1 Mayıs

1 Mayıs he?

İşçi Bayramı; Emek ve Dayanışma Bayramı...

Ne bu şimdi, bayram mı?

Bayram kutlaması böyle mi olur?

Allah akıl fikir versin, kutlamak isteyene deee, kutlatmayana da!

Oldum olası zaten şu 1 Mayıs bana anlamsız gelmiştir.

Çünkü “neyin” kutlaması bu?

İşçi desen, zaten hiç değişmeyen kaderidir hep geçim derdinde;

Hiçbir zaman bundan kurtulamamış.

Emeğin değeri desen, yerlerde sürünüyor, kim bilmiş ki bugüne kadar değerini, kim vermiş, kim bulmuş emeğinin karşılığını?

Hani desem ki işçi kurtuldu nihayet, emeğinin değeri en sonunda bilindi, karşılığını artık alabildi şükür-alabiliyor filan, anlarım bayramı, kutlamayı.

Hele de dayanışma?... geç Allah aşkına; herkes birbirine dayıyor, dayatıyor, herkes bir şeylere dayanmakla meşgul zaten!

Evet işte, hakikaten neyin bayramı, neyin kutlaması?

Olsa olsa ancak belki bir çaresiz temenni mahiyetinde “özel gün olur”, tıpkı Dünya Kadınlar Günü gibi”! Ya da anneler günü, babalar günü filan gibi…

Yani işte bir de bayramdı, kutlamaydı filan demiyorlar mı, akıllara seza… tuhaf işte şu insanoğlu!

Neyse, bu gün aynı zamanda da Regaip Kandili…

Ne tesadüf!... Hattâ muhtemeldir ki tevafuk.

Yaradan’ımın düzeni, hesabı, ölçüsü, hakkı-haddi hep bir şeylere gösterge, hep bir şeylerin altını çizip çizip duruyor zaten ama…

Yani..!

Neyse…

Mübarek olsun… kutlu olsun…

Filiz Alev

01.05.”14