Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Aralık '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Zombi mi oluyoruz yoksa?

Zombi mi oluyoruz yoksa?
 

Bir garip vitrin insanları ile doldu ülkemiz.

Kimdir bu vitringiller?

Şekilde kalmış detaylara bağımlı, derinliğe asla takılmayanlardır ve giderek çoğalan bir tür oldular yazıkki.

Yaşamı sorgulamayan, başımıza gelenlerin neden bizi bulduğuna ya da yaşadığımız tersliklerden almamız gereken bir ders olup olmadığına hiç aldırmadan hayatını geçiren bir çoğunlukla, içiçe yaşıyoruz üzücüde olsa.

Süslü, fiyonklu paketler içindeki bomboş kutulara benzetmek mümkündür vitringilleri. Boş olduğu kadar da tehlikeli oldukları düşündürücü bir gerçek.

Çevresinde, ülkesinde olanlara uzak, derinliğe inmeden yaşayıp gidiyorlar işte. Dış görünümleri parlak ama içleri boş, süslü, püslü paketler içinde dolaşmayı dünyadaki en önemli şey sanan kişilerdir bunlar.

Olaylara, dürbünün minik gösteren tarafından bakıyorlar. Çünkü büyük gösteren kısım onları çok aşıyor, gördüklerini anlamaya yetmiyor. Kendi küçük çıkar çevrelerini kurup, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığıyla davranıp, geniş perspektifden olayları değerlendiremiyorlar.Küçük bakıp, küçük hesaplar içinde, küçük küçük ama toplamda büyük zarar veriyorlar.


Vitringiller çoğunlukla içinde bulundukları ekonomik koşullara bakmazlar ama gösteriş saplantısıyla kendilerini ve çocuklarını şekilci yaparlar.En büyük amaç ve mutlulukları sahip oldukları 5 kuruşun 4 kuruşunu arkası bomboş olan vitrinlerine yatırmaktır. Bu arada iki satır gazete okumaktan aciz beyinleri örümcek bağlamaktadır ama bunu hissetmezler. Zaten kimin umurundadır?

Onda var, bende yok kaygısı yaşamlarının ana hedefi haline gelmiştir ve buna odaklanmakdan ötürü içleri saçma sapan konulardan kıskançlık ve öfke ile doludur. Zaten bu kıskançlık duygusu değilmidir insanları ufak çıkarlar için tehlikeli seçimlere yönlendiren?

Yüreklerindeki sevgisizlikleri, beyinlerindeki örümcekleri, ruhlarındaki boşluğu ayıklamayı hiç akıl etmeyen bu vitrinzadeler sadece gözle görünen materyale dayanan konularda düzgün gözükme özelliğine sahiptirler. Değer yargılarıda doğal olarak insanların kalıcı değil, her an değişebilir özellikleri üzerine odaklanmıştır.

Ortalık, kendisini, ülkesini, yöneldiğimiz tehlikeli gidişi farkedemiyecek körlükte , küçük çıkarları uğruna minik minik milyarlarca tehlikeli adımı cahilcene atan garip bir tür insan gurubuyla doldu.
Ufacık beklentiler için nereye çeksen oraya giden, derinlikleri sorgulamayan, uzağı göremeyen, kolay kandırılabilen, vitringillerle yaşar olduk.


Aslında tarzları basit gibi gözüksede topluma çoğunluk oldukları sürece büyük zarar veriyorlar.

Tıpkı çoğu Amerikan korku filminde izlediğimiz gibi, kendileri gibi olmayan, farklı ve azınlıkta olanların üzerine ruhsuz bir şekilde guruplar halinde yürüyen zombileri anımsatıyorlar.

Düşündürücüydü zaten, ama artık tek kelimeyle KORKUTUCU oldular...

 
Toplam blog
: 34
: 1734
Kayıt tarihi
: 15.05.07
 
 

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Antropoloji bölümü mezunuyum. Farklı sektörle..