Zeytin Ağacı

Ben asla vazgeçmem. İnandığım değerler için çalışırken yorulmak nedir bilmem. Engel tanımam. Şurada duran 3 bin yıllık zeytin ağacı dayandıysa ben de dayanabilirim. İnsanlar ölür ama fikirler ölmez. Hedefe kilitlendiğim zaman gece aniden ortaya çıkan kaplan gibiyimdir. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım. Konuşmaktan asla vazgeçmeyeceğim. Toprağın, umudun, üretimin, ağacın, börtünün böceğin, ezilenin, sistemin dişlisinde bocalayanın hakkı var üzerimde. Ben artık susamam. Anadolu topraklarında doğmuş olmanın sorumluluğu var. Bu sorumluluğu hepimizin taşıması gerektiğine inanıyorum. Bu bilinçteyim. Paramparça olsam şu zeytinin gölgesinden yine doğarım. Gençler şunu asla unutmayın. Doğuştan hakkımız olançç özgürlüğümüzü kimse bizden çalamaz. Bir ölür bin doğarız. Biz tertemiz Anadolu suyu içmişiz haramsız, günahsız, bir ölür bin doğarız. Değişmeyen tek şey değişimdir her zaman. Değişim iyidir, diri tutar. 3 bin yılı gören ölmez ağacı zeytin diri kaldığı için kökü güçlü. Şu fotoğrafa baksanıza, değişime dönüşüme umuda inanmasam ...
Ulu Önder Atatürk’ün zeytin ağacı  ilgili hikaye ile taçlandırmak istiyorum.
Bahçe mimarı Mevlüt Baysal anlatıyor:

Atatürk'ün Çankaya Köşkü'ndeki bahçesini yapıyordum. Bir gün Atatürk, yaveri ve ben bahçede dolaşıyorduk. Çok ihtiyar ve geniş bir ağacın Atatürk'ün geçeceği yolu kapadığını gördük. Ağacın bir yanı dik bir sırt,diğer yanı suyu çekilmiş bir havuzdu. Ata,havuz etrafındaki kısma yaslanarak karşı tarafa geçti. Derhal atıldım:

''Emrederseniz derhal keselim Paşam.'' Bir an yüzüme baktı, sonra:

''Sen hayatında böyle bir ağaç yetiştirdin mi ki keseceksin !''
Hayat boyu bir zeytin ağacı gibi devamlı meyve veren yıllara meydan okuyarak ;

Dayan kitap ile 

Dayan iş ile

Tırnak ile diş ile 

Umut ile ,sevda ile , düş ile 

Dayan  zeytın ağacı gibi 

Yıllara meydan okuyrak ...