Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '12

 
Kategori
Güncel
 

"Dünya Kadın Günü"nden köylü kadınlarımızın haberi olsa ne yazar, olmasa ne yazar!

"Sen bir köylü kadınısın. `Eksik Etek`der, sana erkekler. Saçın uzun aklın kısadır her zaman. Erkek işine aklın ermez. İki adım geriden yürürsün.

Çocuklarının biri sırtında, biri karnında, biri de yanıbaşındadır belki de. Bir elinde de çapa. Kocan, bir elinde tesbih, salına salına yürür, kendinden emin. Tarlada erkek gibi çabalar durur nasırlaşmış ellerin. Ara sıra açılan dudakların çatlaktır çoğu zaman.

Çok dinler, az konuşursun. Tarla dönüşü tüm ev işleri, ahırların temizlenmesi, hayvanların bakımı seni bekliyordur. Bitkin düşmüş vùcudunu dinlendirmek için zamanın yoktur.  akşamüstü çökünce ortalığa, kocan gelmiştir eve. Emirler üzerine emirler yağdırmaya başlar yine. "terliğimi getir", "Yemeğimi koy", Kahvemi yap." Koştura koştura yaparsın tüm istenilenleri. "Yapmazsan boş düşersin ha..." ya da, "Seni boşarım, sokakta kalırsın", "Sana kim bakıyor?", "Sana şu kadar zamandır kim eşlik ediyor?",  gibi sözlere kulak kabartırsın.  Genellikle de, imam nikâhıyla evlenmişsindir. "Yeter artık" diyemezsin hiç.  Kocanın tüm eziyetlerini çekmek zorundasın.  Ailen için, "evden çıkmak var, dönmek yoktur." Çaresiz bütün tehditlere uyarsın.

Üründen alınan para en çok senin hakkındır, ama dört metre basma seni yine de mutlu eder. Kocana bir erkek çocuk vermek zorundasın. Vermediğin zaman, bu senin suçun olur. Kız çocuğun olduğunda da, başlık parasından başka bir şey düşünülmez. Çogu zaman kız, çocuktan, insandan bile sayılmaz. Para ile satılan maldır o, mutluluğu hiçbir zaman düşünülmez.

Kocana davranışlarının nedenini sorduğunda, "Çünkü sen bir kadınsın. Erkeğinin, kocanın dediğini yapmak zorundasın," diyecektir. Oysa kadın olmak ne kutsal bir şeydir. Yeri hiçbir zaman doldurulamayan...

Sen olmayınca ev ve tarla işlerinin tümünü kim başarabilir? Kim, gelecek için bebeler dünyaya getirip yetiştirebilir? Acı ama, sen yaşamın boyu bedensel ve ruhsal yönden sömürülmüş kadınsın.

SEN BİR KÖYLÜ KADINISIN. HAKKIN AZ, GÖREVİN ÇOKTUR. ÇİLE, ACI, KEDER BÖLER YÜREĞİNİ. SEN, ESKİ ÖRF VE ÂDETLERİN, GERİ KAFALILIĞIN, CAHİLLİĞİN KURBANI, HER ŞEYDEN YOKSUN BIRAKILMIŞ BİR VARLIKSIN."

Bugün '8 Mart Dünya Emekçi Kadınlarının Günü!' diyorlarmış. Siyasi partiler yine düşmüşlerdir yollara, bildik yalanlarını satmak için. Sen, affedici ol, kusurlarına bakma, anacığım!...

Bense, bu özel gününü kutlayamamamın ezikliğini yaşıyorum bacım, annem, teyzem, halam...ve dünya! ikinci sınıf bir varlık olarak görülmemen için - bir erkek olarak - verdiğim mücadelede görülüyor ki başarılı olamamışım. Oysa, her zaman 'sol yanım' olarak taşıdım seni, sen de beni.

İki kalpte bir 'ruh' olmamız yetmedi dünyaya. Milyonlarca ezilmiş, sömürülmüş, kırılmış kalplerin yanında, ikimizin kalp atışlarının sesi duyulmaz oldu. Bilmem, tarihsel süreç boyunca sana gereken değeri gösteremediğimiz için biz erkekleri affedebilecek misin? Etmezsen de razıyız. Yeter ki, bundan sonra da dünyamızın dengesini korumak için gösterdiğin insanüstü gayrete son verme, 'annelik şevkatı'nı bizden esirgeme.

Değerinin gün gelip anlaşıldığında, çok geç kalınmamış olmasını yürekten diliyorum. Değerli kadın ve analarımız, hepinizin geleceği açık olsun...

Alaettin Morgül / 06.03.2012 - 18:01 

 
Toplam blog
: 193
: 1086
Kayıt tarihi
: 02.02.10
 
 

İsveç`in Göteborg şehrinde oturmaktayım;  evli ve bir kiz bir oglan iki çocuğum var. İsveç`te..