Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Haziran '09

 
Kategori
Siyaset
 

12 Eylül, bu ülkede yargılanamaz!...

12 Eylül, bu ülkede yargılanamaz!...
 

Albay Reşat Bey, (Çiğiltepe)Şerefli bir Türk subayı... 1879-1922...Sicil No:1311-C.P.80


12 Eylül ve varsa devamı, bu ülkede yargılanamaz!...

Ha;gerekirse ve emir, demiri keserse, o başka!... ''İyi iş beceren, ''bizim çocuklar'', pragmatik açıdan artık yeni global zamanlarda(!) kese kağıdı olarak mütalaa ediliyorlarsa, haleflerine de çuval geçiriliyorsa, o da başka!...

Ve artık ülkeye nasılsa, bir dış destekle tam (!) demokrasi geliyorsa, özgürlükler artıyorsa ve bu kez gerçekten; o yoğun baskı dönemlerinde bile olmayan, tutuklu bilim insanlarının günümüzde, kanser tedavileri için dahi, bu ülkenin hukuk insanlarınca engellenmeleri artık olmayacaksa; o da bir başka!...

Bu tür, yeni bir yargıyı da içine alan siyasi bir süreç de; yeni iç dengelerin oluşturulmasında, kutup başlarını uyuşturmak ve bu süreçte belirli bir kesimin, tümüyle olmasa da, gene de belli bir kesiminin, istenen tasfiyesini başlatmak hedefine sahip olacaktır. Ayrıca bu süreç; tasfiyeden geriye uyumlu bir şekilde kalanların da, yeni yapılanmaya, şu veya bu şekilde , ama mutlaka intibaklarını sağlama fiillerini belirleyecek olan bir takım yeni kararlara gebe olacaktır...

Bu gün, kan ve ateşlerden geçip, büyük bir toplumsal özveriyle ortaya bir şekilde ortaya çıkartılmaya çalışılmış cumhuriyeti , onun bu toplumu daha ileri noktalar götürmek amacıyla , Sultan II.Abdülhamid'den devraldığı ve hızla büyüterek ilerlettiği reform hareketlerini, bu ülkenin bir yurttaşı olarak savunup, sözümona tek kutuplu global dünyada korumaya çalışmak, yaratılmaya çalışılan yeni kamuoyunda (!), şimdiden bir suç gibi görülmeye başlanıyor!... Bu utanç verici ve trajik bir durumdur!...

İkiyüz yıldır bu coğrafyayı, kendi yüksek çıkarları için, harap eden, bölge halklarını da bitap duruma düşüren emperyalizmin, bu gün de ülkemizde yaygınlaşmasını istediği şey; o ve işbirlikçilerince, idrakine siyah çuval geçirilmiş, batının aşağılayabileceği normlarda ve gaflet içinde bir cühela kitlenin yaratılmasıdır!... Ve ne yazık ki, 12 Eylül askeri müdahalesi de, bu süreci zamanında daha da hızlandırmıştır!...

Ve bir zamanlar, Fethullah Gülen'in , Kenan Evren'in okullarda din dersini zorunlu hale getirmesini öven ve dolaylı da olsa ona icazet verip; yalnız bu yaptıklarından dolayı cennete gideceğini , müjdelemesi(!) de boşuna değildir!... Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti'nin yedinci cumhurbaşkanı Kenan Evren'in, 11. cumhurbaşkanına yakın zamanlarda yaptığı Çankaya ziyareti de, kendi içinde de ayrı bir anlam ifade etmektedir!...

Yakın tarihimizdeki şerefli intiharların en yüksek örneği; Kurtuluş savaşı sürecinde, 1922 ağustosundaki, Türk-Yunan Savaşı esnasında, Mustafa Kemal Paşa'ya verdiği sözü zamanında yerine getiremeyip, Çiğiltepe'yi düşmandan geç aldığı için, bunu onuruna yediremeyerek intahar eden, göğsü katıldığı savaşların nişan ve madalyalarıyla dolu(!), Albay Reşat Bey' e aittir!... Binlerce yıllık, Türk askeri geleneğine dayanan; şerefini, her şeyin üstünde tutan, gerek gördüğünde de, o şerefi için yaşamını intiharla sonlandırma güç ve cesaretinde olan; bir Osmanlı ve kuvvacı subaya!...

