Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mart '13

 
Kategori
Dünya
 

"Kürtler bağımsızlık istemiyor" diyenler, onu benim külahıma anlatsınlar!

"Kürtler bağımsızlık istemiyor" diyenler, onu benim külahıma anlatsınlar!
 

Bir tek tanesi bile Türk bayrağı taşımayan bu 1 milyon insan, bağımsızlık istemiyor öyle mi? Onu benim külahıma anlatsınlar!


"Kürtler bağımsızlık istemiyor." diyenler, onu benim külahıma anlatsınlar! 200 yıldır bağımsızlık peşinde koşan Kürtler, bir anda, kuzu kuzu, bağımsız bir devlet kurma rüyasından vazgeçtiler; öyle mi?

Durun, durun! Olan biteni siz sormadan, ben anlatayım; isterseniz. Eskiden Türkiye'yi savaşarak bölmek isteyenler, şimdi kurdu kuzu postuna sarıp, Misak-ı Milli'ci, barış elçisi, Türkiye sevdalısı kesiliverdiler!

Baktılar ki, bu ülkeden zorla, savaşla, kanla, katliamla toprak koparamayacaklar; " Hadi! Barış içinde Misak - ı Milli sınırlarını gerçekleştirelim. Kürt bölgelerini Türkiye egemenliği altında birleştirelim. " demeye başladılar.

Esas dava, Ortadoğu'daki bütün Kürt bölgelerini önce kağıt üzerinde birleştirmek, sonra da tek parça ve homojen hale gelmiş bu coğrafyada, Kürt halkını isyan ettirip: " Kürtler, kendi bağımsız devletlerini kendileri kurdular." masalını, hiç utanmadan tüm dünyaya anlatmak...

Değişen yanlızca oyunun şeklidir. Kurulacak bağımsız Kürt devletinin, acele etmeden, hazmede hazmede zamana yayılmasıdır.

Son 200 yıldır Ortadoğu'da, her canını istediğinde, Kürtleri kullanıp kulanıp bir köşeye atan, emperyal devletler, Türkiye, İran, Irak, Suriye dörtlüsüne karşı, her lazım olduğunda, Kürt kozunu yeniden kullanacaklar. Çünkü onlar, 5 yıllık, 10 yıllık değil, 100 yıllık planlar yaparlar.

A.B.D., İsrail, İngiltere, Fransa, Rusya beşlisi, Ortadoğu'da ikinci bir İsrail, yeni bir tampon devlet yaratma projesini, şimdilik olmak kaydıyla, bir başka bahara bıraktılar. Hepsi o kadar.

1806 yılında, yani Osmanlı'nın son dönemlerinde, Kürt bağımsızlığı için çıkartılan ilk ayaklanma, Babanzade Abdurrahman Paşa isyanından, 1984'te Eruh ve Şemdinli'de başlatılan PKK kalkışmasına kadar geçen 207 yılda, irili, ufaklı olmak üzere, 32 kez ayaklanan Kürtler, neredeyse bu ayaklanmaların tamamında dış desteklerinin şımartmasıyla harekete geçtiler. Bugüne kadar bu ülkede yaşanan onca Kürt ayaklanmasının, neredeyse hiçbiri Türkiye kaynaklı değildir.

Şunu çok rahat söyleyebilirim ki, emperyal devletler, yüz yıllık planlarından, ama bugün, ama yarın, büyük çoğunluğu Türk topraklarında olmak üzere, Ortadoğu'da büyük bir Kürt devleti kurma hayallerinden asla vazgeçmeyecekler.

Değişen, sadece şimdilik olmak üzere, Ortadoğu'da konjoktörel siyasi dengelerdir. Çünkü A.B.D ve İsrail için, İran'ı dize getirmek, kukla!, pardon, pardon! bağımsız bir Kürt devleti kurmaktan, çok daha önemlidir.

Çünkü İran'ı teslim alabilmiş bir A.B.D - İsrail ittifakının, kukladan bile olsa, bir Kürt devleti'ne ihtiyacı kalmaz. Cevabını herkesin bildiği o meşhur soruyu bir kez daha sormak istiyorum izninizle: Ortadoğu'da A.B.D.'nin nihai siyasi emellerine ulaşabilmesi açısından İran'dan sonra, sıra hangi ülkeye gelecek acaba?

Muhtemel bir İran - A.B.D. - İsrail savaşına, Türkiye'nin de sokulma ihtimali, her geçen gün biraz daha artarken, " Kürt sorununu çözüyoruz. " masalıyla uyutulan Türk halkı, umarım, bir anda kendini Tahran yollarında bulmaz.

Kürt kartı, "Bağımsız Kürt devleti" projesi, A.B.D. ve ezeli müttefiklerinin, muhtemel bir İran başarısızlığının, emniyet sübobudur. Yoksa Ortadoğu'da görünür siyasi dengeler tam aksini söylese de, ne Türkiye'nin Kürt Meselesi'nde, ne de Batı dünyası'nın Şark Cephesi'nde, değişen hiçbir şey yok aslında.

Çünkü emperyalisteler, her zaman aynı türküyü çığırırlar: " Böl, parçala, yönet!... Böl, parçala, yönet!..." Var mı itirazı olan?

Not yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..