Zifiri hayat

O küçücük ellerimizde şeker elmalar, pamuk helvalar vardı hep. Kaydıraklardan kayardık tren gibi yaparcasına. Dondurmalar alırdık o güzel yaz günlerinde. Bombalar patlardı, analar ağlardı ama biz dimdiktik hep inadına. Sorular sormazdık ‘’Anne neden ölüyor insanlar?” demezdik. Bilirdik ki sorularımız hiçbir şeyi çözmeyecek. Halbuki biz sormamamıza rağmen herşeyi biliyorduk. Devlet hep yanlış yapıyordu, aileler ise hep acısını yaşıyordu. Bir telefon daha çalıyor ve yine annem gözyaşlarına boğuluyordu.

Eskilerden bir nasihat vardır. “Bir olayın içindeyseniz, o olayı tam kavrayamazsınız, aldanır, aldatılırsınız. Ve biz de artık şunu biliyoruz ki “Dışarıdan bir olay izlenince kimin şuçlu olduğu hemen ortaya çıkıyor.” Biz hep dışardan izledik büyüyene kadar. Ve büyüdük sıra dışarıdan izlediklerimizin içine girmekte.

Berbat bir yaşantımız vardı. Sabah uyandığımızda kaç kişiydik? Akşam uyuyunca kaç kişi kalacaktık? Merak ederdim hâlâ da merak ediyorum. Çünkü biz büyüsekte savaşlar devam ediyor. Kanlar hep okuyor. Elimizdeki elma şekerinin kırmızı balın yerinde artık kan vardı.

Kıyameti mi bekliyoruz yoksa kıyamete mi gidiyoruz? Ya da bizi kıyamete mi götürüyorlar? Götürüyorlarsa niye götürüyorlar? Bizi götürmelerine niye izin veriyoruz?

Evet izin veriyoruz, biz onlara oy verdikçe, onları o koltuklara oturtukça onlar bizim ölümümüz için plan hazırlıyorlar. Sinsi bir şeytan gibi, arkamızdan vuruyorlar.

Bunun karşılığında bizim yaptığımız ise sadece kapılarına gidip para dilenmek, iş istemek. Eğer vereceği olsaydı zaten gelip kendisi verirdi elinize, tıpkı Atamız gibi… Kim anlamış ki insan halinden onlar anlasın.

Yapmamız gereken kör kuyudaki ipe tutunarak inmek değil, ipi tutarak kuyudakileri çıkarmak. Birlik dirlik içindir, birlik olmalıyız , birliğimizi onlara siper etmeliyiz. Teklik sadece yokluktur. Yokluk ise zararsızdır. Yapacağımız tek şey onları tek bırakmak.

NOT: Yazdığım bu yazıdaki devlet bizim devletimiz değildir, yanlış anlaşılmasın. Başka ülkelere ve halkına seslenmek istiyorum. Onlara baktıkça yurdumuzun değerini bilmeliyiz.

Doğu Türkistan'a yapılan saldırıda ölenlerin hakkı aranmalı...