- Kategori
- Özel Günler
'Minicik kalbimdesin'
Henüz 7 yaşında. Okula başlayalı da sadece 7 hafta oldu. İlkokul birinci sınıf öğrencisi yani sizin anlayacağınız. Oğlumdan bahsediyorum. Son bir haftadır dilinden hiç düşmedi 10 Kasım'da sınıfça okuyacakları şiir:
"Atam sen ölmedin
Toprağa gömülmedin
Bil bakalım nerdesin
Minicik kalbimdesin"
Oğlumun elinde tebeşir yerine kalemi, önünde karatahta yerine beyaz tahta. Kullandığı araçlar değişmiş fakat değişmeyen bir şey var. Atam'ın yazdığı harfleri yazıyor aynen O'nun el yazısıyla. "Baba, Atatürk gelmeden önce sağdan sola doğru yazılırmış" diyor. "Ama Atatürk bunu değiştirmiş". İşte bu değişiklik sonucu Atam'ın öğretmiş olduğu harfleri şimdi oğlum öğreniyor tam 82 sene sonra, dilinde hep aynı şiirlerle:
"Atatürk yoktu
Düşman çoktu
Atatürk geldi
Düşmanı yendi"
Bu önemli günde nasıl anlatılabilir ki Ata'ya sevgi, Ata'ya saygı? Minik bir çocuğun çıkarsız sevgiyle atan yüreğinden kopan bu dizelerden daha güzel nasıl anlatılabilir ki? Karşısında dinleyenlere beğendirmek korkusu olmadan, lafları biz büyükler gibi süslemeden ancak bu kadar sıcak bu kadar sade anlatılabilir.
Ben de hiç sevmedim bugüne kadar süslü laflar etmeyi Atam hakkında. Çünkü en güzel süslü laflar çok sade en manalı laflar çok anlamsız kalmaktadır bana göre, O'nun laflarının yanında. O'nun için yaptığımız herşey çok basit kalmaktadır O'nun yaptığı şeylerin yanında. Bu nedenle ben bugün Atam'ı oğlumun küçük şiiriyle anmak istedim.
Bu yazımı da özellikle bu saatlerde yazdım. Çünkü, sabah saat 9:05'te Atamıza saygı duruşunu çok görüp saygısız davrananları görmek istemiyorum. Ve bu saygısızlardan dolayı üzülmek istemiyorum. Bu saate kadar evimde kalıp sonra dışarı çıkmak istiyorum. Ve yine oğlumun dilinden düşmeyen bir başka şiirle tamamlıyorum yazımı. Bu minik yavruların hepsi o kadar çok zeki ve o kadar enerji dolu geliyorlar ki ben çok umutlanıyorum gelecekle ilgili herkesin aksine. "Sen rahat uyu Atam".
"Atatürk ölmedi, yüreğimde yaşıyor
Uygarlık savaşında bayrağı o taşıyor
Her gücü O aşıyor"