Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '09

 
Kategori
Edebiyat
 

"Kazdağı eteklerinden Ankara doruklarına ve Halil Soyuer

Şair, Yazar ve Gazeteci Halil Soyuer cumhuriyet dönemi şairi, tanınmış söz yazarı ve yazıları ile Türk edebiyatımızda iz bırakan yazarlarımızdandır. 1921 Ocak ayında Balıkesir’in Havran ilçesinde doğmuş ve yine 17 Ocak 2004 yılında aramızdan ayrılmıştı. Türk şiirinde ona Has şiirin ağası, şairlerin babası, Türk şiirinin Karaca oğlan’ı diyenler vardır. Gerçekten Halil Soyuer’ in hem yaşadığı dönemde ve hem de vefatından sonra hakkında çokça yazılar, yazıldı, belgesel ve kitaplar hazırlandı. Tek sözcükle Halil Soyuer Türk edebiyatımızda ve özellikle halk şiiri geleneği içinde unutulmayan eserler verdi. İz bırakan bir şair ve yazar oldu.20 kitabı yayımlandı, 1960’lerde Ankara’da ÇABA adını taşıyan bir sanat ve kültür dergisini çıkardı. Uzun yıllar Türk edebiyatına ve Türk kültürüne hizmet etti. Adı caddelere verildi, birçokta ödül aldı. 200 şiiri bestelendi. 70’ e yakın bestekârımız onun şiirlerini Türk Klasik makamında bestelediler. Bu gün TRT’de, televizyonlarda dinlediğimiz şarkıların çoğu Halil Soyuer’ in şiirlerinden oluşmuştur.

Şiirlerini besteleyenlerden birkaçını burada uyandırmak isterim: Celal Abacı, Onur Akay, İsmail Akçapınar, Sadün Aksüt, Selahattin Altınbaş, Avni Anıl, MehmetArıboğa, Serap Arısan, Vedat Yıldırım Bora, İsmail Demirkıran, Nihat Demirkol, Metin Everes, Ekrem Güyer, Prof.Dr. Selahattin İçli, Atilla İçli, Ali Kocatepe, Pınar Köksal, Mine Özden, Mehmet Özbek, Yılmaz Pakalınlar, Erol Sayan, Ali Şen Ozan , Çinuçen Tanrıkorur, Ziya Taşkent, Zekai Tunca Dursun yağlı , Yılmaz Yüksel , Macide Tantürkü ve ferit Sıdal gibi bestekârlarımız Halil Soyuer’in şiirlerini bestelemişlerdir. Adını saydıklarımdan aramızdan ayrılanları rahmetle anıyor, diğerlerine sağlıklı günler diliyorum. Elbette ki Souer’in şiirlerini besteleyenler sadece bunlardan ibaret değildir. Daha yazamadıklarım da vardır. ( 1 )

Gazeteci, şair ve yazar Halil Soyuer’i bundan dört yıl önce ( 17 Ocak 2004 ) vefat ettiği zaman Anadolu basınında onunla ilgili birçok yazılar, yazıldı. Rahmetli Halil Soyuer’in kızı Nursel Soyuer Gündüz’e özeklikle bir mektup yazdım. Halil Soyuer’in ölümünden sonra hakkında yazılanları bir kitapta toplanması bağlamında tavsiyede bulundum, benden başka yazanlar da olmuştu.

Rahmetli Halil Soyuer hayatında boş durmamış 20 kitap Türk Edebiyatına kazandırdığı gibi hayırlı evlatlar yetiştirmiştir..Dergi çıkaran, eser veren bazı talihsiz babalar vardır, onlar öldükten sonra sadece geride bıraktıkları mirasları konusunda koşuşmalar başlar, mirasçılar mirası bölüşüldükten sonra bir iki yıl sonra unutup giderler. Ancak sevgili şair üstadımız Halil Soyur’e öyle vefasızlık yapılmadı, o vefat ettikten sonra değerli kızı hemen eserlerine sahip çıkarak şairimize yakışan koskoca, devasa diyebileceğimiz kocaman bir kitap hazırlayıp yayınladı ve eşe dosta dağıtımını gerçekleştirdi ;bir tanesini de imzalı olarakta bana “ baba dostu “ diye imzalayıp göndermişlerdir.( 17.10. 2007). İşte bu esere imza atan vefalı insan Emniyet mensuplarımızdan Nursel Soyuer Gündüz Hanımefendidir. Onu yürekten kutluyor ve candan tebrik ediyorum. Alkışlanmaya değer bir davranış göstermiştir. Keşke Sevgili şairlerin ağası Halil Soyuer bu devasa eseri görebilseydi. Ne denli mutlu olurdu? İnanıyorum ki bu durum ona da ayan olmuştur. Böylesine hayırlı bir evlada sahip olduğu için inanıyorum Halil Soyuer mutlu olmuştur, gözü geride kalmamıştır.

