- Kategori
- El Sanatları
"Maket Köy'den" sonra şimdi de "Keçe Köy" doğuyor...
Sanatçı Ayfer GÜLEÇ, Çok şık kıyafeti ile. Kendi eseri.
Selçuk’tan Kuşadası yol ayrımından saptığınızda, bir “Maket Köy” vardı, bileceksiniz. Dillere destan figüratif yapıtlarla, otu, samanı, kır kahveleriyle köy yaşamını anlatıyordu.
Şimdi de Kuşadası’ndan Seferihisar’a doğru giderken bir“Keçe Köy” doğuyor. Mamulleriyle sanatseverleri hayran bırakan gök gürültüsü haşmetiyle, yapıtların sunulduğu yer. İşte burayı, sizin için gezdik. Atölyenin ressam sanatçısı Ayfer Güleç ile tanıştık.
İnsanlar; Yakın zamanda turistik turların otobüsleri, bu “Keçe Köy’de” soluklanacak, soluk almadan seyredilecek mamülleri. Keçeden yapılmış, şaldır, örtüdür, atkıdır, daha daha ne varsa bir müze gibi seyredecek, doyumsuzluğa erişecek, güzellikleri arkada bırakıp dönerken, yaşadığı hazzı memleketlisine anlata anlata bitiremeyecek.
ESKİLLERİN 4O BOHÇA DEDİKLERİ, PARÇA KUMAŞLAR ÇEŞİTLİ RENKLER VE DESENLERİYLE DİKİLEREK BİR ARAYA GETİRİLİR. İŞTE ONUN GİBİ. AYNI PARAÇALAR YANYANA DİZİLİP, ARASINA YÜN HARMANLANIP, SIKIŞTIRMA TEKNİĞİ İLE MEYDANA GETİRİLMİŞ TABLO GİBİ BİR KEÇE ÖRTÜ.
Çobanların giydiği kepenek vardır. Su geçirmez. İşte o keçe, burada bin bir kılığa sokuluyor. Zariften de öte, ışıl ışıl modernize ile köy kokulu birlikteliği ile hazırlanan mamuller, birer tablo. Renk cümbüşü niteliğinde. Koyun yünü, çeşitli devrelerden süzülüp süzülüp, tül perde kıvamında, rengarenk stili ile, gönülleri okşuyor.
“Eski Doğanbey Köyündeki” bu atölyede imal edilenler, sergilere çıkıyor, Seferihisar’da da tanıtımı yapılıyor. Kısacası keçe, sanatla buluşuyor ve ortaya şaşırtıcı renk karışımlarından birer tablo çıkıyor karşınıza
Atölyesini gezdik Ayfer Hanımın. Kendisi İzmir 9 Eylül Eğitim Fakültesi, resim bölümünden mezun. Keçe, günümüzde unutulmağa mahkum olmuş bir kültür. Çobanların sırtındaki kepenekten başkasını bilmeyiz keçe olarak, değil mi?
Bir koyun yünü, baskıyle, sıkıştırılarak, elle yoğrulurcasına pekiştirilen kütle, keçeleşme ilk adımını atıyor zaten. Keçe, ısı yalıtımını sağlıyor. Nemden korur, su geçirmez, imalat boyu ve sonunda da atık bırakmaz. Kültür ve sanattan haz eden insanların beğenisini kazanan keçeler, bu atölyede kişilik kazanıyor adeta. Sevgi dolu yüreklerle alınıp, sevgi dolu ellerle yoğrulan, her “Hıg” deyişiyle insanoğlu, bir kalp ritminin sağlığını heceliyor sanki her nefeste. Buna “pişirme” deniyor.
Seferihisar'ın Eski Doğanbey Köyünde kurulu atölyesinde, bildiğimiz keçeler, Ayfer Hanımın elinde, tasarımlarla çeşitli kılıklara girmiş, boyun eğmiş. Şimdiye kadar da 30 sergi açmış. Bu işe usta çırak ilişkileri ile başlamış zaten. Gittiği bir köy evinde serili keçelere bakıp hayran olduktan sonra o hayranlıklar hala devam ediyor. Köyde kursiyer var, öğretiyor.
SANATÇI AYFER GÜLEÇ, ESERİNİN BAŞINDA. "4O BOHÇA" HEPSİ KEÇEDEN TABİ. ÇOK HAFİF.
Atölye ufak ama, bir fabrika gibi çalışıyor. Koyun yünü, taraklanmış, temizlenmiş olarak atölyeye geliyor. Baskı ve ıslama tekniği ile harikalar yaratılıyor. Bir kilo yün, 3 kilo su çekiyor. Hamur yoğurur gibi, sinide pişmaniye çevirir gibi, ha babam, de babam pişireceksiniz, kaynaştıracaksınız yani. Renkler, desenler birbirine geçecek.
YAPILIŞI: Koyun kırpıldıktan sonra, yünü temizlenip, taranır ve rulo halinde kalınca urgan haline (Tops) getirilir. Bunlar daha sonra ipekli ve sair kumaşlarla birleştirme işlemi yapılır. Toprak boya ile renklendirilip, desen ve renkler birbirine yedirilir.
Yün, bidayette sirkeli ve tuzlu suda yarım saat bekletilir, kurutulur, öylesi işleme alınır. Hasır denilen örtüye konur ve yayılır elle harmanlaya harmanlaya renkler konur. Kısacası önce resim, sonra tual prensibi güdülür burada.
" Keçe, üç “S“ ister hayatta. Sevgi, sabır ve sadakat." diyor sanatçımız Ayfer Hanım..
