Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Nisan '14

 
Kategori
Siyaset
 

"Çoğunluk kavramı", sınırları ve "pluralizm"

"Çoğunluk kavramı", sınırları ve "pluralizm"
 

Meclis iradesi, pluralist bir "karar alma" organıdır...


Başlarken...

Bundan önce yazdığım "Milli irade, adı vardır ama kendisi yoktur" başlıklı bloğumda, "Milli iradenin tanımı olan ama uygulaması olmayan bir kavram olduğunu" dile getirmiştin...

Bu düşüncemi biraz daha iler götürmüş ve zaman zaman, "çoğunluk iradesi"nin "milli irade" yerine konmasını da eleştirmiş ve bunun "gülünç" bir iddia olduğunu ifade etmiştim.

Bu bloğumun konusu da bu olacaktır.

 

ÇOĞUNLUK  KAVRAMI VE SINIRLARI...

"Çoğunluk kavramı'nın içini doldurmaya çalıştığımızda biraz zorlanıyoruz...Acaba, çoğunluk kavramının içini dolduracak oylar yeterli ve gerçekçi midir?

Önce, "çoğunluk" sözcüğünün anlamı belirli değildir. Çoğunluk,  neye göre ve kime göre çoğunluktur. Belli bir kitlenin hangi oranı çoğunluk olarak alınacaktır

Burada, hocam Toktamış Ateş'e başvurmak zorundayım. Hocam diyor ki, "Normal olarak çoğunluk, kitlenin yarıdan bir fazlası anlamına gelir" dedikten sonra şöyle devam ediyor : "Ancak, bazen 'pluralizm'(x) ile aynı anlamda kullanılmakta; kitlenin yarıdan fazlası olsun, olmasın en büyük parça 'çoğunluk' anlamında kullanılmaktadır"(1)

Sanırım bizim ülkemizde uygulana "çoğunluk" da bu tür bir çoğunluktur. Bu tür çoğunluk, kitlenin tümünü kapsayan kararlar alma organı niteliğinde olan "vasıflı"(nitelikli) bir çoğunluktur.

 

ÇOĞUNLUK KAVRAMI ALDATICI VE KANDIRMACIDIR...

Bu iddiamı bir örnekle açıklamaya çalışayım.

Diyelim ki 75 milyon nüfusu olan bir ülkeyiz. Halkımızın, 50 milyonu, yasal olarak "seçme hakkını" kazanmıştır...Genel seçimler yapılmış ve seçime katılan siyasi partilerin kazandıkları oylar, aşağıda karşılarında gösterildiği sayı ve oranlarda olmuştur.

A Partisi : 20.5 milyon(%45.6)

B Partisi   :12.5 milyon(%27.8)

C Partisi   : 6.8 milyon(%15.2)

D Partisi   : 1.8 milyon(%4.2)

Bu sonuçlara bakıldığında, 50 milyon(%100)seçmenin ancak 41,6 milyonu(%92.8) TBMM'ye, halkın değil; yalnızca "seçmenin" verdikleri oy ile "tüm halkın temsilcisi" olarak girmişlerdir(x)

 

İlk aldatmaca ve kandırmaca burada başlamıştır.

Yani "Meclis'teki çoğunluk", yani "meclis iradesi" denen çoğunluk, 75 milyon olan toplam ülke nüfusunun ancak 41,6 milyon olan "seçmen iradesi"nden başa bir şey değildir. Ayrıca bu çoğunluk "vasıfsız(niteliksiz)" bir çoğunluktur...Çünkü, "Meclis çoğunluğunu" oluşturan bu topluluk "bütüncül"  olmadığı gibi; üstelik "birbirlerine de karşıt seçmen tercihlerinden" oluşmuştur...

Bu nedenle de, iktidardaki  partiye yönelik olarak "halk sizi istemiyor" demek kadar "gülünç" bir tavır olamaz...Çünkü, iktidarı istemeye muhalefet de birbirini istememektedir.

 

İkinci aldatmaca...

Yukarıdaki oy sayılarına ve oranlarına baktığımızda, A Partisi, en fazla oyu alan parti olarak hükümet kurma hakkını kazanmıştır...Ama aldığı oy miktarı ve oranı olarak, toplam 50 milyon(%100) seçmenin yarısı kadar oy alamamıştır...Yani, yukarıda belirttiğim gibi aldığı oylar, kitlenin  yarıdan bir fazla değildir.

Yukarıda, hocamdan alıntı yaptığım ifade de ne yazmıştım; "Normal olarak çoğunluk, kitlenin yarısından bir fazlası anlamına gelir"

Bu duruma göre, Hükümeti kuran ve Hükümet olan A partisi, ne "milli iradeyi", ne "meclis iradesini" ve ne de "çoğunluk iradesini" temsil etmektedir.

 

O zaman ne yapacağız?

Yapılacak şey açık. Burada, sosyolojik  anlamı, "çoğulculuk ve çokçuluk" olan "pluralizm" devreye girer...Pluralizm'de, yukarıda(dipnot-1) açıklandığı gibi, kitlenin yarıdan fazlası olsun, olmasın en  büyük parça "çoğunluk" olarak alınmaktadır.

Pluralizm'de, "etkin bir çoğunluk"  -- daha doğrusu "çokluk" -- , kitlenin tümünü kapsayan kararlar alabilir"(2)

 

SONUÇ :

İşte, bizim ülkemizin seçim sisteminin esası, bütün "çoğunluk kavramlarını ve anlamlarını" bir yana bırakan "çoğulculuk, çokçuluk" uygulamasıdır.

Meclis iradesi, "plüralist"  bir  "karar alma" organıdır.

Bir de, hem "çoğunluk" hem  de "çoğulculuk, çokçuluk" sınırlarının ötesinde "Anayasa Mahkemesi İradesi" var ki, onu da, bir başka bloğuma konusu yapacağım.

 

cdenizkent

 

---------------------- :

(x) Burada verilen rakamlar, geçirdiğimiz yerel seçimlerin resmi olmayan sonuçlarını hatırlatsa da tam öyle değildir. Ülke nüfusu,76 milyon iken 75 milyon; seçmen sayısı 52 milyon iken 50 milyon gösterilmiştir...Örneğin "diğer" olarak belirtilen sayısı az olan oylar alınmamıştır.

(1) Toktamış Ateş, "Demokrasi Kavram-Tarihi Süreç- İlkeler", İstanbul: 1976, s. 138

(2) A.g.y.

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..