"Dolması senden, sarması benden, kurban olsun sana yengen!"

Oh, oh, oh!.. Bu sıralar, İzmir’lilerin işi iş. Karada da, denizde de eğlenceye bedavadan konuyorlar. İzmir B.Şehir Belediyesi, “al sana saz semaisi” demiş, vapurlara sazendeleri koymuş. Oh keka! Vur patlasın, çal oynasın!

Yorgun argın evinize dönerken, bu tatlı sürprize, gemidekilerin hepsi, katılıyor. Pencereden yarış edercesine süzülen martıların görüntüsü bir yandan şakıyor salonda: “ Düş ben gibi bir aşka, sadakat neymiş de gör” nağmeleri ile bayım bayım bayılırken, biraz önce mesaideki müdürünüzün ettiği densiz lâfların tesirini de üzerinizden atıyorsunuz. Bu demektir ki, eve pür neşe içinde gideceksinizdir. Karınız bile işe şaşacak. "Hangi dağda kurt öldü?" diyerekten.

Daha durun hele, bitmed. B.Şehir belediyesi bu. Yakalamışken, sizi "Hüsnü" gibi şenlendirmeden bırakmaz yakanızı. Diyelim ki, vapur yolcusu değilsiniz. Olur a! Karşıyaka’da; tasınız , tarağınız, beziniz yok. O zaman karalar ne güne duruyor? Atın kendinizi çimenlere, sere serpe uzanın Gökteki UFO’ları seyredin. Kayan yıldızlardan fal tutun. Sonra caz yorumcusunun sesi ile bir güzel irkilerek, çimenlerdeki caz keyfine ulaşın.

Eee, karayı, denizi, hallettik. Bir de havadan olanı kaldı. Bilirim. Havadan da "yâr bana bir eğlence!" dersiniz siz. Ona biz karışamayız. Belediye karışır. Bulsunlar havalardan da da bir eğlence. Herkese bir uçurtma ipi versinler, şenlensin gökyüzü, terapi olsun maviliklere baka baka.

“Belediye daha n’apsın? “Böylesi bir sorumluluk hissederek belediyemizin bizlere gösterdiği hassasiyet, onur verici” diyenler de var. Uzak mahallede olan komşusunu K.Yaka vapurlarına çağıran dost yüzlü kadınların arkadaşlarına seslenişleri var telefonda: “ Hatçaaanım Huuu! “Bak ne diyecem. Kahveden, bakladan, havadan, tavadan fal baktırmaktan bıkmadın mı? Atla gel K.Yakaya. Saz var, söz var, şarkılardan fal var. Bir eğleniyoruz, bir eğleniyoruz ki, deme gitsin!”

Bir başkası daha sıkı tembih ederek çağırıyor vapura arkadaşını:

“ Kız Özden /Dolması senden, / Sarması benden, / Kolası gemiden, /Sevsin seni yengen, / Gel Karşıyaka’ya, / Eğlenelim doya doya, /Turlayalım vapurla…

Davetler cazip. Çayırda, çimende, denizde cümbüş var. Sağ olasın Belediyemiz. Biz senin hakkını yemeyiz. Boynumuzu kesseler, biz evet demeyiz. Karnımız ağrımaz, haram yemeyiz. Biz ezelden beri boynumuzu eğip de, evet dememişizdir.

İşte böyle böyle, rivayetler çeşit./ Sıcaklar da vermez geçit./ Karada, denizde / Bizleri düşün böylece / Sağ olasın belediye / Karalarda, denizlerde / Sen bizim canımızı ye!/ Oldu olacak / Bir de havada icat eyle / Bir o kaldı diye diye / Varalım teselliye / İşte böylecene / Geçinip gidelim elele / Biz dokuz dağın efesi'yiz / Hakkımızı yedirmeyiz / Büyük dağları biz yaratmışız / Küçüklerine karışmayız / Nanay yavrum nanay / Şinanay yavrum şinanay...

Bilmiyoruz. Karadan, denizden sonra, sıra şimdi "hava'da" . Bekleyelim, göreciz!

NOT: 4 Ağusos gecesi Kent Orkestrası, Adalet Heykeli önünde konser verecek. Konserde otoriter Çebi Kardeşler var.