Zico'ya Haksızlık Yapıyorum!!!

"Arthur Antunes Coimbra", nam-ı diğer "Beyaz Pele Zico", Fenerbahçe futbol takımı teknik direktörü...


Futbol oynadığı zamanları bilirim, ününü haketmiş bir oyuncuydu. Mahalle maçlarında bile herkes kendine yabancı bir yıldız oyuncu ismi takardı, Zico ve Eder dilimizden düşmezdi...


İnsani özellikleri de futbolculuğu gibi mükemmeldir. Beyefendi, dost, babacan, kısaca adam gibi adamdır.


Bütün bunların aksini hiç söylemişmiyim? Tabii ki hayır, bunlar benim fikrim ve hep bunları vurgulamışımdır.


Peki ben Zico' ya nasıl haksızlık yapmışım? Ya da şarkıda söylendiği gibi "ben nerde yanlış yaptım?" Tabi bazı Fenerli dostların fikrince...


"Zico Fenerbahçe için yetersiz bir hoca, strateji özürlü" demişim. Şimdi Allah çarpar mı? Çarptı zaten, ama Zico' yu ve bir kuru Zico yüzünden, milyonlarca yaş yandı!


İki sezonda kazandığı başarılara bakıp da mı haksızlık etmemeliyim? İyii, bakalım o halde...


Yazımın başında hocamızın insani yönünden bahsetmiştim hani... Bu da güzel tabii ama bunun için bize kupa verildi mi hiç? Verilmedi mi, tüühh yahu, demek ki kupa kazanmak için sahada maç kazanmak gerekiyormuş.


Yüzüncü yılımızda şampiyon olduk da nasıl olduk?.. Ligi ikinci bitiren takıma 20-30 puan fark yaptık da benim mi haberim yok ki haksızlık ediyorum? Biz kötüydük ve tek şansımız bütün rakiplerimizin bizden çok daha fazla kötü olmalarıydı. Yâni kötünün iyisi olarak güç belâ şampiyon olduk ki bu bitiriş puanımızdan da anlaşılıyor. Fakat hocanın ilk sezonu dedik, onun da ülkeye, kulübe, oyunculara alışma, ısınma süreci var dedik. Lâkin öyle hatalar vardır ki hocanın kabiliyetlerini yansıtan; şu saydıklarım mazeret olmaz ve bunları anlamak için, bir topun peşinde koşan 20 kişiye öylece bakmaktan daha fazla fikir sahibi olmak gerekir.


Türkiye Kupası' na bakıyoruz... Şahsen benim için fazla bir şey ifade etmemekle beraber, bu kupada alay konusu olmak da hoşuma gitmiyor tabii. Sonuç olarak, son iki sezondur halâ bu kupayı da alabilmiş değiliz. Hele bu sezon finâl oynayan takımlara bir bakarsak, bizim kadro kalitemiz ve o kadronun maddi değeriyle kıyaslandığı zaman, durumun utanılacak boyutta olduğu apaçık ortadadır.


Şampiyonlar Ligi' nde çıktığımız noktaya kadarına lafım yoktur, çünkü kulübümüz tarihinde bir başarıdır. Lâkin daha ötesini görme şansı varken, yarı finâl garantiyken, Liverpool' u bile eleyerek finâl oynayabilecekken hevesimiz kursağımızda bırakılmıştır. Ben mi yaptım yanlış oyuncu seçimlerini ve yanlış mevkii de oynatma hatalarını? Çok basit hoca yanlışlarıyla takım durmuş, kazanma azminden eser kalmayan takım, adeta oynamadan turu teslim etmiştir. Biz iyi oynadık da rakip daha mı iyi oynayarak kazandı? Tam aksine, İstanbul' da oynadıklarının yarısını bile oynamadı İngiliz takımı Chelsea. Strateji özürlü hocamız, her zamanki şabloncu kimliğiyle maçı kaybetmiş, devler ligine havlu atmış ve beni yanıltmamıştır.


Derby maçların neredeyse tamamını kazandık ama bunlar da günlük sevinçler yaşatmaktan öteye gitmedi. Zira derby kazandı diye kimseye kupa verilmiyor. "Derby maçları kazanırsam şampiyon olurum" mantığıyla düşünen Zico, zayıf takımlara bol keseden bağışladığımız puanlarında bu yarışta lâzım olduğunu lig bitince anlayabildi.


Haksızlık ediyorum öyle mi?.. Ben mi oynayamadığı mevkiide ısrarla oyuncuyu oynattım, ben mi hatamı görüp düzeltmedim?.. Ben mi Kezman' a penaltı attırdım Alex oyundayken?.. Bu otorite boşluğunun sorumlusu benmiyim, ben mi "hayır penaltıyı Alex atacak" demem gerekirken demedim?.. Ben mi başarısız oyun düzeninde ısrar ederek, oyunu okumak ve stratejik hamleler yapmak yerine aynı şablonla, kaderime razı maçları tamamladım?


En mükemmel şartlar bu kulüpte değil mi? Yönetimiyle, tesisleriyle, cefakâr taraftarlarıyla, imrenilen stadıyla, pek çok hocanın hayâli olan şartlar bunlar değil mi?


Hangi yabancı hocanın tam kadrosunun yarısı ve ilk onbirinin yarısından fazlası kendi ülkesinin oyuncusu? Hangi takımda bu kadar yıldız ve yıldız adayı oyuncu var?


Süper Lig' in son şampiyonu Galatasaray' a bakıyoruz birde... Yönetimde çalkantılar, borçlar, tesisleşme problemleri, maddi yetersizlikler, kısıtlı transfer, önce fizikman mevcut ama ruhen kayıp bir hoca ve son haftalarda hocası dahi olmayan bir takım... Ama onlar şampiyon ve helâl olsun, tekrar tebrik ediyorum.


Ee birader adama sormazlar mı, "madem para saçmadan da, hocasız da şampiyon olunuyormuş, biz aptal mıyız" diyee...


Şimdi ben mi Zico' ya haksızlık ediyorum, yoksa Zico' mu bana ve benim gibi gerçek Fenerlilere haksızlık ediyor? Hangi başarıdan bahsediliyor, kaç kupa alındı bu sezon, hiç mi? Evet alınan kupa "hiç" ama hiç ne kadar derseniz o bol işte!


Galatasaray kupayı müzesine koymuşken halâ Zico başarılı diyebilen zihniyet, alsın Zico' ya iki kulp takıp müzeye koysun o halde.


Tekrar ve üzerine basarak diyorum ki...


Zico insan olarak mükemmel, hoca olarak Fenerbahçe için yetersiz bir teknik direktördür...


BEN ZİCO' CU DEĞİL FENERBAHÇE' LİYİM!!!