Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '12

 
Kategori
Eğitim
 

"Özel dershaneler" kapatılırsa...

"Özel dershaneler" kapatılırsa...
 

Özel dershaneler ihtiyaçtan doğmuştur.


Son günlerde Milli Eğitim Bakanlığının “özel dershanelerin kapatılacağı” yolundaki açıklamaları,  zaten “yaz-boz tahtası”na dönen eğitimimizin özel dershane kavramını da değiştireceği  gündeme oturmuştur.  

Özel dershaneler öğrencilerin üniversite ve bir üst okul sınavlarını kazanmak ihtiyacı sonucu ortaya çıkmıştır. Dershanelerin amacı, öğrencilere sınav kazandırmaktır. Dershaneler okullarımızda verilen temel bilgilerin, sistematik bir şekilde tekrarlanmasını sağlayan ve gerekirse, bire-bir ya da az sayıda öğrenci gruplarıyla, başarıyı yakalamaya çalışan ticari amaçlı kurumlardır.

Dershaneler,  öğrencilerin kendilerine güvenmediği veya rakiplerine göre sınavda daha üstün duruma geçmek istedikleri için – zorunlu – gittikleri bir “sınav becerisi kazanma” yeri olmuştur.  

Özel  dershaneler  üniversite  giriş sınavlarındaki “test sistemi”ni  kullanarak ortaöğretime olumsuz etki yapmıştır. Testle beraber okuma, yazma, genel kültür ve  çözümlemeli düşünce tamamen bırakılmıştır. Öğrenciler okuyacakları kitapları sınavda soru çıkıp çıkmayacağına göre seçmektedir.

Bir üst okul sınavlarına  hazırlanmak amacıyla dershaneye giden öğrencilerin  uzun süreli rapor almaları da  okulların ikinci plânda kaldığını göstermektedir.  Üniversite giriş sınavlarına girecek öğrenciler – temel bilgilerin verildiği - okullardan kopmuş, özel dershaneler  ön sıraya çıkmıştır.

Sağlık konusunda, kişilerde nasıl daha iyi sonuçlar almak için gücünün yettiğince uzman doktorların ve teknolojinin kullanıldığı  “özel sağlık kuruluşlarına” gitme arzusu varsa, eğitimde de öğrencilerinin giriş sınavlarını kazanmaları amacıyla  “özel dershanelere” yönelme isteği aynıdır.  

           

Okullarımızda da - hafta sonlarında -  özel dershanelerde uygulanan sistem uygulansa,  maddi gücü az olan aileler için de bir çözüm olur. Rahmetli babam –maddi olanaklarımız  elvermediği için  - bırakın beni ve kardeşlerimi özel dershaneye göndermeyi,  hafta sonu okuldaki  düşük ücretli “yetiştirme kursları”na bile gönderememişti.  

Oysa günümüzde, dişinden –tırnağından arttırarak çocuklarını özel dershanelere göndermek  zorunda kalan ve çuvallar dolusu para ödeyen  velilerin durumları- özellikle emekliler- hiç de iyi değildir.

Günümüzde İlkokul 4. sınıftan itibaren “her yıl sınava girme” durumunda olan, daha ergenlik çağında ”psikolojileri bozulan” çocuklarımızın, bir yeri kazansın diye düşünen ve onları yıllarca ”yarış atı” sanan ve ne yapacağını bilmeyen velilerimizin de sayısı   arttı.  

Aslında bilgiyi okullarımızda alan öğrenciler, dershanelerde sadece“sınav sistemlerini pekiştirme”, ”zamana karşı soru yanıtlama tekniklerini”  öğrenmekte ve dershanelerde okula göre çok daha fazla soru çözdürülerek öğrenilenlerin pekiştirilmesi sağlanmaktadır. Üniversite giriş sınavını kazanan öğrenciler öncelikle dershanenin başarısını belirtmektedir.

Özel ders”lerde öğrenciler “bire bir eğitim” aldıkları için, başarı durumları hızla yükselmekte ve sonuca kısa yoldan ulaşılmaktadır. Özel dershaneye giden öğrenci, psikolojik olarak kendine daha çok güvenmekte ve sınavda dershanelerde öğrendikleri soru yanıtlama tekniklerini – dershaneye gitmeyenlere göre – çok daha iyi kullanmaktadır.

Öğrenci ve veliler arasında, dershaneye gitmeyen veya gidemeyen  öğrencinin sınavı kazanma şansının olmadığı kanısı iyice yerleşti. Bu da “dershaneciliği” sektör haline getirdi. Günümüzde “zincir dershane” adı da verilen ve Türkiye’nin her tarafında, hemen hemen her ilde şubeleri bulunan ve gittikçe yayılan, çeşitli dershaneler  artık bu işi “rekabet ortamı”na çekmişlerdir.

