Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '13

 
Kategori
Eğitim
 

"Beyin Temelli Öğrenme ve Öğretme"

"Beyin Temelli Öğrenme ve Öğretme"
 

Geçenlerde Milas Özel Özge Koleji'nin sahibi Melda Seyhun Haktanır Milas Sanayi ve Ticaret Odası'nın konferans salonunda düzenledikleri bir seminere çağırdı. “İlginizi çekeceğini tahmin ediyorum. Dinlemekten keyif alacaksınız” dedi. Merakla gittim. Aslında bu, okulun öğretmen ve velilerine yönelik bir eğitim toplantısı, bir söyleşiydi. Konuk konuşmacı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden Doç. Dr. Bilal Duman, doçentlik tezini “Beyin Temelli Öğrenme ve Öğretme” üzerine hazırlamış, ayrıca YÖK bursuyla gittiği Amerika'da üç ay boyunca bu konuda inceleme ve araştırmalar yapmış.

Söyleşiyi dinlediğiniz zaman ezbere ve korkuya dayalı bir öğrenmenin niçin olamayacağını daha iyi anlıyorsunuz. Çünkü, Bilal Duman daha konuşmasının başında “mutlu beyin”lerin çalışma ve üretimlerinin daha verimli olacağının altını çizdi.

“Mutlu beyin”

“Öğretmen, bizim yaşamımızda fark yaratan kişi olmalı” diyen Duman, öğrenme, öğretme , düşünme stratejilerini keşfeden öğretmenlerin başarılı olduğunu söyledi. Öncelikle kendimizin ve çocuğun nasıl düşündüğünü (Tümevarım, Tümdengelim, analtik) keşfetmemiz gerektiğini belirtti. Hepimizin yanıt olarak “Çünkü”yle başlayan tümceler kurduğumuzu anlatan Bilal Duman, çocukların düşünme biçimini keşfetmek için “Nasıl” diye sormamız gerektiğini söyleyip, okuldan gelen çocuğumuza “bugün öğretmen ne sordu” yerine, “sen bugün öğretmene ne sordun” demeliyiz dedi. Öğretmenin çouğun zihinsel gelişiminde önemli rol oynadığını (yüzde 35 oranında) açıklayan Duman şunları söyledi:

“Nedeni hep tartışıyoruz, ancak 'nasıl'ı pek sormuyoruz. Bunu da sorgulamalıyız. Anlaşılır olmak ve anlamlı olmak farklıdır. Anlamlı olmak kişinin kendisiyle ilgilidir. Söylediklerin herkesçe anlaşılır olabilir, ama çocuk için anlamlı mı? Onun için anlamlıysan, çocukla bağ kurmuş olursun. Öğretmen, arkadaş ve ev çocuk için stres kaynağı olabilir. O zaman öğrenme mümkün olmaz.”

“Özgür beyin”

Beyin temelli öğrenme ve öğretmenin 3 koşullu (1.Rahatlatılmış Uyanıklık, 2. Derinlemesine Daldıma, 3.Aktif Süreçleme) ve 12 temel ilkesinin bulunduğunu kaydeden Doç. Dr. Bilal Duman, “Beynin nasıl daha iyi işlediğini anladığımızda eğitsel kaynakları daha iyi kullanırız ve çocuklara daha fazla yardımcı oluruz” dedi.

Beyin temelli öğrenme ve öğretmenin, “Ödül ve Ceza”yı bir kenara koymasının en belirgin özelliği olduğunu vurgulayan Duman sistemi anlatırken. aldığım bazı çarpıcı notları aktarayım:

Çocuğun okulda da evde de benliğine zarar gelmemeli. Öğretmen, çocuğu cesaretlendirip teşfik edici, gururunu okşayıcı tavırda olmalıdır...Güdülen (motive edilen) ve güdülmeyen (motive edilmeyen) birey arasında 9 kat fark var. Mutluluk ve rahatlık dikkati ve öğrenmeyi fazlalaştırıyor.

Özgür beyinler daha iyi düşünür ve öğrenir. Özgürlük insanın kendisiyle yüzleşebilmesidir. Görünen benlik ile gerçek benlik örtüşmelidir. Öyle olduğunda savunma mekanizmalarımız sıfıra iner. Tavırlarımızla birlikte kişiliğimiz ve beynimiz özgürleşir.

Bilişsel ve duygusal farkındalık çok önemlidir. Kişinin kendisini ve çevresini bilip, birarada kullanabilmesi lazım. Bunu öğrenci, öğretmen ve veli farkedecek.

En önemli öğrenim, 5 duyu organını işin içine katarak yaptığımızdır. Öğrenim, görsel, işitsel, dokunma, koklama, tatmaya ve eyleme yönelik etkinlikler, eğitim materyalleri, okul ve sınıf dekorlarıyla pekiştirilmelidir.

Soru sorma varsa, anlama vardır. Soru sorma öğrenmenin ilk aşamasıdır. Sorulan sorular çok önemlidir. Bir öğretmen ya da öğrencinin sorduğu sorudan onun düşünce şekli, konu hakkındaki bilgisi, eğitim düzeyi hakkında bilgi ve görüş edinebilirir. Bu yüzden “öğretmen sana ne sordu” sorusu kadar “sen öğretmene ne sordun” sorusu da önemlidir.

Bu çok boyutlu, ayrıntılı, öğrenme ve öğretme açısından önem taşıyan, dolayısıyla aslında hepimizi ilgilendiren konuyu bir yazıya sığdırmak olası değil. Bu önbilgi niteliği taşıyan yazımı. “Beyin temelli öğrenme ve öğretmenin koşul ve ilkelerini maddeler halinde sıralayarak tamamlayayım:

BEYİN TEMELLİ ÖĞRENME VE ÖĞRETME:

1. Rahatlatılmış Uyanıklık;

Güvenlik ve rahatlık,

İçsel motivasyon,

Duygusal farkındalık,

Az stres, yüksek meydan okuma,

Olumlu benlik algısı,

Bilişsel farkındalık.

2. Derinlemesine Daldırma;

İçeriğe anlamlı odaklanma,

Tematik öğretim,

Zenginleştirilmiş ortamlar,

İşbirliği,

Bireysel deneyimler,

Bütünleştirilmiş program,

Yaratıcı düş gücü,

Sinerji.

3. Aktif Süreçleme;

Sorgulama,

Derinlemesine (eleştirel) düşünme,

İçselleştirme,

İçeriğin yeniden organizasyonu,

Anlamlandırma,

Kişisel analoji ve metaforlar,

Korkmama,

Bağlam ve bağlantı.


Gülçin ERŞEN – 12 Haziran 2013 / Güllük

 
Toplam blog
: 134
: 869
Kayıt tarihi
: 06.07.11
 
 

Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu (İletişim Fakültesi) Radyo ve Televizyon Bölümü mezun..