Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Şubat '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

2 Şubat Cuma

2 Şubat Cuma
 

Suçlu biriyle yanyana olmak, ya da suçlu birini tanımak gibi bir şansım, ya da şanssızlığım olmadı. Empati yapmaya çalışarak, insan ne hisseder acaba, diye anlamaya çalışıyorum.

Okul çağlarında birbirine kopya veren arkadaşlarımın, yaptıkları anlaşılmasın diye, ders sonrası sanki birbirlerini hiç tanımazlarmış havalarına girdiklerini hatırlıyorum. Herhalde içgüdüsel olarak en doğal davranış budur zannederim. İnsan kendisine binbir türlü kötülük yapmış bir düşmanını kiralık katil tutup öldürtse, iç dünyasında bir belâdan kurtulmanın sevincini yaşasa bile, katille yanyana gelmeye, bu konuda onunla konuşmaya, ona işini iyi yaptığını söylemeye, ya da bunun için teşekkür etmeye utanır, sıkılır, tesadüfen biraraya gelmekten bile rahatsız olur herhalde...

Bir güvenlik görevlisinin ister polis, ister jandarma olsun, memleket için büyük yaralar açacak, dış ülkelerdeki itibarımızı zedeleyecek, iç barışımızı tehlikeye sokacak, bütün milleti derinden etkileyecek, bizi ekonomik bir çıkmaza sürükleyecek pek çok tehlikesi olan insanlık dışı bir cinayetin ardından, nasıl katille bu kadar yan yana, omuz omuza olabilir, ona nasıl bu kadar sıcak ve yakın davranabilir, bunu anlamakta zorluk çekiyorum.

Dün gece bir televizyon kanalında yayınlanan görüntülerin ardından, bugünkü gazeteler, Hrant Dink cinayetinin katiline Atatürk'ün bir sözü altında bayrakla çektirilen fotoğrafları yayınladılar ve şaşkınlıklarını anlatmaya çalıştılar.

Milliyet gazetesinin KATİLLE KOL KOLA, Sabah gazetesinin TETİKÇİYLE OMUZ OMUZA diye nitelediği bu birlikteliği Posta gazetesi REZALETİN FOTOĞRAFI diye vermiş. Gerçekten anlatılması ve anlaşılması güç olan bu olayda Radikal gazetesinin dediği gibi güvenlek güçlerinin KATİLİ BİR ALNINDAN ÖPMEDİKLERİ KALMIŞ...

Cinayetin işlendiği günden beri, Türkiye'yi sarsan bir olaydan bahsediyoruz. Hürriyet gazetesi de bugün KAMERA DEPREMİ başlığını kullanmış. Allah aşkına ortada gerçekten sarsılan veya depremin altında kalıp ezilen birini görüyor musunuz?

Akşam ve gözcü gazetelerine göre skandal FOTOĞRAFI JANDARMA ÇEKMİŞ, hatta Bugün ve Star gazetelerinin dediği gibi ELİNE BAYRAK DA VERMİŞLER. Ne olmuş peki? Yeni Şafak gazetesi SUÇÜSTÜ olmuş diyor. Doğrusu şu ki olanlar, Vatan gazetesinin dediği gibi en az SUİKAST KADAR VAHİM!

*****

Kıbrıs Rum kesiminin Mısır ve Lübnan'la Akdeniz'de petrol aramaya yönelik anlaşma yapmasına Ankara somut bir tepki verdi. Akşam, Cumhuriyet ve Vatan gazetelerinin GÖZDAĞI olarak nitelediği, Hürriyet gazetesinin ise PETROL DEVRİYESİ adını verdiği olayın aslı, savaş gemilerimizin Akdeniz'e doğru uzanmasıydı. Türk gemilerini gören Rumlar'ın paniği, Güneş gazetesinde DONANMAMIZ KORKUTTU şeklinde haber oldu.

*****

Manşetine farklı konuları taşıyan gazeteler de vardı bugün.

Gözcü gazetesinin manşetinde KUMAR UMUT oldu haberi var. Türkiye enflasyonlu bir yaşam içerisinde, farklı bir ekonomik modele insanları alıştırdı. Ekonomik krizlerin ardından düşük enflasyonlu bir hayat tarzına, henüz ayak uyduramadık. Para kazanmanın zorlaşması, istihdam imkânlarını iyice azaltırken, işsizliğin doğurduğu parasızlığı gidermenin iki yolu kaldı: Hırsızlık ve kumar...

Kapkaççılığın farkedilecek derecede artması, bu arada çok sayıda planlı soygunlar yapılmasının yanısıra, bu tür işlere gücü yetmeyenler de kumara yönleniyor. Bunun da en kolay yolu şans oyunlarına yüklenmek... Hiçbir güç, efor, bilgi, uğraş gerektirmeden bir anda hayal edemeyecekleri kadar para kazanma ihtimaliyle karşı karşıya olanların, kolayca karşı koyamayacakları bir yol bu şans oyunları...

Ellerindeki kuponlarla kahve köşelerinde atların performansını değerlendiren orta yaş ve üstündeki vatandaşları, şimdi iddaa kuponlarıyla bayilerin önünün dolduran gençler takip ediyor. İnsana kolaymış gibi görünmesine rağmen sanıldığı kadar da basit olmayan ve kazandırmayan kuponlar, belki bu sefer kazandırır umuduyla insanların ellerinden düşmüyor.

