Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '12

 
Kategori
Siyaset
 

“Ana” yasa mı yapacağız “Baba” yasa mı? Bütün Mesele işte bu…

“Ana” yasa mı yapacağız “Baba” yasa mı? Bütün Mesele işte bu…
 

Şu anda yürürlükte olan 1982 Anayasasının 174 maddesi, 19 geçici maddesi ile “Son hükümler” başlığı altında bir kısım maddeleri daha var…

Okudukça biteceği yok…

Mevcut “Anayasa”ya bu hali ile baktığımızda, “Ana” yasadan daha çok “Baba” yasaya benziyor. Az daha çoğaltsanız maddeleri, biraz daha uzatsanız yazılı metni, olacak sana sıradan bir yasa…

Oysa adı üstünde, bu yasanın “Ana” olması ve “Kısa, öz” olması gerekmez mi?

Sayın Meclis Başkanı yanlış bombalama ile 35 kişin hayatını kaybetmesine veya milletvekili maaşlarına yapılan zamlara karşı ortaya koyduğumuz duyarlılık kadar “Anayasa” çalışmalarına da aklımızı, duyarlılığımızı niye koymadığımızı soruyor.

Soru doğru…

Cevabı da basit de, ne kadar etkili olacağı konusunda kuşkumuz var. Yeni anayasa “Katılımcı” anayasa olacaksa, buna katkı veririz. Ancak “Bildiğiniz gibi” yapacaksanız niye soruyorsunuz?

Hadi bu endişemizi bir kenara bırakıp Sayın Meclis Başkanı’nın dediğine kulak asalım, düşüncelerimizi sıralayalım. Ben, kendi kafamdan “Ana” yasa yapılmasından yanayım, olayı “Baba” yasa boyutuna taşımadan…

İşte düşüncelerim…

1. Anayasanın bir “Başlangıç” maddesi mutlaka olmalı. Başlangıç maddesi, bir çeşit yasanın “Gerekçesini” ifade etmeli.
2. Devletin şekli, niteliği “Net” bir şekilde belirtilmeli ve bunların “değiştirilemeyeceği” mutlaka vurgulanmalı.
3. Demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerin vazgeçilmezliği, hâkimiyetin “Kayıtsız şartsın milletin” olduğu ve devredilemeyeceğine ve devletin “Hukuk devleti” olduğuna vurgu yapılmalı.
4. Yasama, Yürütme ve Yargı gücünün ayrılığı ve işlevinin “Millet adına” yapılabileceğinin vurgulanması ve bunların oluşması ile ilgili “ana” hükümler olmalı.
5. Çıkarılacak yasalar ile yürütmenin ve yargının işlevinin “Ana” yasaya aykırı olamayacağı hükmü bulunmalı.

Ve bu “ANA” yasa metni, 20 bilemedin 30 maddeyi de geçmemeli…

Yazılımı, kısa, öz ve hiçbir yoruma yer vermeyecek kadar açık ve net olmalıdır.
 
Şunu hiç unutmamalı ki, “En ideal” diye düşünebileceğiniz anayasayı dahi yapsanız, “Uygulama” eşit ve dürüstlük içinde yapılamaz ise, yine sorunlar çıkacaktır.

Bu kadarlık bir anayasanın yapılabilmesi için ise, uzun tartışmalara, görüşmelere de gerek yoktur.

Çünkü; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temeli, bağımsız, hür ve bölünmez bütünlüğü tartışılmaz, tartışılamaz, millet olarak aynı eşit hak ve özgürlüğü sahip bir yapıdadır. Yazılacak “Yeni anayasa” bu temel yapıya sahip olmalıdır.

Etnik ve dinsel farklılıkların bu yapıyı bozmasına izin verilemez, verilmemelidir de. Bu farklılıklar ancak “Kültür zenginliği” olarak algılanmalı ve her kişi bu özgürlüğünü de sonuna kadar kullanabilmelidir.

İşte düşüncelerimi ortaya koydum ve Sayın Meclis Başkanının dediğini yerine getirerek yazılacak “Yeni” metine katkımı bu şekilde ifade ettim.

Bir kez daha vurgulamak gerekirse, “Anayasa” metni “Öz”ü ifade etmeli ve ortaya konulan “Öz”e göre aykırılık taşımayacak ve tarafsız yasalar ile desteklenmeli, kişilerin “Hukuk önünde eşit”liği ilkesine göre de uygulanmalıdır.

Son sözüm, “Anayasa” dediğimiz yasa da öyle zırt pırt değiştirilecek, orası burası oynanacak, her iktidarın kendi düşüncelerine göre değiştirilecek yasa olmaktan da kurtarılmalıdır.

02 OCAK 2012
İBRAHİM PEKBAY

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..