Nursel Soyuer Gündüz’ün şair ve gazeteci babası Halil Soyuer’in hayat öyküsünü anlatan bu değerli yapıt Anı- biyografi olarak SAKÜDER ( Sanat ve Sanatkârlar Topluluğu Kültür Derneği ) Kültür Yayınları (5) birinci baskısı Temmuz 2007 yılında Ankara’da yayımlanmıştır. Kitap tertemiz bir baskı ile büyük boy 448 sayfa halinde gün ışığına çıkarılmıştır. Yayın yönetmeni Müjdat Kayayerli, Yayın editörü Ali Eser’dir. Kitabın iç düzeni tertemiz bir mizanpajla Kasım Halis tarafından hazırlamıştır. Tümü ile emek verilmiş, özenle hazırlanmıştır. Ellerine sağlık, ömürlerine bereket diyorum.

Halil Soyuer’i 1960’lerden bu yana tanıyorum. Onunla birlikte Balıkesir, Bursa, Afyon, Kütahya, Simav, Domaniç, Ankara, Elmadağı gibi yerlerde yapılan bir çok sanat ve şiir dinletilerinde katılma fırsatını buldum. Şu anda kitaplığım da hemen hemen bütün eserleri imzalı olarak mevcuttur. Bir de dosyamda özenle sakladığım birkaç mektubu bulunmaktadır.Halil Soyuer vefalı bir dost idi, cana yakın ve sevecendi..Öyle kibirli, tepeden bakan, sonradan görme insanlardan değildi. Aslında onu yaşatan da bu güzel vasıfları idi, Çaba Yayınları arasında ilk çıkan şiir kitabımın ( Ankara -1970) DİCLE KÖPRÜSÜ ) önsözünü sevgili Halil Soyuer yazmış ve basımında da yardımcı olmuştu.. Bundan dolayı da pek çok emekleri geçmişti. Dostluğumuz o günlerden bu yana kesintisiz olarak devam etti. Türk sanat dünyasına şu anlamlı dörtlüğü ile merhaba demişti :

Hançeri aşkınla ey yar, sinem üzre vurma hiç ?
Öyle bir derde giriftarım ki. Halim sorma hiç,
Ağladıkça gözlerimden kan gelir yaş yerine,
Öyle bir derde giriftarım ki, sorma hiç? ( 2 )

*** *** **

Kitabın giriş bölümünde Halil Soyuer’in kısaca özgeçmişi, Prof.Dr. Abidin Kumbasar’ın Halil Soyuer hakkında kısa ve özlü bir yazısı ve daha sonra SAKAÜDER Kültür Yayınları editörü Ali Eser’in bir yazısı yer alıyor.

Prof.Dr. Abidin Kumbasar özetle şunları yazıyor : Dostluğu ve anıları gibi, acısı da bende derin izler bırakan yazın sanatçısı Halil Soyuer’i kendi yarattığı sevgi çemberini oluşturanlarla, her hafta en az iki defa, çok sevdiği “GÖKSU”da anmaktayız.

Dillerde düşmeyen şarkıların sözlerini yazan, doğa ve insan sevgisini en içten sözcüklerle dile getiren büyük ustanın aynı zamanda ender bulunur bir düzyazı ve nükte üstadı olduğu herkesçe pek bilinmez.(….) Olayları Atatürk kuşağının bireyi olmanın aydın görüşüyle irdeleyen ve aydın sorumluluğunu hiç yitirmeyen Soyuer, yaşadığı dönemle olduğu gibi bıraktığı yapıtlarıyla gelecek kuşaklara da ışık tutacaktır ” diyor Sayın Kumbasar.

