Zeki Sezer-DSP

Türkiye’de yaşıyorsanız ve eğer son zamanlarda şehir dışı bir seyahat yaptıysanız dağda taşta bu ibareyi görmüşsünüzdür. Hem de öyle bir iki defa değil. Her döndüğünüz köşede, her tırmandığınız dönemecin sonunda bu ibare karşınıza çıkmakta. Sanki birileri bize –DSP’yi biliyoruz ama- Zeki Sezer’in ismini ezberletmeye çalışıyor. Daha doğrusu Zeki Sezer ile DSP ismini bir arada düşündürmeye çalışıyor. Anlaşılan bu akıllıca plana göre; DSP denilince akla Zeki Sezer gelecek, Zeki Sezer denince akla DSP gelecek.

Sanki birileri –bu Zeki Sezer’in kendisi de olabilir!- almış eline fırçayı, boyayı dağa, taşa, köy otobüs duraklarına, büyük kayalara, elektrik direklerine sistematik bir biçimde “ZEKİ SEZER-DSP” yazıyor.

Bunu ilk gördüğümde münferit, Zeki Sezer hayranı bir DSP’li, hatta Zeki Sezer’in akrabalarından biri tarafından yapılmıştır diye düşündüm. Çünkü DSP denince akla ECEVİT soyadı gelir, Zeki SEZER değil. Rahşan’ıyla, Bülent’iyle ECEVİT soyadı gelir. DSP’nin bir diğer adı da Ecevitlerin partisi değil midir?

Bu yazılarda en çok dikkatimi çeken ayrıntı ise yüzlerce kilometrelik alandaki çeşitli nesnelere yazılmış bu yazıların sanki hep bir elden çıkmış gibi görünmeleriydi. Sanki tek bir kişi yılmamış, üşenmemiş, dağları taşları gezinmiş ve bu yazıları yazmıştı.

Aklım hemen bir sürü gerekçe üretmeye başladı, bu gördüklerim karşısında. Ya DSP parti politikası olarak, gelecek seneki seçimler öncesinde böyle bir atağa girişmişti. Ya da bir veya birkaç DSP’li durumdan vazife çıkarmış, Genel Başkanlarını kamuoyuna tanıtmaya çalışıyordu. Her halükârda yapılan, biraz ilginç bir yöntem kullanılıyor da olsa bir tanıtma kampanyasıydı. Modern iletişim mecralarının yerine, biraz ilkel yöntemler kullanılarak yürütülen bir tanıtma kampanyası.

Bakalım bu kampanya işe yarayacak mı? Ya da reklâmcılar herhangi bir ürünü tanıtmak için bile bin bir takla atarken, bu yapılan onların bunca çabasını boşa çıkaracak mı? Rahmetli Özal’ın Fransız reklâmcısına zamanında o kadar para boşuna mı ödendi vs. vs.

Bir de en önemli soru geliyor aklıma. Bütün bu yapılan “ZEKİ SEZER-DSP” kampanyalarından acaba Rahşan Ecevit’in haberi var mı? Partilerinin dağ taş reklâmları aracılığıyla elden yavaş yavaş uçtuğundan haberi var mı?