Ancak, özel dershanelerin kapatılması veya özel okullara dönüştürülmesi konusunda alt yapı hazırlanmadan uygulamaya hemen geçilebileceğini sanmıyorum. Belli bir sürenin geçmesi ve pilot uygulamaların sonucunun görülmesi gerekir. Bir özel okulda öğretmen sayısı branşlara ve öğrenci sayısına göre dershanedekinden kat kat fazladır. Özel dershanelerin özel okullara dönüştürülmesiyle ataması yapılmayan veya boşta gezen öğretmenlerin buralarda görevlendirileceği mi düşünülmektedir?

Özel okul ile özel dershaneler farklı kurumlardır. Özel okullara ilköğretimi de katarsak, çocuğu özel okulda bulunan veliler, 12 yıl boyunca bir servet ödenmektedir. Oysa,  özel dershaneler 1 ya da 2 yıllık ödemelerle sonuca ulaşmaktadır. Çocuklarını özel dershaneye zor gönderen veliler onları özel okullara nasıl gönderebilecekler?

Özel Dershaneler özel okullara dönüştürülürse, özel okullardaki sistemi uygulamaları için dershanenin  fiziki yapısında değişiklik veya yeni yerleşim ile yeterli sayıda öğretmenin görevlendirilmesi şarttır. Dönüşüme uğrayan eski dershane - yeni özel okulların diğer özel okullarla - özellikle her ilde bulunan eğitim ve öğretimde birbirine bağlı “zincir özel okullar”la - rekabet etmeleri de kolay olmayacaktır.

Zira özel okul açmak o kadar kolay bir iş değildir. Yakın zamanda birçok özel dershanenin kapandığı ifade edilse de, Bakanlığın bu önerisine “özel okula dönüşüm”e  devlet desteği olacağı belirtilse de,  özel dershanelerin yarısının sıcak bakmadığını   da biliyoruz.   

Özel dershaneler kapatılırsa, meydan boş kalmaz. Bu kez halen devam eden bire-bir veya grup “özel dersler”in, “etüt eğitim merkezleri”nin veya “internet dershaneleri”ninonların yerini alacağına hiç kuşkum yok.

Daha önce açıklamıştım. Günümüzde teknoloji sayesinde –sınavlara hazırlanmak için - internetten ticari amaçla kurulmuş sitelere üye olunarak, “ders sunumları”,  “e-kitaplar, multimedya araçları, sesli ve görüntülü konu anlatımları, akıllı kitaplar, çalışma kağıtları ve konu testleri, yarışma sınavları, DVD, CD ve benzeri eğitim setleriyle “evde dershane” metodu daha da yaygınlaşmış, öğretmene gereksinim duymadan “kendi kendine ders çalışma” yöntemi benimsenmiştir.  “On line destek” hattıyla “sanal öğretmen”den “internetten chat ders” ile “canlı bağlantı” yapılarak  yararlanılmaktadır.

İnternet dershaneleri, özel okullardaki gibi fiziki yapı uygunluğu, araç-gereç temini, yönetici, öğretmen  ve personel atamaları gibi konularla uğraşmadıkları için -öğrencilerin de işine gelen - çok ucuz aboneliklerle faaliyet göstermektedirler.

Gittikçe yaygınlaşan “Evde Dershane” internet üzerinden planlı olarak uygulanan online dershanedir. MEB.’nın ders programlarına uygun olarak işlenen konuların planlamasının okul ve dershanelerle eş zamanlı olarak yürütüldüğü, böylece öğrencilerin okul ve dershanedeki başarıları yükselirken, girecekleri sınavlarına da hazırlanmalarının   sağlandığı bildirilmektedir.

Eğitim sisteminin kurtarılması ve kalıcı olması için öncelikle üniversitelere  giriş sorunu çözümlenmelidir.

Kanımca - üniversiteye giriş sınavları kaldırılsa bile - özel dershanelerin kaldırılması veya özel okullara dönüştürülmesi sorunu kökten çözümlemez. Bu kez de okullarda ara sınıflardaki öğrenciler başarılarını arttırmak, mezunlar bir işe girmek,  çalışanlar da KPSS, ALES, TUS ve benzeri sınavlara girmek zorunda olanlar ile ehliyet sınavına girecekler  yine de dershane yollarına düşecekti   

Günümüzde özel okullar varken bile, ihtiyaç hissedilen ve ayrı bir sektör haline gelen “özel dershaneler” gelişen teknolojiye uyumlu olarak “arz - talep” kuralına göre varlıklarını devam ettirmeye çalışacaklardır.  

 

Sevgi  ve saygılarımla.

Ali İhsan ÖZÇAKIR

MEB. Bakanlık Başmüfettişi (E)

e-mail: aliihsanozcakir@hotmail.com

             

 

 
Toplam blog
: 172
: 4867
Kayıt tarihi
: 07.04.09
 
 

50 yıllık eğitimciyim. İngilizce öğretmenliği ve Bakanlık müfettişliği yaptım. Bunca yıllık eğiti..