SAKÜDER Editörü Ali Eser ‘de şunları yazıyor: Kazdağı Eteklerinden, Ankara Doruklarına Halil Soyuer” Sevgili kızı Nursel Soyuer Gündüz tarafından kaleme alınan kitapta yüreğinize dokunacak, hislerinizi yeniden yeniden harekete geçirecek bir kuvvet, aradığınız, dokunduğunuz, görebildiğiniz bir ruha, öğretici kimliğinin ağırlığına, kendinde yaşattığı izlerinin bizlere yansıyan yaşamı, sanatçıyla bütünleştirdiği paylaşımcı bir hikayenin yolculuğuna buluşturuyor.(…) Büyük değerlere sahip çıkmak, geleceğimiz için önemlidir. Çünkü onlar bizim öğretici kimliklerimizdir.”diyor kısa ve özlü yazısında.

Nursel Soyuer Gündüz, gerçekten büyük bir emekle, inceleme, araştırma yaparak babası hakkında yazılanları dosyalayıp ortaya derli, toplu, kalıcı ve hatta kaynak olabilecek bir eser ortaya koyduğunu görüyoruz. Halil Soyuer’in hayat öyküsü, anıları, şiirleri, şiirlerini besteleyenlerin isimleri, Çaba dergisi, yazı ve şiirlerinden örnekler, ölümünden önce ve ölümünden sonra hakkında yazılanları, mektupları, neyi varsa bir kuyumcu titizliği içinde sabırla bir bir araştırıp bu kitaba sığdırmaya çaba göstermiştir. Sabırlı, cesaretli, yorucu ve kaliteli bir tez ayarında dört dörtlük bir eser ortaya çıkarmıştır.

Kitapta yazı, mektup ve şiirleriyle Halil Soyuer’i anlatan çok kişileri görüyoruz.Hepsinden örnekler vermeği çok isterdim. İşte bunlardan birkaçı :.Süleyman Demirel, Orhan Şaik Gökyay, Cemal Safi, Özden Dinçer, Pınar Köksal, Faruk Gökbulut, YaşarÇallı, Prof.Dr.AbidinKumbasar, YılmazKarakoyunlu, Mediha Şen Sancakoğlu, Prof.Dr.Necdet Basa, Rıza Akdemir, Yahya Akengin, Sevinç Atan, Saygı Öztürk, Abdülkadir Güler, Ülker Aygün, M.Kemal Yılmaz, Özkan Gönlüm, Dr.Tan Saray, Muammer Susuzlu, Prof.Dr.Muammer Gerçeker, Yekta Güngör Özden, Hatice Yücel, Ömer Kalafat, Dr.Kenan Erzurum, Fatma Onur, Ali Akçeken, Erol Pekeroğlu, Cumali Karataş, Aşık Şeref Taşlıova, Kemal Çakır, Osman Kaya, İrfan Ünver Nasrattınoğulu, Osman Karaaslan, Ali Rıza Navruz, R.Mithat Yılmaz, Ünal Şöhret Dirlik, Güzide Gülpınar Taranoğlu, Dr .Bekir Mutlu, Engin Çır, Aşık Mahsuni Şerif, Şahin Çandır, Galip Kurtoğlu, Prof..Dr. İsa Kayacan, Ali Abdülkerimoğlu, Ahmet Tufan Şentürk, Mustafa Özbalcı, .Vedat Fidanboy, Abdullah Satoğlu, . İsa Kocakaplan, Alaaddin Yüksel, Fazıl Bayraktar, İsmet Zeki Özdil, Yalçın Benli can, İsmet Sezgin, Yusuf Mardin, Aziz Nesin, Yılmaz Aybar, Ümit Yaşar Oğuzcan, Prof. Dr. Talat Sait Halman, Hüseyin Tansever, Nahit Menteşe, Prof.Dr.Yüksel Bozer, Dünya Olimpiyat Şampiyonu İsmet Ali, Necdet Evliyagil, Ali Naili Erdem, Şinasi Özdenoğlu, gibi bir çok şair ve yazarın, devlet adamlarının düşüncelerine şiir ve yazılarına yer verilmiştir. Hepsini yazamadım, yazamadıklarımdan özür diliyorum.

