Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '12

 
Kategori
İnançlar
 

Hocayla türban sohbeti...

 Hocayla türban sohbeti...
 

seyretmelik.com


 

"Hocam hayırlı Cuma'lar"
 
"Sağol evladım. Senin de Cuma'n hayırlı olsun."
 
"Hocam, sizinle yaptığım konuşmaları ben bloglarımda paylaşıyorum. İlk 4 blogumu "Cevapsız sorular" başlığı altında yayınladım. Sonra ki yazım da "Hocayla sohbet" başlığı altında yayınlandı. Benim sayemde meşhur oldunuz. Herkes size hürmetlerini sunuyor"
 
"Sağolsunlar, ben de onlara sevgilerimi gönderiyorum."
 
"Hocam bugün soracaklarım kamuoyunda her zaman tartışılan bir konu"
 
"Neymiş?"
 
"Türban konusu. Kadınlarımız başlarını örtmeliler mi? Bu konuda kutsal kitabımızda hangi ayetler var?"
 
"Kutsal kitabımızda türban, başörtüsü ve cilbab olarak geçer. O konuda da iki tane ayet vardır. Onlar da Nur suresinin 31. ayeti ile Ahzab suresinin 59. ayetidir. Diyanet sitesindeki Kuran-ı Kerim mealinde eskiden cilbab diye geçen giysiyi bu defa  bedenlerini örten elbise olarak kullanmışlar. O ayetler şöyle buyurur.
 
Nur suresi 31...Mü'min kadınlara söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zinet (yer) lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından yahut babalarından, yahut kocalarının babalarından, yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü'minler, hep birlikte tövbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz!
 
Ahzab suresi 59...Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu onların tanınıp inciltilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. 
 
"Baş örtüsüyle ilgili başka ayet yok mu hocam?"
 
"Yok evladım."
 
"O zaman Nur suresindeki ayette "Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar" dediğine göre demek ki İslamiyet'ten önce de kadınlar başörtüsü kullanıyor demektir. Öyle değil mi?"
 
"Evet, doğru. Arap yarımadası sıcak bir yer. Orada güneşten korunmak için kadınlar da, erkekler de başlarını örterler."
 
"Benim anladığım kadarıyla burada amaç zinetlerini göstermemek değil mi? Hatta ayetin sonunda "Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar" demekle bunu demek istemiyor mu?
 
"Ayette başörtüsü geçtiğine göre müslüman kadınlar başlarını örtmelilerdir evladım."
 
"Ama onlar müslüman olmadan önce de başlarını örtüyorlarmış."
 
"Evet, ama..."
 
"Bakın hocam, o ayette erkekleri bir tarafa bırakın, zinet yerlerini müslüman kadınlardan başkalarına da göstermesinler demekle, yabancı kadınlara da göstermesinler demek istemiyor mu?"
 
"Evet"
 
"Peki yabancı bir kadın, neden müslüman bir kadının zinet yerini görmesin?"
 
"Ama ayet öyle."
 
"Yani yabancı bir kadın, müslüman kadından tahrik mi olur?"
 
"Ne münasebet evladım."
 
" O zaman burada esas sorun başörtmek değil, zinet göstermemek. Mesela Yaşar Nuri Öztürk bir söyleşi de, o ayetten "Başınızı örtün" çıkmaz diye bir ifadede bulundu."
 
"Olabilir ama, ben müslüman kadınların başlarını örtmesi gerektiğine inanıyorum."
 
"Tamam hocam, ama bana mantıklı bir neden gösteremiyorsunuz. Peki ben başka bir soru sorayım. Müslüman bir kadın başını örttü diyelim. Bunun şekli nasıl olacak?"
 
