Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ekim '14

 
Kategori
Yoga / Meditasyon
 

Zihinsel Yoga

Zihinsel Yoga
 

http://hipnozvemutluluk.com/2014/09/zihinsel-yoga-1/

Mutluluk kendiliğinden olması gerekir aynı şey başarı içinde geçerlidir....Bilincinizi dinlemenizi ve bilginiz dahilinde bilincinizin sizden yapmasını istediği şeyi yerine getirmek için elinizden geleni yapmanızı istiyorum...Başarı sizin peşinizden gelecektir, çünkü başarıyı düşünmeyi unutmuşsunuzdur...

V.E FRANKL-Man's Search for Meaning

 

V.E FRANKL 

Korktuğum şey başıma geldi diye bir laf vardır hepimiz biliriz ve kullanırız. Ne kadar da doğrudur. Zira aklımızca bir önlem olarak tedbir almak adına almamız gereken tedbirlerden çok olumsuz sonuçlarına odaklanırız ve kaçınılmaz son olarak o da olur. Çünkü beynimizi o yöne programladığımız için bilinçaltı bir anlamda o olumsuzluğa doğru dürtülerimizi tetikler biz de o korktuğumuz o olumsuz hadisenin tam ortasında kendimizi buluveririz. Bir de üstüne üstlük ''bak gördünmü ben demiştim'' diye de böbürlenir dururuz, marifetmiş gibi. Biraz örneklerle açalım isterseniz. Pencereyi kapa ceryanda kalıp hasta olacaksın, şimdi banyodan çıktın üşütürsün hasta olursun, salak adam/çocuk senden bir halt olmaz.... vs vs vs. Kırk kere de söyledikmi gayet güzel ılıman havada bile hasta oluruz, ya da hiçbir patolojik sorunu yokken bir güzel özgüvensiz/ kendi kendine yetersizlik çeken çocuklara sahip oluruz.

İskandinav ülkelerinde banyo yaptıktan sonra kış ortasında bile insanlar hatta çocuklar bile göle ya da denize girerler kimse de bu yüzden hastalanıp yataklara düşmez. Anatomilerinde bir farklılık olduğu için mi? Tabiki hayır sadece ''üşütme arkana birşey al hasta olursun'' gibi hasta edici bir şartlanmaya tabi tutulmamışlardır o kadar. Bir arkadaşımızın evine ziyarete gitmiştik 6 yaşlarında bir oğulları vardı, güzel bir bahar akşamıydı ev de kalabalıktı, ancak içerisi oldukça havasızdı. Pencereyi açmaya yöneldiğimde ''ya sen çocuğumu hasta mı edeceksin! '' diye gürleyen ev sahibinin sesiyle irkildim. Yapacak bir şey yoktu sonuçda ev sahibi olan oydu ve çocuk da onun çocuğuydu. Yıllar sonra o arkadaşım ve çocuğuyla ilgili tatsız haberler aldım üst üste ve üzüldüm, çocukcağız alerjik bir sürü rahatsızlıktan müzdaripti ve doktor doktor geziniyorlardı. Üzülmüştüm ama bu sonuca çok da şaşırmamıştım açıkçası.

Beklentisel kaygılarda korkunun tipik bir özelliği tam olarak hastanın korktuğu şeye yol açmasıdır. Yani korku korkulan şeye yol açmaktadır'' V.E Frankl

Örneklerimizi biraz daha çeşitlendirelim dilerseniz;

- Ya ben o kadar kişinin karşısında nasıl konuşurum elim ayağım dolanır (Emin olun dolanır)

- Ben onu söyleyemem heyecandan saçmalarım (Emin olun saçmalarsınız)

- Yok abi ben beceremem kesin çuvallarım (Çok haklısınız en güzel yerinden çuvallarsınız hem de)

- Ben yıllardır bu işteyim o öyle olmaz boşuna uğraşma (Kesinlikle rahatlıkla bir çok kişinin önün kesersiniz)

- O kız hayatta bana bakmaz (İçin rahat olsun o kız yanından bile geçmez)

Tanıdık geldi mi? Eminim çoğunuzda yüzlercesi daha vardır. Bize yıllarca verilen ve yüzlerce kez tekrar edilen bu yalnış fikirler zihnimizin en uç noktalarına kadar kaçınılmaz şekilde bir gökdelenin dev temel blokları gibi yer edinir.  Bizler de gerek kolayımıza geldiğinden, gerekse de entellektüel yetersizliğimizden, bunları bir güzel kabullenip üzerine yeni katlar çıkmayı da harika bir şekilde başarırız. Haliyle de bunlardan kurtulmak da ancak başımıza gelen bir sürü sarsıcı ve üzücü olaydan sonra aklımıza geliyor ne yazıkki (ben dahil)ve çözüm yolları aramaya başlıyoruz. Geç mi kaldık? Düzeltmenin hiç mi yolu yok? tabiki; HAYIR!.

Ben de benzer deneyimler yaşadım tabi ki halletmem ise çok maliyetli oldu. Ancak, bir şey yaptım ''karar verdim ve uygulamaya başladım'' kolay mı oldu? En sarsıcı kısmı buydu düşündüğümden daha kolaydı ! Ayrıca attığım her adımın verdiği keyifse herşeye değerdi.

Kendi deneyimlerimi yoga ve hipnoz bilgimle birleştirerek ''Zihinsel Yoga'' dediğim bir metodla bunları derime saplanan dikenleri temizler gibi tek tek ayıkladım. Dürüst olmak gerekirse, çok da metodolojik olarak yapmamıştım bunu, bir yerde uygulayıp teorisini sonradan geliştirmeye başladım. Bu nedenle Zihinsel Yoga tabirini sonradan kullanmaya başladım. Bu metod aslında çok da bilinmedik bir şey değil. Raja Yoga otohipnoz karışımı bir yöntem. Önce sağlıklı ve akılcı hedefler belirleyip sonra da bu amacımızı beynimize dikte ettiren bir sistem. Baktım ki öyle adımlar atmaya başlıyorum ki ben bile şaşırdım. En güzeli bunlar tamamen içseldi, sanki yukarıdan/yada bir başkasının hayatını seyretmeye başlıyormuşum gibi gelişmeye başlamıştı herşey. En dip noktasındayken hayatımın önce iş hayatımı toparlamaya başladım sonra da çok sevgili eşimle tanıştım. Nasıl mı? Gelecek yazıda :)

 

 
Toplam blog
: 22
: 278
Kayıt tarihi
: 01.09.14
 
 

1963 Yılında İstanbul'da doğdum. Üniversite Eğitimimden sonra (Marmara Üniversitesi İktisat) yakl..