Genç stilistler yarışmasında mansiyon alan, yarışmalarda 1400 proje arasında ilk 5’e seçilen, sayısız sergiler açan, sevgiyle, şevkle çalışan, muhitinde sevilip sayılan, Bakanlığın çıkardığı İzmir Dergisinde sayfalarla röportajı olan, sempatik bir yapıya sahip Ayfer Hanım, muhitinde çok seviliyor. Köy kadınlarına meslek edindiriyor kursları ile de sempati topluyor.
Röportaj sonrası, kır yemeğine davet edildik. Derken, koyunlar etrafımızı sardı. Bir yanda kırpılmış koyun yünleri bir yanda kırpılmamış koyunların canlı canlı etrafımızda otlayışları, tatlı bir mizansen teşkil etti. Tam köy havası olsun diye de Cengiz Keskiner, sazını arabadan çıkarıp getirdi. Uzun havalar, kısa havalar derken, sanatçının Aydın Saygı’nın pişirdiği nefis köy yemekleri ve ev yapımı şarapla, gelenleri de ikram ettik.
Kırpılacak koyunlar, ”Bizleri de kırpın” dercesine, başımızdan ayrılmadılar. Müthiş bir tabiat güzelliği içinde bir Sonbahar yaşandı bu röportaj münasebetiyle.
Böylece, kıymetli bir sanatçıyı tanımış olduk.
HASIR RULEDEN ÇIKARILAN, DÖVÜĞMÜŞ, PEKİŞTİRİLMİŞ YÜN, ARASINA SERPİŞTİRİLMİŞ RENK VE DESENLERLE, DÖVÜLME VE BASKI SONRASI BU HALDE PEKİŞTİRİLMİŞ OLARAK KULLANIMA HAZIR OLUYOR.
RESSAMIN ÇALIŞTIĞI BİR TABLO.
BİR BAŞKA DİĞER TABLO
HEPİMİZİN BELLEĞİNE KAZINAN O YEŞİL GÖZLÜ AFGAN KADINI
GÜZEL GÖZLÜ VE GÜLÜŞLÜ SANATÇIMIZ, ÜNİVERSİTE YILLARINDAN SONRA
ALTTAKİ, HASIR İÇİNDEKİ RULO'DA, KOYUN YÜNÜ VE DESENLERİ, RENKLERLE BERABER DÖNDÜRÜLE DÜNDDÜRÜLE SAATLERCE BASKI AĞIRLIĞI İLE PEKİŞTİRİLP YÜN VE DESENLER, BOYA İLE PEKİŞTİRİLİYOR.
DUVARLARDA SERTİFAKALAR, DİPLOMALAR, BAŞARI ÖDÜLLERİ VE PEK ÇOK BAŞARILARINIIN İZİNİ GÖSTERİR PANO BAŞINDA SANATÇIMIZ, ATÖLYE KIYAFETİ YLE.
HER YER RENK CÜMBÜŞÜ İÇİNDE
40 BOHÇA. RENGARENK. IŞIĞA TUTTUK, RESMİ ARKASINDAN ÇEKTİK. HEPSİ KEÇEDEN. ÜST VE ALTTAKİ RESİMLER.
SANATÇIMIZ GÜLEÇ' İN, GÜZEL BİR POZU
SAZLI SÖZLÜ, KOYUNLU, KUZULU, MANZARALI EV YAPIMI ŞARAPLI, NEFİS KÖY YEMEKLERİYLE DONATILMIŞ MASADA ŞARKILAR TÜRKÜLERLE SESSİZLİĞİ BOZDUK. GEREKENİ YAPTIK. RESİMDE, KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞININ iZMİR'DEKİ TURİZM ŞUBE MÜDÜRÜ, RESSAM, SANAT SEVER, BAKANLIĞIN TURİZM DERGİSİ'NİN EDİTÖRÜ CENGİZ KESKİNER VE EŞİ... ORTADAKİ DE SANAATÇIMIZ GÜLEÇ hANIM. AZ ÖTEDE, YANI BAŞIMIZDA KOYUNLARLA İÇ İÇEYDİK.
SIĞACIK' TAKİ BUTİĞİN ÖNÜNDEN RENKLİ MANZARALAR. RENK COŞKUSU, YÜZELERE DE YANSIMIŞ
"RODRİGO' NUN GİTAR KONÇERTOSU" OLUR DA, AYFER GÜLEÇ' İN SOFRASINDA NEDEN OTLAYAN KOYUNLAR OLMASIN? YEMEK BOYUNCA MASAYA EŞLİK ETTİLER. GELİP GELİP SÜRTÜNDÜLER. BİTİŞİK ATÖLYEDE ONLARIN YÜNÜNDEN YAPILAN MAMÜLLER PEŞPEŞE TEZGAHLARDA PİŞERKEN, YANI BAŞIMIZDA DA CANLILARI FİNK ATIYORDU. KOYUNLARLA KOYUN KOYUNAYDIK ADETA. ARKA PLANDA DA KÖYÜN MANZARASI VARDI. EV YAPI ŞARAP, DAHA BİRİNCİ BARDAKTA ÇARPTIĞI İÇİN, O GÜZELİM KÖY MANZARASINI ÇEKEMEDİK. SUÇLUYUZ. EFENDİM. ( ÜSTTEKİ VE ALTTAKİ RESİMLER )
SIĞLA' DAN.
SONBAHARIN ÖLGÜN HAVASINI VE ÇEHRESİNİ, RENKLERLE CANLANDIRDIK.
SANATÇI ESERİ İLE... . BİZ GİTTİĞİMİZDE HASIR RULEDEN KEÇE MAMULATINI ÇIKARDILAR, GÖSTERDİLER
SANATÇIMIZ AYFER GÜLEÇ, ESERLERİNİ ZAMAN ZAMAN SERGİLİYOR İŞTE BÖYLE
SONBAHARIN ÖLGÜN RENKLERİ, BİZ GİDİNCE CANLANDI..