararlaştırdıktan sonra yarış hakkında konu kapandı sanıyordum. Yani öyle bir düşünceydi ama değilmiş...

***

Kadınlar diyoruz ve kadınlar konusunda en önemli detaylardan birisi nedir? Giyim. Evet, yaklaşık 15-20 dakika da bir ne giyeceği konusunda öneri alışverişi içine girdik.

Malum hava esiyor. Soğuk olacak hava. Bir de makyaj konusu var. Sporda makyaj yapılır mı? Yapılabilir. Hani belki. Geçen seneki havanın benzeri olacağını düşünüyorum ve buna göre yüzüne fazla birşeyler sürmemesini istiyorum, üzerine bir mont olmasını söylüyorum. İmajmaker havasına girmişim. Zaten koşu sırasında ısınılacağından fazla kalın giymek iyi değil. Makyaj deseniz yağmur çiselemesiyle dağılacağından doğru değil.

Bunları da hallettikten sonra biraz dinlenelim diyoruz. Malum, uykuyu almadan yarış zor. O uyumaya gidiyor. Saat 12 civarı. Erkenden geriye almışım saati oldu 11. Daha epey var. Bende uyumaya gidiyorum.

Gece 2 gibi uyandırıldım. Öyle birisi tarafından değil, yüksek sesle. Açtım baktım ki karşımda telaşı bir ses:

- Özgüüüün! Havaya bak, nasıl gideceğiz sabah?

Hemen havaya baktım. Bir yağmur ki eyvah eyvah. Kız haklı ne diyeceksiniz? Olumlu olacağız ya, hemen Polyanacılık.

- Sabaha düzelir merak etme.

Ermiş Özgün Hazretleri gururla sunar.

İnanmamış gibi davrandı, sonra da cevap gelmedi. Belli ki uykusu vardı hala.

Aradan yarım saat kadar sonra yine bir telaş.

- Özgün! Bu yağmur durmaz ya..

Tekrar baktım havaya, gerçekten duracak gibi değil. Kız yarışa gitmeyi çok istiyor, bende istiyorum yağmur altında o kadar yol gidilir mi?

Yine Polyanacı olduk.

- Sabaha kadar bekleyelim bakalım.

Başka çare yok. Bu esnada kıyafet konusunda da fikir alışverişine devam ediyoruz. Yaşasın dişilik!

Bekledik sabaha kadar.

Ne yağmur durdu ne de arkadaşım. Bu tarz konuşmalar tekrarlandı aramızda. Bu esnada da kendisi kıyafet seçiyor. Söylediğine göre bütün gardrobunu dağıtmış. Eminim ekstradan madalya verirler. Bende gaz vermekle meşgulüm, halk koşusu birincisi olacağız(!) ne de olsa..

***

Bir hevesle atıldığımız yarış macerası yağmur yüzünden bitti. Ben sabah haberlerine daldım belki iptal edilir diye, o da gerçekleşmedi. Uykusuzluğun da etkisiyle son bir mesaj atıp, uzandım yatağıma.

Ah yağmur ah, yağmaz yağmaz sonra da tam zamanını bulur.

Tabii burada gül gibi yaz ve eylül dururken ekimin sonuna böyle bir organizasyon koyan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni de tebrik etmek gerekiyor.

Sonradan haberlere baktım geçen senelere göre katılım düşük. Kadir Topbaş beyefendi eskisi gibi egosunu şişiremedi yani. Sizinle alakalı değil tabii ama bilginiz olsun geçen senelerde verdikleri madalyalar da paslanmaya başladı.

Önümüzdeki maratonlara bakıyoruz...

 
Toplam blog
: 278
: 1369
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

Küçük bir kız çocuğu masumiyetidir yazmak, her satırı her cümleyi her kelimeyi tekrar tekrar gözden ..