- Kategori
- Edebiyat
Zincirlerini kıran şiir

Ülkemizde bir şiir devrimi yaşanıyor, yüzyıllardır zincirlere bağlıydı, tutsaktı. İçte kalır dışarı çıkamazdı. Ancak en iyi temsilcileri onu özgürlüğüne kavuşturmaktaydı. Katı kuralların, prensiplerin kıskacı altındaydı. Failün, failün failatün devirlerinden mirasını uzunca bir süre korumuştu. Sonra hece sayılarının ve uyakların engellerine takıldı uzun bir süre. Duyguları sıkıştırıp hizaya sokulup sabah akşam yoklama dönemlerinden geçti şiir. Düşünceler imalı, fikirler ana konuların çevre yollarından dolaştırıldı.
Bilgisizlik, sınırlama ve belli bir gruba indirgeme, katı kuralları gibi bir çok nedenle ülkemizde şiir gölgede kalan ancak şarkılarla canlanabilen yapısı artık değişti. Cumhuriyet yıllarının zor ve sıkıntılı yıllarında duyguları açığa çıkarabilecek ortam yoktu. Aile bile kendi içinde yönetimini devlet yapısını örnek alırcasına az konuşup çok çalışması gereken yapıdaydı. Günümüzde gelişmekte olan ülkemiz geleneksel yapısından medeni ve medeniyet yapısını yenilerken kültür ve eğitimin gelişmesiyle duygu ve düşünceler tüm sözcüklerdeki gerçek yerlerini alabilmenin özgürlüğünü yaşamaya başlamıştır. Şiir zincirlerini kırmıştır. Geleneksel yapıdan moderniteye geçişte duygu ve düşüncelerin kendisini ortaya koyarken ortak yapının insan ve ilişkileri üzerine olması doğaldır. Kuralların çoğalıp insan ilişkilerini sınırlarını çizerken şiirin katı kurallarından özgürleşmesi ülkemizde bir şiir devriminin yaşandığını üretilen güzel şiirlerden de anlaşılabilmektedir. Yaşasın şiirler ülkesi Türkiye.