Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ekim '09

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

"Yakışıklı kadınım.."

"Yakışıklı kadınım.."
 

“Ama kadınım da çok yakışıklı…içim titredi sana” dedi adam kadına....Kadın eridi… “hiçbir kadını böyle istemedim…” dedi adam….kadın bitti. "Önemli olan senin yanına, sohbetine yakışabilmek" diye sözcükleri ardarda sıralarken eriyip bitilmez miydi.

İlk başta uzak durdu kadın…çünkü zaten arada mesafeler vardı, uzaktı, olmazdı, olamazdı, olmamalıydı. Ama nasıl güzel konuşuyordu bu adam, kadını içine çekti aldı. Kadın duvarlarında ki bütün taşları söktü attı. Adamın her sözüyle anında en derinlere daldı…bütün mecburiyetleri, kuralları, bildiği ne varsa soyunup, çırılçıplak kendini ona, adama bıraktı.

Aklının iplerini salıverdiğinde adamın hayata dair anlatacak çok şeyi vardı...o anlattı kadın anlamadan yavaş yavaş ruhunu ona akıttı. "Ruhumsun" diye başlarken tane tane sözcükleri inci gibi dizmeye, kadın baştan aşağı inci taneleriyle donandı... Adamın her "birtanem" kelimesiyle tane tane çoğaldı... zaten çoktaaandır onunlaydı...

“Bayılıyorum bu gülümsemene kadın” dediğinde...içi titredi kadının, gözleri parladı..tenine ışıltı, her haline coşku kattı…çevresindekiler “sende bir haller var, ışıl ışılsın, daha bir güzelleştin” dediler… gülümsedi kadın…“aşktandır” dedi içinden.

"aklımdasın balım kadınım” diye bitirirdi konuşmalarını…sabah günaydın mesajlarıyla uyanır…gece iyi geceler öpücükleriyle uykuya dalardı. En özel anlarında onunlaydı...uzaktan uzağa bir hayat paylaşılır mıydı..paylaşılırdı...

"Kadınım" kelimesi onun dilinde anlamını buluyordu sanki...öyle görkemli öyle göz alıcı...her canım dediğinde içleri dolu dolu binlerce canım büyüyordu içinde...

Hayat akıp giderken kendi düzeninde renkleri birbirine karıştı ve kırmızısı bol bir kadın ve bir adamın hikayesi yaşam tablosunda yerini aldı...seyrine doyum olmazdı...

Bu böyle olmayacaktı orta bir yol bulup buluşulmalıydı. Bütün planlar programlar yapıldı..her şey tamamdı. Beynine ve ruhuna dokunduğu kadının ışıltılı tenine dokunacak, dudağının kenarına, tam kenarına bir öpücük konduracak ve sonra göğsünde huzurla uyutacaktı...öyle demişti...

Ve o an geldi çattı...ilk göz göze geldikleri an kadın heyecanlı ve tedirgindi ama bir yandan da sanki yıllardır onu tanıyor gibiydi. Adamda öyle dedi zaten “senin yanında hiç yabancılık çekmiyorum biliyor musun”. Biliyordu çünkü o da aynı şeyleri hissediyordu, sanki bin yıldır onu tanıyordu...

Ve şehrin en uzak noktasında, her şey kadının dudağının kenarına kondurduğu bir öpücükle başladı... adam kadına aktı kadın adama….. dudaklarının arasındaki nefes birbirine karıştı....işte bütün lezzet orada ve o anda saklıydı...dudakları dudaklarında alaboraydı... en koyu, en derin, en kırmızı ve en yoğun gece fısıltılarında haykırışlarla…tutkuyla, aşkla, can yakarcasına ama bir yandan da en yumuşak dokunuşlarla ve akşamüzeri güneş batarken ve sabaha karşı karanlık aydınlığa dönüşürken bir kez daha... bir kez daha aktılar birbirlerine…kimseler görmedi, bilmedi, duymadı…bir adamla bir kadının en gizli en can alıcı buluşmasıydı…….

O gece anladı soluğunu, huzurunu Aşk' a ödünç bırakmıştı…..


İtinayla dinlenmeli......


Have You Ever Really Loved A Woman - Bryan Adams

To really love a woman
Bir kadını gerçekten sevmek için

To understand her you gotta know her deep inside

Onu anlamak için ruhunun derinliklerini bilmelisin

Hear every thought see every dream

Tüm düşüncelerini duymalı tüm hayallerini görmeli

N give her wings when she wants to fly

Ve uçmak istediğinde ona kanatlar vermelisin

Then when you find yourself lyin helpless in her arms

Sonra kendini çaresizce onun kollarında yatarken bulduğunda

You know ya really love a woman

Bilirsin ki gerçekten bir kadını seviyorsun

When you love a woman you tell her that shes really wanted

Bir kadını sevdiğinde ona gerçekten istendiğini söyle

When you love a woman you tell her that shes the one

Bir kadını sevdiğinde ona biricik olduğunu söyle

Cuz she needs somebody to tell her that its gonna last forever

Çünkü bunun sonsuza dek süreceğini söyleyecek birine ihtiyacı var

So tell me have you ever really really really ever loved a woman?

Öyleyse söyle bana hiç gerçekten, gerçekten ama gerçekten bir kadını sevdin mi?

To really love a woman

Bir kadını gerçekten sevmek için

Let her hold you til you know how she needs to be touched

Sana sarılmasına izin ver, onun dokunulmaya ne kadar ihtiyacı olduğunu anlayana kadar

Youve gotta breathe her really taste her

Onu solumalısın, onu gerçekten tatmalısın

Til you can feel her in your blood

Onu kanında hissedene kadar

You got to give her some faith hold her tight

Ona inanç vermelisin, onu sıkıca sarmalısın

A little tenderness, gotta treat her right

Birazcık hassasiyet, ona iyi davranmalısın

She will be there for you, takin good care of you

Hep yanında olacak, sana iyi bakacak

You really gotta love your woman...

Kadınını gerçekten sevmelisin

 
Toplam blog
: 78
: 874
Kayıt tarihi
: 03.10.08
 
 

Yaş olarak 35 dolaylarında, bir arkeoloğum. Çoğu zaman eksileri artılarından fazla da olsa mesleğ..