Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '10

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

2010'da piyasalar nasıl olacak?

2010'da piyasalar nasıl olacak?
 

Evet!

2010 yılının enflasyon yılı olacağını 6 ay önce söylemiştim. Ve 2010 yılı zamlarla çok tempolu başladı. Aslında benim kastettiğim enflasyon tam olarak bu değildi. Hükümetin dolaysız vergiler kolayına geldiğinden ve başka türlü de bütçedeki açıkları kapatma yolu bulamadığından doğan zamlardır bunlar. Asıl sorun para politikaları açısından doğacak olan enflasyondur.

Şimdi dolaylı vergileri bazı erken eklemenin de avantajları olacaktır. Diyelim ki 4 TL’lik sigaraya ve 2 TL si dolaysız vergi olsun. 1 TL daha vergi ekledik ve 5 TL oldu, bu üründe 3 TL yani % 60’ı vergi olur . Sezon içinde % 20 enflasyon olduğunu varsayalım. Sigara 6.5 TL olur. 6.5 TL nin % 60’ı 3.9 TL olur. Bu dolaylı vergiyi koymasaydık ve % 20 enflasyon olsaydı 4.8 TL olacaktı ve 2.4 vergi alacaktı devlet bu üründen.

3, 9 – 2.4 = 1.5 TL. Aslında 1 TL gibi görünen vergi 1.5 TL olacaktır. Bu durum diğer dolaysız vergi alınan petrol, GSM gibi herkesin kullandığı ve kullanmak zorunda olduğu ürünler için de geçerlidir. Emekliye verilen % 20 zamlar da geri alınacaktır. Bekleyin göreceksiniz.

Gerçek enflasyon yapısal enflasyondur. Durgunluktan doğan enflasyon bizi beklemektedir.

Ne demiştik yine aylar önce. Paraların değeri düşecek mallar değerlenecek. Nedenlerini de açıklamıştık.

Dolar: Doların yükselme eğilimleri geçicidir. Olması gelen noktaya hızla gelecektir. Olması gereken nokta da 1 TL altıdır. Dolar 1.14 lere indiğinden beri kimin parası daha sıkı ve kontrollü diye düşünürsek tabi ki TL dir. Dolayısıyla TL böyle giderse ABD dolarından daha değerli olacaktır.

EURO/ Dolar Paritesi: Gelişmiş ekonomiler paralarının değerlerini düşürmedikçe bu krizi atlatmaları imkansızdır. İşin sırrı orda yatmaktadır. Kim ne derse desin, inanmayın, paralarının değerlerini iyice düşürmeden AB ve ABD dünyayla rekabet edemez. Japonya’yı farklı görüyorum biraz , çünkü onların cari açıkları yok. Aralarında değer düşürme yarışı olan AB ve ABD paralarının arasındaki kur ise çok dalgalanmalara gebedir. Ekonomik kriz haberlerine göre 1.10 ile 1.60 arasında sürekli inip çıkacaktır. Bundan faydalanmasını bilen çok güzel karlar elde edebilir. Ama risk de çoktur.

Altın : Her Paranın karşılında bir mal olduğuna göre , paralar değer kaybederse ne değer kazanır? Tabi ki mallar. Özellikle borsa malları. Bunlardan değerli madenler en sağlıklı yatırım aracıdır. Altın 2013 e kadar değerlenmeye devam edecektir. Ben altının gramı 52 lira iken altın yaz aylarında 45 tl ye inecek ve burası altının yatırım için tam fit noktası olacak demiştim. Tam fit noktası orasıdır. Ama iyi yatırım aracı olma süreci boyunca yine fit olacaktır. 2013 e kadar hem de.

Borsa : Bizim borsalarımızın mantığı şudur. Faizler yükselirse düşer. Neden? Faiz yükselirse TL yabancı paralara karşı değerlenir. Kime Karşı ABD dolarına karşı. Kural bu ABD doları yükselirse borsa düşer, tersi olursa tersi olur.

Ne demiştik? Bu krizi aşmak için gelişmiş ekonomilerin paralarının değeri düşmek mutlak zorunludur. Eğer çözüm buysa ABD doları gitgide düşecek demektir. Bu durumda Borsalarımız sürekli yükselecektir. Bunun yanında kriz nedeniyle iflas eden şirketler olmuştur. Bu ne demektir? Şirket hisse senetlerinin arzı azalmıştır. Kar eden şirketler de azalmıştır. Arzda azalma ve talep yüksek olursa ve buna ABD dolarının düşmesinin etkilerini de eklersek ne olur? Borsalar tarihinin rekorlarını kırmaya adaydırlar. Hem de sürekli olarak.

Fındık: Aynı mantıkla fındık da bir mal özellikle borsa malı olduğuna göre fındık da değerlenecektir diyemeyiz. Neden ? Çünkü piyasalar arz ve talep ekseninde çalışırlar. 2009 ürünü fındık piyasaya gerekli olan fındığa çok yakın olduğundan bu sezon 4 TL civarında kalmıştır. Köylü devletten de 1.5 TL destek alınca 5.5 -6.0 TL ye mallarını satmış olurlar. Buraya kadar sorun yoktur.

Hükümetin yeni uygulamaya soktuğu politikada stok yapmak, TMO ve FKB tarafından piyasadan arz fazlasını toplamak diye bir öngörü yoktur. Ne demiştik? Fındık istikrarsız rekolteye sahip bir üründür. Bir yıl 300.000 ton olurken aynı bahçelerde diğer yıl 950.000 ton ürün olabilmektedir. Oysa dünya ve Türkiye’deki tüketim 550.000’ a denk gelmektedir. Bu sezon 650.000 tonun üzerinde rekolte olursa- ki bence 800.000 tondan fazla olacaktır- Tüketimin üzerindeki arz fazlası ürün fiyatlarına geometrik ve asimetrik olarak baskı yapacaktır, ürün fazlasının hiçbir kurum tarafından toplanmayacağının bilinmesi fındık piyasasında inanılmaz rekor ucuzlama görülecektir.

Yatırımcılara tavsiyelerimiz şunlardır.

- Arzı fazla olandan her şeyden kurtul, talebi sanal da olsa çok olana sahip olmaya bak.

- Cari açıkları olan devletlerin parasından uzak dur. Cari fazlası olan devletlerin parasına güven ve sahip olmaya bak.

 
Toplam blog
: 105
: 3914
Kayıt tarihi
: 05.11.08
 
 

İ. Ü. İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler 1989 mezunuyum. 1993'ten beri uluslararası fındık ..