- Kategori
- İlişkiler
“İma”lı - “ama”lı konuşma
Düşünceye dayalı yetinin sık sık kullanıldığı, karşılıklı güvenin esas alındığı modern toplumlarda, bireysellikten uzak, aykırı düşüncelerin bulunduğu İMA’lı ve AMA’lı fikir ve düşüncelerin asla yeri yoktur.
Konuştuğumuz kişide kuşku uyandırmamalı sarfedilen sözler.
Çevremizdeki çoğu insanda mevcut olan bu tür konuşmalara muhtap ya da şahit olmaktayız. İnsanda sürekli şüphe uyandıracak, güvenin, itimatın zedelenmesine vesile olan bu tarz konuşmalar nedense daha çok olmaktadır.
Bireysellikten uzak, sorgusuz-sualsiz olan böyle bir ortamda, asla özgür, demokratik, nicelik ve nitelik gerektiren anlayıştan söz edilemez.
Aslında söylemlerdeki her İMA’lı ve AMA’lı konuşma tarzı eleştiri ve yorumun yok edildiği yaşam tarzından bir bakıma çıkış ve kaçıştır.
İmalı konuşmalar, karşımızdakinin düşüncelerini ve ne demek istediğini anlamaya mani olur.
İMA’lı konuşmalar, söylenebilecek başka konuşmalara onaylama anlamını da verir.
İMA’lı ve AMA’lı konuşmalar, düşünüp söyleyemeyen, konuşmak isteyip de konuşamayan bir tiyatro oyunundan öteye gidemez.
Evrensel değerlere sahip olan, insani, hukuk bilincinin yerleştiği her kesimde yaşayanlar müreffeh bir hayat yaşarlar.
Her yönden şeffaflık hakimdir yaşamlarının her devresinde.
Saydamlık, denetim ve eleştiri, hesap sorma ve hesap verme gibi melekeler toplumun yapısı gereğidir.
Bu bilinçte olan toplumlardaki insanlar arasında İMA’lı, AMA’lı, hatta MIŞ’lı, MİŞ’li ve MUŞ’lu... gibi konuşma şekli yoktur. Bu toplumlarda insanlar yaptıkları katkı kadar değere tekabül eden saygınlığa sahip olurlar.
Fertlerin yerleri yaptıkları katkı, gösterdikleri çaba ve gayretleriyle orantılı olmaktadır.
Her yönden şeffaflaşmış toplumlarda, İMA’lı ve AMA’lı konuşma tarzına asla yer yoktur. Yapanlar da ayıplanır, söyledikleri kaile alınmaz.
Aslında hukukta ve hukuka dayalı düşünce sistematiğinde özgür düşünce geniş anlam ifade der.
İMA’lı düşünce tarzı ve konuşma şekli hukuk devleti ve hukuki değerlere sahip toplumlarda yer bulamaz.
Kişiler söyledikleri sözlerde ve düşüncelerinde, şüphe götürmeyecek şekilde, İMA’lı, AMA’lı, hatta MIŞ’lı, MİŞ’li, MUŞ’lu... olmamalılar. Aksi takdirde, doğruluk, dürüstlük, hak, hukuk ve adalet mefhumlarının pek değeri kalmaz. O zaman bireysellik, bencillik, nemelazımcılık gibi müsbet olmayan düşünce tarzlarıyla uğraşmak zorunda kalır toplumlar.
Sonuç olarak İMA’lı ve AMA’lı söz ve düşüncelerden, anlamlı ve manalı sözler çıkamaz.
Böyle düşünce, ve konuşma tarzı insanı ehemmiyetsiz kılar, muhatabı huzursuz eder, dengesiz ve tutarsız hareket etmeye meyleder düşüneni.
Haksız mıyım?
Konuşmana dikkat et “ama”lı olmasın.
Söylediğin tüm sözler “ima”lı olmasın.
Mişli muşlu olup da “nema”lı olmasın.
Uyanıp kendine gel, gözün aç ey insan!
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com