Ve bir de, Ata'nın ölümünden sonra yaşamın bir anlamı olmayacağı savıyla, kendi hayatını da sonlandırmayı düşünüp, daha önceden oğluyla bile vedalaşan, fakat kalbini sıyıran kurşundan dolayı bu intiharı başaramayan, Gazi'nin yaveri Salih Bozok'a !...

Fiili olarak sona eren ''Soğuk Savaş'' ın nihai bitiş tarihi, Berlin Duvarı'nın 1990 yılında yıkılması ve Sovyetler Birliğinin 1991 yılı sonunda çöküşüyle birlikte anılır!...Yani bizim okyanus ötesi destekli, 12 Eylül harekatımızdan on, onbir yıl sonra....

Cumhuriyet tarihimizin eski cumhurbaşkanı ve genel kurmay başkanlarından Kenan Evren'in günceldeki, bu yargılanma sürecinini başlatılması için halka gidilmesini önermesi bile, hem bizde var olan demokrasiye hem de onun parlementodaki demokratik yansımasına bu gün bile güvensizliğinin bir başka görüntüsüdür!...

Bu öneri bizce de tartışılmalıdır; ve bu konuda okyanus ötesinden de bir görüş mutlaka alınmalıdır!... Ve hatta, 12 Eylül sabahında, diplomatlarca kendisine iletilen ''your boys have done it'' mesajını başkan Jimy Carter'e sevinçle ulaştıran finans -oligarşinin çok değerli insanı ''Paul Herze'ye ve hatta Jimy Carter'a da, bu son müthiş beyanatla ilgili görüşleri de, mutlaka sorulmalıdır!... Her ne kadar, çelişkili bir cevap alınma olasılığı yüksek bile olsa!...

Ve hatta hatta; fırsat ve zaman bulunabilirse, bu okyanus ötesinden birfiil bu harekata katkı sunanların da, intihara teşebbüs etmemeleri kaydıyla, 12 Eylül'cülerle birlikte, yargılanmaları da sağlanmalıdr!...

Şu bize yeniden değer biçenlerin günümüzde renkli türkçe sinemaskop olarak hazırlamaya çalıştığı Hollywood yapımı, ''Ilımlı İslam göynekli'' olarak tasavvur ve tahayyül edilmiş (!), teknik olarak, binbirgece masalları program uyumlu filmin ''Yakın Doğu Federasyonu'' adıyla çekimlerine uzun zamandır devam edilmektedir... Galasının yapımı için zaman geriye saydırılırken, senaryodaki olası bazı sapmalar olabilirliğinin her zaman devam edebileceği düşüncesi içinde, yönetmen hasassiyetle filmi çekmeye çalışmakta, bu filmde olmassa olmaz olan; önemli ana oyunculardan bir kesiminin güçlerini de makasa alıp, terbiye edilmiş olarak, istediği form ve normda ve de stilde, filminde oynatmaya çalışmaktadır!...

Böylesi süreçlerin yaşatılmak istendiği bir ülkede ve bir bölgede hiçbir zaman, çağdaş normlarda bir demokrasi ve hukuk düzeni olamıyabileceği için(!), yapılan bu tür sözümona insani ve yasal tasarruflar da, gene bizim irademiz dışında bu ülkenin siyasi dinamiklerini değiştirmeye çalışan, ülke dışı güçler ve onların politik yandaşlarına katkı sunmaya devam edecektir!...

26.haziran.2009/Perpa,

 
Toplam blog
: 392
: 4592
Kayıt tarihi
: 12.03.07
 
 

İstanbul doğumluyum. Sağlıklı beslenme, yüzme, doğada yürüyüş ve çevre özel ilgi alanlarım. Şiiri ve..