"Yol" ve "Arkadaş" Biz Antalyalıları Romantizmin ve Nostaljinin Zirvesine Çıkardı

Geçtiğimiz hafta içerisinde Antalya caddelerindeki bilboardlarda bir reklam gözüme ilişir oldu.
“Yol ve Arkadaş Antalya’da” yazılıydı bilboardlarda ve fon resimlerinde Melike Demirağ ile Tayfun Talipoğlu’nun resimleri vardı.
Haliyle “Yol” deyince akla Tayfun Talipoğlu geliyor, “Arkadaş” deyince akla Melike Demirağ geliyor.

18 Temmuz Cumartesi günü saat 20.30’da AKM Aspendos Salonunda şiirler ve şarkılar eşiliğinde biz Antalyalılarla birlikte olacaklarmış.

18 Temmuz Cumartesi günü sabahleyin kızımı anneannesine bıraktım ve akşama doğru işlerimi bitirdim. Eşimle yaptığım bir telefon görüşmesi sonrasında “Bu akşam seni bir yere götüreceğim” dedim. E haliyle eşim nereye gideceğimizi merak etti ve ben “sürpriz “ dedim. Akşam tam saat 20.00’da eşimi evden aldım ve eşim halen merak içerisinde, yaklaşık bir on dakikalık yolculuktan sonra kendimizi AKM’nin içerisinde bulduk. Eşim için hakikaten sürpriz oldu. AKM tıklım tıklım doluydu ve kısa bir süre sonra salona girdik ve tam saat 20.30’da Melike Demirağ ve Tayfun Talipoğlu sahnedeki yerlerini aldılar. Sonrasında ortaya enfes bir ziyafet çıktı.

Melike Demirağ’ın nefesinden o birbirinden güzel şarkıları dinledik, Tayfun Talipoğlu’nun sesinden nefis şiirler dinledik ve bu dinlence esnasında adeta büyülendik. Kendimizden geçtik. Sıcacık bir atmosferde, iki mütevazi ve alçak gönüllü insan biz Antalyalılara tarihin en güzel akşamlarından birisini yaşattı. Kulağımızın pasını söküp attılar.

Kimleri anmadılarki?
Nazım Hikmet, Özdemir Asaf, Ahmet Telli, Melih Cevdet Anday, Aşık İhsanı gibi değerli birçok şairimizin şiirlerini Tayfun Talipoğlu’nun sesinden dinledik. “Böyle nefis şiir okuyan çok az insan gördüm” desem yeridir. Gördüklerimden birisi Genco Erkal’dı, bir diğeri MB’nin değerli şairlerinden Şerife Mutlu Hanımefendiydi ve üniversite yıllarımdan bir sınıf arkadaşım vardı Emine. Bu üç kişinin yanına Tayfun Talipoğlu’nu da koydum. Ve Tayfun Talipoğlu’nun o nefis sohbeti ise sanırım hiçbir şeye değişilmez. Söylediği o birbirinden güzel şarkılar için ne demeli?
(Ne ses varmış sende yahu)

Melike Demirağ ise o narin ve zarif sesi ile ruhumuzu meltem esintisi tadında okşayıverdi. Zihnimizin en ücra köşelerine uzanıp hafif hafif dokundu ve oturduğumuz koltuğa adeta bağladı bizleri.

Cem Karaca’dan, Ahmet Kaya’dan, Esmeray’dan birbirinden güzel şarkıları okudu Melike Demirağ ve bizler bir kez daha romantizmin ve nostaljinin o büyülü dünyasında bulduk kendimizi.

O nefis sesi ile şiirleri okuyan Tayfun Talipoğlu, söylediği şarkılarla aynen Melike Demirağ gibi bizleri büyüledi. Nefis bir sesi vardı Tayfun Talipoğlu’nun. Hele hele o Cem Karaca’nın “Islak ıslak” şarkısını bir söylediki, sanki Cem Karaca yattığı mezarından kalkmış, AKM’ye gelmiş ve bize “Islak ıslak” şarkısını kendi sesinden okuyordu. Yok ama bu ses Tayfun Talipoğlu’nun kendi sesiydi ve aynen Cem Karaca’nın ses rengi vardı Tayfun Talipoğlu’nda.

Melike Demirağ ve Tayfun Talipoğlu bir araya gelerek böyle bir proje uygulamaya karar vermişler ve bu projenin mutlaka iyi bir ses getireceği kanaatine varmışlar. Projenin ilk adımını Antalya’da atmaya karar vermişler. Önümüzdeki günlerde Türkiye’yi dolaşacaklar ve diğer kentlerde de insanların abur cuburla dolmuş zihinlerine hafif hafif dokunacaklar.
Ses getireceklerinden yana şüphem yok. Bu denli güzel bir projenin ben Anadolu topraklarında tutacağını ve insanların çılgın alkışları ile ödüllendirileceğini düşünüyorum. O geceyi izlemeye gelen kimi dostlarımla yaptığım görüşmelerde geceden hayli memnun kaldıkları yönünde izlenimler edindim. Herkes bu projeyi çok güzel bulmuş ve devamının gelmesini istiyorlar.
Melike Demirağ ve Tayfun Talipoğlu söz verdiler, film festivalinin yapılacağı hafta Antalya’ya tekrar gelecekler ve bıraktıkları yerden devam edecekler şarkılar ve şiirler okumaya.

Uzun zamandan beri bu denli güzel bir gece geçirmemiştim. Çok teşekkürler sizlere.