Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '11

 
Kategori
Deneme
 

Âb üstüne sûret çekmek

Âb üstüne sûret çekmek
 

Anlamadığım hareketler bunlar. (Sabahattin gencal)


Ezberimde ne bir şiir var ne de bir özdeyiş. Bu durum hayra alamet değil. Ben ki öğrenciliğimde değil şiirleri düz metinleri bile hafız gibi ezberleyebilirdim. O kadar çok özdeyiş yazdım ki sormayın. Böyleyken böyle… Bu unutkanlık epeyce önce başladı bende. Bunun için doktora da gittim. Doktor, birazcık sohbetten sonra böyle unutkanlıkların gençlerde bile görüldüğünü söyledi. Doktora beni şimdiki gençlerle değil eski benle karşılaştırmasını söyledim… Uzatmayalım doktor durumu önemsemedi. Ben de üzerinde fazla durmadım. Ama zaman zaman bu konu bir vesileyle gündemime giriyor.

Her zamanki gibi, sabah namazından sonra internette gazeteleri okuyordum. Sabah gazetesinde bir bölüm dikkatimi çekti. Herkesin de dikkatini çekebilecek bir bölüm: İnternet sitesi High Existence’ın haberine göre daha iyi bir yaşam için bu 50 öneriyi dikkate almanız gerekiyor. Önerilerin birincisi: Her gün yeni bir şey ezberleyin. Bu cümlenin altında da şöyle bir paragraf: “Şiir ve filozoflardan sözler hafızanıza iyi gelir. Şiir, özdeyiş, meşhur laflar ezberlendiğinde beynin hafıza kapasitesini artırıyor. Ayrıca kimin her zaman bir özlü söze ihtiyacı olmaz ki.”

Bu öneriyi dikkate alsak, google de bir berceste bulsak nasıl olur. Aslında ünlü bercesteleri topladığım bir dosyam var. Var da hep beraber yeni bir tac beyit araştıralım. Kimden bulalım. İsterseniz rastgele olsun. Haydi rastgele…

Tekniğin gelişmesi ne güzel. Berceste yazıp tuşa bastım. O kadar çok dosya çıktı ki. İlk dosyayı açtım. Berceste (akılda kalan mısralar) dosyasını okumaya başladım. Berceste için, bu akılda kalan mısralar tanımını ilk kez okuyorum her halde. Bakalım aklımızda kalacak mı. Bir çok beyitin altında Lâedri kelimesi var. Yani kimin söylediği bilinmeyen beyitler. Bunlar güzel; ama geçelim bunları. Diğerlerinden seçelim. Çoğul kullanıyorum. Sanki siz de fikrinizi söyleyecekmişsiniz gibi. Bu durum işimi zorlaştırıyor. Yoksa böyle yazmazdım. Çoktan seçmiş olurdum bercesteyi. Evet, şimdi seçiyorum:

Anlayan âlemi, tahsiline zahmet çekmez
Âkil olan kişi, âb üstüne sûret çekmez
Hâmi-i Âmidî

İlk kez okuduğum bir beyit bu. Beyiti yazanı da ilk kez duyuyorum. Acayip bir huyum var. Acaba kim bu diye aklıma takılıyor. Yine google baş vurup ağırlıktan kurtulalım.

“Hâmî-i Âmidî (d. ? - ö. 1747), Osmanlı şairi.

Diyarbakırlı olan Hâmî-i Âmidî döneminin tanınmış şairlerindendir. Bazı vezirlere divan kâtipliği de yapmıştır. 1747'de Diyarbakır'da vefat etmiştir.”

Bu beyiti ezberledim gitti. Tabi ezber yetmez anlamak da gerekir. Anlamak yeter mi? Yetmez tabi, gereğini yapmak lazım. Yani ne oluyor şimdi? Âkil olduğumuzu söylemesek bile su üzerine yazı yazmayız herhalde. Yazmazsınız değil mi? Su üzerine yazılan yazı, çizilen şekil kalır mı?

Bu yazdıklarımız öyle havaya, suya , buza yazılan cinsten değil. Doğrudan belleğinize yazmış oluyorum. Âlemi anlamada zahmet çeker misiniz bilmem; ama bu beyiti ezberlemede zahmet çekmeyeceğinizi biliyorum. Yukarıda sözü edilen, bir çoğuna katılmadığım 50 önerinin birincisini yerine getirdim herhalde. Daha kaliteli yaşam hepimizin hakkı.

Sabahattin Gencal, Başiskele – Kocaeli, 03. 09. 2011 

 
Toplam blog
: 181
: 635
Kayıt tarihi
: 29.03.11
 
 

1943'te Trabzonda doğdu. Erzurum Yavuz Selim İlköğretmen okulunu bitirdikten sonra girdiği Bursa Eğ..