Kitapta yer alan bazı yazı ve şiirlerden örnekler vermeği çok isterdim. Ancak yer darlığından hepsinden örnekler sunmayı veremiyorum. Eski Milli Eğitim Bakanlarımızdan aynı zamanda şair Ali Naili Erdem’den bir dörtlük sunuyorum:

SOYUER’e

Geçse de yıllar, seni sevgi ile söyler,
Billâh doğuştan da er’dir Soyuer.
Ne gelen ne gidenle değildir ülfetimiz
Yarab ! Sen ülkemize sürür ver…
Nice yıllara
Ali Naili ERDEM

Gözümün gerçekleri güzel göze ram olur
Bir bakmış mektubunda okunurken şiirler
Eşten dosttan uzaksa vakitsiz akşam olur
Sabahları güneşle doğar Halil Soyuer.

Dr.Yılmaz Karakoyunlu.
18 Ocak 2002- Göksü.

Restaurant.
Kitabın arka kapağını şu imzalar yer alıyor. Gazeteci Bekir Coşkun, Prof.Dr. Abidin Kumbasar, Yekta Güngör Özden ve Halil Soyuer’ le bitiyor. Anayasa Mahkemesinin eski başkanlarımızdan ve şair Yekta Güngör Özden’inin şu dörtlüğünü de yazmadan geçmek istemiyorum:

Seni hep bekliyoruz masadaki yerin boş
İçenler, içmeyenler herkes özlemle sarhoş,
Dillerden düşmüyor hiç şiirlerin ve adın
Umuyoruz ki sen de söyleşiye susadın.

Yekta Güngör ÖZDEN.

Söz uzardı galiba. Sözümü yine kitabın arka kapağında yer alan Halil Soyuer ve ünlü şairlerimizden Faruk Nafiz Çamlıbel ile ilgili bir Anekdottan alıntı yaparak sözlerine son vermek istiyorum. Tabi her iki şairi de rahmetle anarak.

“ Bundan 56 yıl önce şair Faruk Nafiz Çamlıbel ile birlikte, o yıllarda Ankara’nın çok ünlü lokantası Karpiç’te öğle yemeğindeydim. Masamızda şair Yusuf Ziya Orta ’ta vardı. Biz yemeklerimizi beklerken, yanımızdaki boş masaya, masmavi gözleri ve omuzlarına kadar dökülen sapsarı saçlarıyla bütün dikkatleri üzerine toplayan bir hanım ile bir bey gelip o-turdular. Faruk Nafiz’in o buğulu gözleri, bu sarışın ecnebiye takılı kalmıştı. Hatta aklı da. Ben de Şukufe Nihal hanımınla olan gönül hikayesini bildiğim için kulağına eğilmiş “ Üstadım, gönlünüzün sırılsıklam aşık sahiline Erenköy denizinin sarı dalgaları mı vurdu” demiştim.. Halil Soyuer.

Sözün özü söylemek gerekirse “ Kazdağı Eteklerinden Ankara Doruklarına “ Halil SOYUER’i anlatan bu değerli kitabı severek okuduk. Şairimizin vefalı kızı Nursel Soyuer Gündüz, büyük bir çaba ve yoğun bir özveriyle şaheser bir yapıt ortaya koymuştur. Halil Soyuer konusunda araştırma yapacak olanlara yararlı bir kaynaktır diye düşünüyorum.

Şair Halil Soyuer’ i tekrar yaşatmıştır. Hani halkımız arasında güzel bir ata sözü vardır :” Armut dibine düşer” derler ya. Halil Soyuer’ in soyundan gelen Nursel Soyuer Gündüz’den de elbette bunu beklerdik, O da işin en güzelini ortaya koymuştur. Vefatının 4. yılında sevgili şairimizi, üstadımızı rahmetle yâd ediyor, sevgili vefalı kızı Nursel Soyuer Gündüz Hanımı da yürekten kutluyoruz. Eline, diline sağlık, ömrüne bereket diyoruz.

1-Kazdağı Eteklerinden Ankara Doruklarına Halil Soyuer
Hazırlayan: Nursel Soyuer Gündüz. Saküder Yayınları, Ankara- 2007.
Tel: O 535–851 17 85.
2- Akşamüstü / Şiirler Halil Soyuer. Ankara- 1979.
NOT: Ankara / Beypazar’lı şair Hüseyin Yurbak’ı 10 Ocak 2008 günü kaybettik.
Şairimize Allah’tan rahmet, dost ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..