Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '10

 
Kategori
Anılar
 

12 Eylül anıları

Sokak bizim ikinci evimizdi. Sabah çıkar, akşam ezan okunana kadar oynardır durmadan. Ne çocuk kaçırmaları, ne tinerci, ne de organ mafyası vardı. Sıcak günlerde genelde annelerimiz taş zemin üzerinde halı yıkardı. Tel fırçalarla imece usulü bütün mahallemiz. Yere düştüğümüzde annemin ''yere tükür, para bulursun''lafını bile ciddiye alan bir nesildik. Ertesi sabah bir koşu düştüğüm yere gider, taşların altına bakardım para var mı diye. Olmazdı tabi..

Her söyledikleri doğruydu. Aklımıza yalan söyledikleri gelmezdi nedense. Televizyon yoktu hayatımızda belki ondan bu kadar saftık. Her akşam Dokuzda başlayıp onbirde biten bir yayındı bizim hayal dünyamızı süsleyen alet. Özenle dikilmiş kılıflarına geçirilirdi o mucize alet. Ön tarafından gramafon gibi kapanan bir de dolabı olurdu. Her akşam itina ile kapatılırdı ön tarafı. Regulatörsüz bir tv düşünülemezdi. Bazen beni izlediklerini düşünürdüm televizyonun içindeki amcaların. Bir köşeye saklanır, çaktırmadan bakardım. O da bana bakardı her sefer. Beni izlerdi hep. Bazen bu kaçış saatler sürerdi. Unutur beni diye beklerdim bir köşede. Sonra yine bana bakardı aynı anda.. Siyah beyaz olmasını dert etmedik. Renkli bir tv hayali kuramadığımız için belki de. Ama renkli camları gelip koyduk önlerine. Siyah beyazın renkli olmasını düşleyerek. Hayal kuran, büyüdükçe çocuk kalmayı başaranların eseri bence icatlar. Hep küçüklük hayallerini gerçekleştiriyorlar çünkü.

Bizim için en büyük eğlenceydi bakkal amca.Ne yersek yiyelim para ödemezdik çünkü. Defter diye bir şey olduğunu, oraya yediklerimizin yazıldığını iyi br kötekten sonra öğrendik. Yine de bakkal amca çok iyiydi. Herkese para verirdi sıkışınca. Evlenmek isteyenler ona sorardı nasıl biridir diye. Elimize geçen on kuruşla ona koşar, mUhallebisinden alırdık. Eğer bir tane alacak paramız varsa o ufacık su muhallebisini yavaş yavaş yerdik. Paramız varsa bir kerede yutardık. Hala o tad damaklarımdadır. Çocuk olmak deyince ilk aklıma gelendir: Bakkal amca, muhallebi ve keçi boynuzu. Bu çocukluk tadlarını almayanlar için hala üzülür, kendi adıma da çok sevinirim.

DEVAM EDECEK....

 
Toplam blog
: 3
: 675
Kayıt tarihi
: 15.09.10
 
 

20.02.1969 İstanbul doğumluyum. Evliyim. Özel bir şirkette muhasebeci olarak çalışmaktayım. Fotoğraf..