Eskiden spor totoyu bir hafta, milli piyangoyu on gün beklemek gerekirdi. Şimdi hemen her gün oynanacak bir oyun var. Posta gazetesinin haberine göre şans oyunlarına her saat ödenen paranın miktarı tam 532 bin liraymış...

*****

Vatan gazetesinin manşetinde Cem Uzan'ın başının dertte olduğunu bildiren bir haber var. Hukuki olarak elbette gereken tedbirler alınmış, yapılacak işler yasalara göre belirlenmiştir ama, Uzan olayında hiçbir şeyden haberi olmadığını zannettiğim garibim Bahattin Uzan bile ceza alırken, şirketlerin lokomotifi konumundaki Cem Uzan'ın bu işlere hiç bulaşmamış olacağını bir türlü analıyamıyordum. Amacımız elbette suçsuz bir insanın suçlu yakınlarından dolayı ceza görmesi değil. Sadece varsa bir suçu, cezasını çekmesidir.

*****

Akşam gazetesinden bir haber: Maganda dört yılda çıkacak... Bir serseri kurşunla 19 yaşında bir genç kızın hayatını kaybetmesine sebep olan kişinin, yaşı ve iyi halleri göz önüne alınarak cezası bu kadar azalmış. Bir insan yetiştirmek, onu 19 yaşına kadar getirmek ne demek? Sonra da bu canpare yavruyu ölümün karanlığına atmak, onu hayattan çekip almak, ailesinden koparmak bu kadar ucuz olabilir mi, diye insan sormadan edemiyor. Star gazetesi bu haberi Sezin geri gelmeyecek, şeklinde dramatize etmiş.

*****

Posta gazetesinde öldüren seks başlığıyla yer alan bir haber de sanırım bugün insanlar arasında çok konuşulmuştur. Denize karşı bir uçurumun kenarında araba içinde seviştikleri tahmin edilen bir çiftin denize düşen arabada çıplak cesetleri bulunmuş. Olay eğer filmlerde gördüğümüz gibi bir kurgu değilse, gerçekten üzücü.

*****

Bugün gazetesindeki bir habere göre RTÜK başkanı isyan etmiş. Zahid Akman şu anda mevcut yasaya göre yeterli müeyyide bulunmadığı için şikâyetlere sebep olan bazı yayınlarla ilgili bir şey yapamadıklarından dert yanmış. Bazı milletvekilleri ise RTÜK'ün görevi sadece seyretmik mi, diye sorup, Akman'ı topa tutmuşlar.

*****

Ve FİFA olaya el koydu... Bugün ve Güneş gazetelerinin haberine göre FİFA, Ulusoyun şikâyeti üzerine, siyasi otoritenin Türk futbolu ve genel kurul delegeleri üzerinde baskı kurmaya çalıştığı iddialarına bir açıklık getirmek için Mehmet Ali Şahin, Ulusoy ve UEFA'yı toplantıya çağırdı.

*****

İstanbul güvenli bir şehir değil... Milliyet gazetesindeki bu başlık, keşke bir muhabirin hazırladığı bir habere ait olsaydı... Bu söz, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a ait. 2010'da Avrupa'nın kültür başkenti olacağı iddiası taşıyan bir şehrin, şu an güvensiz bir kent görünümünde olduğunu daha önce bir haber vesilesiyle dile getirmiştim. Belediye başkanımızın ağzından bunları duymak elbette bir İstanbullu olarak beni çok üzdü.

Ne yazık ki kent güvenliği İstanbul dışındaki şehirler için de hemen hemen aynı boyutta. İnsanlar artık sokaklarda dolaşmaya bile korkar hale geldiler. Geçen gün işine giden bir kadının yoldan çevirilerek hastane bahçesine götürülüp tecavüze uğradığını biliyorsunuz.

Gözcü gazetesinin bir haberinde de Eskişehir'de bir genç, karşısına çıkan hiç tanımadığı kişilerce, niye yan baktın denilerek dövülmüş. Yirmibirinci yüzyılda bir şehirde can ve mal güvenliğini temin edemeyen bir ülkenin, Avrupa Birliği uğraşlarının gerçekleşmesi ne kadar mümkün olabilir, doğrusu merak ediyorum.

Bu arada tecavüzcü şahıs, Azeri lehçesindeki konuşmasından yola çıkılarak nihayet yakalanmış. Ne kadar ceza verileceğini önümüzdeki günlerce hep beraber göreceğiz.

*****

Güneş gazetesinin haberine göre Devlet Bakanı Tüzmen deveye kurban gitmiş. Başbakanın da katıldığı Etiyopyadaki zirveye taze süt içebilmek için devesiyle gelen ve otelin bahçesinde kurdurduğu bedevi çadırında konaklayan Libya lideri Kaddafi, Türk Basın'ında devesiyle ilgili haberler çıkması üzerine Devlet bakanı Tüzmen'in görüşmelerini engellemiş.

*****

Gözcü gazetesinden bir haberle bugünkü turumu tamamlıyorum. Son zamanlarda ülkemizde gerginleşen ortam, insanların para harcamasına, alışveriş yapmasına da ciddi şekilde engel oluyor. Bu durumdan çok şikâyetçi olan esnaf, halk para harcamıyor, biz de batıyoruz demiş.

Bugünü de yine iyi haberler veremeden geçirdik. Yarın yeniden beraber olabilmek umuduyla...

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..