Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mayıs '08

 
Kategori
Haber
 

"Civciv" çıkacak "Kuş" çıkacak...

"Civciv" çıkacak "Kuş" çıkacak...
 

AKP'nin "İddianameye cavap" metninin birinci sayfası...


Bu laf, Türk Sinemasının çöküşe geçtiği dönemlerdeki bir seks filminin adı…

<ı>“Civciv çıkacak, kuş çıkacak…”

<ı>

Aslında, büyük umutlarla beklediğiniz bir sonucun, sizi hayal kırıklığına uğratması durumunda eskiden <ı>“Dağ fare doğurdu” gibi şaşkınlığı ifade eden bir böyle bir cümle kurulurdu.

İçine biraz da <ı>“Alay” kattığınızda <ı>“Civciv çıkacak, kuş çıkacak…” haline dönüşüyor artık.

Şimdi de size nereden <ı>“Civciv” ve<ı> “Kuş” çıktığını anlatmaya çalışayım.

Gerçi metni oluşturan 98 sayfanın ilk sayfasında belli oluyor <ı>“Civciv ve kuş”un çıkacağı… Hemen ilk kelimede <ı>“Savunma” değil de <ı>“İddianameye cevap” başlığından…

AKP’nin kapatma davasına ilişkin Yargıtay Başsavcısının <ı>“İddianamesi”ne, hukuken <ı>“Savunma” şeklinde cevap verilir. Oysa AKP, yazılı metninin başında <ı>“İddianameye cevap” diyerek, baştan <ı>“Yargıyla hesaplaşma” içine gireceğini ortaya koymuş.

Baştan sona 98 sayfayı inceledim…

Ne yazık ki, 98 sayfalık metin, <ı>“Savunmadan” çok <ı>“Yargı ile hesaplaşma” biçimine sokulmuş. Sayın Başbakan, altına imzasını attığı metin ile bu güne kadar ortaya koyduğu <ı>“Biçimsel” ve <ı>“söylemsel” davranışlarını, 98 sayfaya resmetmiş.

Bir tek Yargıtay Başsavcısına açıktan <ı>“Ananı al da git” ve <ı>“Ayak takımı” demediği kalmış. İddiaların yersiz ve yetersizliğini vurgularken, Başsavcının <ı>“Yetersizliğine” değinmiş, böyle bir iddianame hazırlanabilmesi için <ı>“Ulema” olunmasının gerekliliğini ortaya koymaya çalışmış.

Dahası…

Sayın Başbakan, “Cevaben” tüm olumlu davranış şekillerini <ı>“söylemsel” olarak ortaya koymaya çalışsa da, anlaşılmasını istediği <ı>“Esası” yazılı metinde<ı> “Mealen” ortaya koymaya çalışmış.

Bir de ve ne yazık ki…

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının iddialarının <ı>“Gazete kupürlerinden” oluştuğunu ve dolaysıyla <ı>“Gayri ciddi” olduğunu vurgularken, kendisinin de eklediği ve <ı>“İddianameye cevap”larına esas oluşturan üç klasör içindeki belgelerin hemen hepsini <ı>“Kendi yandaşı gazetelerin” kupürleri ile desteklemiş.

Oysa…

Hukuk diline ve genel eğilime göre yüklenilen <ı>“Suçlamalara” benim kanımca <ı>“Savunma” ile cevap verilir, birincisi bu…

İkincisi; <ı>“İddianame” bir suç yüklemesidir. Her ne kadar <ı>“Suç yüklemesi” ise de, içeriği <ı>“Hakaret” oluşturmamaktadır. Dolaysıyla da <ı>“İddianameye cevap” da ayni içerikte, aynı dengede olması gerekir.

Ne yazık ki Başbakan’a bu durum, iktidara geldiği günden beri anlatılamadı, anlatamadık…

Bir başka değerlendirmem ise, Başbakan’ın imzası ile verilen <ı>“İddianameye cevap” metni ile, bir anlamda <ı>“İddianame” kabullenilmiş ve daha da ötesinde <ı>“Evet… İddiadaki tüm eylemleri yaptım, var mı bir diyeceğiniz” <ı>denilmiş.

Elbette bu tavır, Başbakan’ın ne ilk ne de iktidarda olduğu sürece son tavrı olacaktır. Çünkü Başbakan’ın <ı>“Duruşu” bu…

Başbakan, her hali ile bun güne kadar <ı>“Kavgacı ve uzlaşmaz” tutumunu sürdürmektedir. Bu belge de bu tutumunun <ı>“Yazılı” belgesi olmuştur.

Her ne kadar metinin içinde <ı>“Ananı al da git” ve <ı>“Ayak takımı” gibi ifadeler yoksa da, ağır kelimeler ve ifadelerle doldurulmuş.

İşte bu nedenle diyorum ki, merakımız acaba <ı>“Savunmada” AKP ne diyecek diye merak ederken, <ı>“Savunma” yönünden metnin içine “<ı>Civciv” ve<ı> “Kuş” konmuş olduğunu gördük.

Ama bol bol da <ı>“Cevap(!)” yerleştirilmiş.

<ı>12 MAYIS 2008

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..