"Bu örtünme şeklinde İslam ülkelerinde değişik uygulamalar var. Örneğin, Tunus'da başını örten çok az kadın var. Başını örtenlerin saçlarının yarısı dışarda. İran'da da genç kızlar başörtü takmalarına rağmen saçlarının ön tarafı görünüyor. Pakistan da da öyle. Eski başbakan Butto sadece başına şal şeklinde bir örtü koyardı. Ama Afganistan, Suudi Arabistan gibi ülkelerde bu örtünme çok daha katı. Suudi Arabistan'da  kadınlar siyah çarşaf, Afganistan'da ise burka denilen çadır gibi giysi giyiyorlar. "
 
"Onları ben de biliyorum hocam. Giyim farklılıkları kutsal kitaptan değil, o ülkenin iktidarında bulunan kişilerden kaynaklanıyor. O giyim tarzları kadına verilen değere göre değişiyor. Kadına ne kadar az değer veriliyorsa kadın o kadar fazla kapatılıyor."
 
"Evet, biraz öyle."
 
"Peki hocam, kadının saçının kılını göstermesi günah mı?"
 
"Ben günah olduğunu düşünmüyorum. Çünkü Peygamber efendimiz zamanında, uzun saçlı kadınlar başlarını örttüklerinde saçlarının omuzla bel arasındaki kısmı görünürmüş."
 
"Peki şimdi ülkemizde kadınlar hatta bazı genç kızlarımız bile saçlarının kıllarını göstermeyecek şekilde başlarını örtüyorlar. Yani tam bir rahibe gibi. Bu doğru mu?"
 
"O konuda ben birşey diyemem. Demek ki onların inançları o yönde."
 
"Bazı kadınlar görüyorum, başlarını sıkı sıkı örtüyorlar. Ama makyajları çok aşırı. Bir de daracık bir blucin giyiyorlar. Bazılarının çatalları bile görünüyor. Buna ne diyorsun hocam?"
 
"Ahzab suresi "Kadınların bedenlerini örtecek elbiseler giymelerini" buyurur. Bence başını örtüyorsa ona uygun giyinmesi gerekir. Hâtta  başını örtmüyorsa bile kadınların tahrik edici şekilde giyinmemeleri gerekir."
 
"Hocam başörtüsü takmayan kadınlar cehenneme gidecek diye bir ayet var mı?"
 
"Hayır yok. Ona bakarsan, kumar, içki, fal bakmak, baktırmak da haram ama bir çok insan da bunlara riayet etmiyor."
 
"Hocam benim aklıma takılan başka bir soru var. Küçük yaştan itibaren başını örten kızlar daha mı erken  evlenir?"
 
"Bilmem, öyle miymiş?"
 
"Ben öyle olduğunu sanıyorum. Çünkü aile baskısıyla ve ailenin etkisi sonunda kendi isteğiyle başını küçük yaşta örten kızların fazla açılmasın diye baba evinden koca evine yatay geçiş yaptıklarını düşünüyorum. Üstelik bu kızlar kendilerinden yaşça büyük birileriyle evlendiriliyorlar. Bu konuda birçok örnek verebilirim. Ama ben bir tane örnek vermek istiyorum"
 
"Kimi örnek vereceksin?"
 
"Ülkemizin first lady'si President'le evlendiğinde kendisi 15 yaşındaymış. Reşit olmadığı için ancak ebeveyn onayıyla evlenmiş. President ise o sıralarda 30 yaşındaymış."
 
"Ne güzel işte. Tam bir islami evlilik şekli. Şimdiki kızlar geziyorlar, tozuyorlar, hatta yatıp, kalkıyorlar, en sonunda kendilerini kabul eden biriyle evleniyorlar. Bu daha mı doğru?"
 
"Değil tabii. Bence bunun bir orta yolu olması gerek. Belki de  bu yüzden Başbakan dindar bir gençlik yetiştireceğiz diyor ya...."
 
"Neyse evladım, şimdi Cuma namazına gidelim. Arkadaşlarına söyle, soruları olursa, sana bildirsinler, sen de bana sorarsın. Elimden geldiği kadar yardımcı olurum size."
 
"Allah razı olsun hocam. Tekrar hayırlı Cuma'lar...."
 
 
 
 
 
Toplam blog
: 974
: 3444
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

2017 Basın özgürlük endeksine göre 180 ülkeden 155. sırada olan ülkemizde yemek tarifleri  ve tel..