"Herkes girdi, bende girdim....

Olaylı Beşiktaş - Galatasaray derbisinden sonra  emniyet tarafından bir gün sonra gözaltına alınanların tamamı serbest bırakılırken olaydan 4 gün sonra yeniden gözaltına alınan  29 kişiden    (aynı kişiler olup olmadığını bilmiyoruz)  yine 27 si  savcılık tarafından serbest bırakıldı. ( 26 Eylül Perşembe saat 15:00 itibariyle)

Maçtan bir gün sonra sorgulanan yaklaşık 67 kişi nin sahaya inme nedenleri arasında geçerli bir neden söylemedikleri gazetelere yansıdı. Zaten normal seyrinde giden bir maç için son iki üç dakika kalmış iken sahaya inerek güvenliğe, belkide hakeme veya oyunculara saldırma yönünde hareket edenlerin nasıl bir geçerli nedenleri olabilirdiki. Sadece tribünde bir çökme veya bir yangın gibi bir gelişme olsa belki sahaya inerek bundan kurtulma gibi mazeretler geçerli sayılabilirdi. Ancak böyle bir durum olmadığına göre ilk sorgulama yapılan 67 kişi ve bu gün tekrar gözaltına alınarak sorgulanan 29 kişiden 27 sinin serbest bırakılması bir çok kuşku ve acaba sorusunu gündeme getirmedimi.?

Saha inen bu kişilerin çoğunluğu "Herkes girdi bende girdim" gibi ciddiyetsiz nedenlerle geçiştirilecek kadar basitmidir? Gerek televizyonlarda maçı izleyenler ve gerekse basından fotoğraflara bakarak olayı anlamaya çalışanların gördükleri   "Herkes girdi bende girdim" mazaretinin anlamlı  geçerli olmadığını gösteriyor.

Havada uçuşan sandalyeler güvenlik güçlerine atılan cisimler kapıların kırılması tribünlere zarar verilmesi gibi olaylar aklımıza ister istemez Gezi olaylarını  getirdi. Emniyet yetkilileri her fırsatta kamu malına zarar verdikleri gerekçesiyle protestoculara ölüme varan şiddet uygularken maçta olay çıkaran kişilere bırakın şiddet uygulamayı gözaltılarını bile 2-3 saatte bitirebiliyorlar. Oysa Gezi Parkı olaylarında günlerce süren gözaltıları hatta tutuklamaları bile biliyoruz. En basit olay ise Türk Bayrağı satan bir satıcının bile tutuklandığını ve ancak  bir hafta sonra serbest bırakıldığını örnek verebiliriz.

Durum böyle iken spor sahalarında giderek artma eğiliminde olan şiddet olaylarına karışanlara daha sert tedbirler alınması gerekirken 2 saat gözaltı ve 1 yıl spor müsabakasına men gibi cezalar ne kadar caydırıcı olabilir. Olaylardan sonra gündeme gelen 1453 Kartalları adlı grubun hükümet yanlısı olduğu olayları siyasi amaçlarla çıkardığı söylentileri gerçeğe çok yakındır. Gözaltıların  ve sorgulamaların bu kadar hızlı yapılması ve hemen herkesin 2 kişi hariç serbest bırakılması bu söylenti ve iddiaları güçlendirmektedir. 

Size göre bu maçta sahaya inerek şiddet uygulayan polis kovalayan sandalye atan kapı kıran sadece 2 kişimiydi.? Bütün olayları çıkaran maçı oynanamaz hale getirenler sadece 2 kişimiydi.?

Bu olayda emniyet kimse biletsiz girmedi derken spor bakanı bunu yalanladı. İçişleri bakanı emniyet müdürü ve spor bakanı hemen hepsi birbirleriyle çelişkili açıklamalar yaptılar. Oysa bırakın biletsiz girmeyi kırılan kapıların üzerinden ortasından duvara tırmanarak giren yüzlerce seyirciyi bizler yayınlarda gördük.

Ancak gözden kaçan nokta ise hiç bir basın kurumunun bu olayları çıkardığı iddia edilen 1453 Kartalları adlı grubun kimlerden oluştuğu amaçlarının ne olduğu, üyeleri ve gerçekten siyasi bir amaçlarının ve örgütlenmelerinin olup olmadığı konusunda henüz  detaylı bir araştıma yapmadığıdır.  Yaptı isede bunu yayınlamadılar henüz.  Acaba araştırma yapma ve yayınlama konusunda bir baskı görüyorlar mı?  

Eğer iddialar doğru ise bu olayların sorumluları maalesef yine iktidar tarafından korunuyor demektir. Bir çok iktidarı protesto olayında ( özellikle Barışçıl Gezi Parkı protestosunda) ilk şiddetin  hiç bir zaman protestoculardan gelmemesine  rağmen güvenlik güçlerinin tavrı ve uygulaması ile bu olaylar karşısındaki uygulaması son derece  haksız ve adaletsizdir.

Futbol sahalarında şimdiye kadar bir çok seyirci sahaya inmiş olaylar çıkmış olsa da hiç biri Pazar günü oyanan maçın 90+2 . dakikasındaki gibi organize ve belli bir amaç için olmamıştır. Ayrıca maçın sonlarına doğu artan siyasi sloganlar kullanılan sözler şimdiye kadar futbol sahalarında sahaya girme ve girerken kullanılan sloganlar olmamıştır. 

Bir çok konuda olduğu gibi bu konuda da halkın haber alma ve doğruları öğrenme hakkı maalesef basın tarafından gaspedilmiş görünmektedir. Birde üzerine Fatih Terimin Galatasaray klübüyle olan sözleşmesinin feshedilmesi  özellikle futbol gündeminin  doğrudan bu konuya kaymasına sebep olmuştur. Bu olaylar nedenleri ve failleriyle birlikte gün ışığına çıkmadıkça  maalesef daha bir çok olaya özellikle futbol sahasında tanık olacağımızı düşünüyorum.