1 Eylül Dünya Barış günü...

Kutlu olsun! İmparatorluklardan ulus-devletlere, emperyalist çatışmalarla tarih tekrar ediyor; mikro aidiyet üzerinden, yeryüzünde, devlet sayısından fazla çatışma ve savaş var…

O ateşler altında son yıllarda, 2 milyon çocuk öldü. 10 milyon çocuk ruhsal açıdan ağır yaralandı. Daha da utanılası; çocuk askerler cepheye sürüldü, paralı askerler kullanıldı…

İki Dünya savaşının nirengi noktası, Balkanlar’da özgürlüğe giden ilk adımlar, sistematik tecavüzlerle başladı; çok yakın tarih böyle yazıyor!

Çocuklar babasız kaldı. Babasız çocuklar doğdu!

Sorunsuz bölge, tehdit altında ülke, tehlike içinde toplum, neredeyse yok…

Asya’da, Filistin’de, iki ateşkes arasını barışa yoracağımız seraplar görülüyor.

Oysa, gerçek ve kalıcı sağlamak ateşkesten çok ötesidir; onun, hakkaniyete dayanması, yaşatılması için elzem.

Barış, savaş kadar kolay kazanılmıyor ve korunmuyor.

Büyük Atatürk’ün dediği gibi, barış zamanını taçlandıracak eğitim ve ekonomi yatırımları gerekiyor.

Oysa Dünya’da silah ticareti en büyük panayır...

Kurşun adres sormuyor, para, din, iman, insaf tanımıyor…

Afganistan’dan Rusya çıkıyor, Amerika giriyor. Afrika’da aç insanlar ellerinde satırlarla bir birini doğrayıp duruyor.

Küresel dalgalarla yoksul-varsıl kıyılara vuran krizler, her gelgitte insanca yaşamdan alıp götürüyor.

Kuzey ve Güney arasında teknoloji ve bilimden yararlanma olanakları dahil giderek açılan uçurum, insanlığımızı yutuyor!

Sadece borçluluğu düzenleyen IMF kurulmuş, korsan üretimi caydıracak, nükleer denemeleri ağır cezalarla sınırlayacak düzenekleri tam işletmiyoruz.

Oysa, "yaşam kalitesine", alt yapıya, yatırım yapmadan, insanların içindeki çatışmacılığın dinmesi olası değil.

O arada barışın toplumsal yanı en az silahlara sarınılmaması yanı kadar önemli.

Toplumsal barış, insan hak ve özgürlüklerinden güç alıyor, ona güç veriyor... Dahası uluslar arası dayanışmaya değer haline gelebiliyor.

Ulusal, toplumsal ve evrensel barışı korumanın en geçerli yolu, güvenlik kavramının ekonomik boyutuna önem vermek, ulus-devletlerin toprak bütünlüğüne saygı, silah ticaretine sınırlama getirmek ve insana daha çok yatırım yapmak...

1 Eylül Dünya Barış günü “Yurtta Barış Dünya’da Barış” diyen geleneğe sahip Türkiye’mize ve insanlığa kutlu olsun!