Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '09

 
Kategori
Yılbaşı
 

2010'dan beklentilerim

2010'dan beklentilerim
 

Kısa bir süre önce, bir sanal sohbette, Türkiye’de olan ile olması gereken arasındaki farkın çok büyük olmasından dolayı, küçük hayallerle yetinilemeyecek bir ülke olduğundan bahsetmiştim. Orada örnek verdiğim hayalimi yazının sonunda aktaracağım. Ama bu cümleden üreyen 2010 beklentilerimi de burada sizlerle, sanki yaşanmış gibi haber dili ile paylaşmak istedim;

İşte 2010 için hayal ettiklerim;

- Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı aracılığı ile bir basın bildirisi yayınladı. Bildiride; Bundan böyle basın ve kamuoyu ile yalnızca savaş ya da ciddi dış güvenlik riskleri olması durumunda ve Milli Savunma Bakanlığının izni doğrultusunda doğrudan iletişime geçileceği, bu durumlarda dahi bilgilendirme sunumu yapılacağı, bu nedenle bugünden itibaren askerden ülke içi gündemlere dair tavır ve ifade beklentisine girilmemesi yönünde kamuoyu bilgilendirildi. Ayrıca yapılan açıklamada, Genelkurmay Başkanlığının, kendi kurumlarının Milli Savunma Bakanlığına bağlanması için Başbakanlık nezdinde girişimlerde bulunduğu bilgisi de yer aldı.

- Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Diyanetin kurulduğundan beridir yanlış örgütlendiğini, ülkede yalnızca Sünni Müslümanlar yaşıyormuş gibi davrandıklarını ama bunun gerçek olmadığını söyleyerek, Diyanet Kurumundan sorumlu Devlet Bakanı’na önerdikleri yeni örgütlenme modelini sundu. Farklı din ve mezheplere sahip vatandaşların verdiği vergilerden inanç adına ayrılan kısmın, yalnızca Sünni Müslümanların inançları için harcanmasını kul hakkına gasp olarak değerlendirdiklerini ve tüm Diyanet personelinin bundan rahatsızlık duyduğunu dile getiren Bardakoğlu, “bu sorunu çözmek için yeni bir modele ihtiyacımız var” dedi. Önerdikleri yeni modelde, Diyanet İşleri Başkanlığının, devletten bağımsız özerk bir kuruma dönüşmesi gerektiği, esas işlevinin dinler ve mezhepler arası ilişkinin koordine edilmesi ve ayrılan bütçenin en doğru şekilde kullanılmasının sağlanması olduğu, her inanç grubunun, kendi inanç gereklerini kendilerinin koordine etmesi gerektiğini dile getirdi.

- Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın oğlu başı açık bir bayana kalbini kaptırdı ve evlenme kararı aldı. Başbakan Yardımcısı Arınç’ın bu duruma bir itiraz olmadı ve yapılan düğünde gelin başı açık bir gelinlikle konukların huzuruna çıktı. (Pardon bu olay 2009 yılında gerçekleşmişti)

- Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören yeni yılda yapılacak başkanlık seçiminde aday olmayacağını duyurması üzerine, Beşiktaş camiasında yeni bir heyecan dalgası oluşmuştu. Başkanlığa aday olan sanatçı Yılmaz Erdoğan, üyelerin çoğunluğunun oyları ile başkan seçildi. Demirören kulüpten alacağı tüm borcu hibe ettiğini dile getirmesi, yeni yönetime yapılan önemli bir jest olarak değerlendirildi. Yılmaz Erdoğan, Beşiktaş’ın tüm branşlarda varlığını sürdürmesini ve sporun ruhunu canlı tutmayı hedeflediklerini, futbol takımı için esas amaçlarının istikrar oluşturmak ve bir gelenek yaratmak olduğunu söyledi. Bu amaçla, Mustafa Denizli kabul ettiği müddetçe yola onunla devam edeceklerini ancak genç bir kadro oluşturmak istediklerini dile getirdi. 2010-2011 sezonuna girerken takımın 24 kişilik kadrosunda, 8 tane 18-20 yaş arası futbolcunun bulunmasını, bunlardan en az üçünün 18 kişilik maç kadrosunda yer almasını hedeflediklerini söyledi.

- Türkiye’nin, Yunanistan, Bulgaristan, Rusya, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ve İran dış işleri bakanları bir araya gelerek, vatandaşların karşılıklı vizesiz giriş çıkış yapılabilecek bir protokole imza attılar. Türkiye Dışişleri Bakanı, artık düşman komşu konseptinden vazgeçerek, dost komşu konseptine geçtiklerini dile getirdi . Ayrıca 2010 yılında düzenlenen Eurovizyon şarkı yarışmasında, Türkiye temsilcisi olan yarışmacılar, tüm komşularımızdan aldığı 12 tam puanla yarışmayı birincilikle tamamladı. Özellikle Kuzey Avrupa ülkeleri, komşu ülkeler arası bu sıkı bağdan kaynaklanan destekle kazanılan birinciliğin, yarışmayı bir müzik etkinliğinden çıkarıp, siyasi bir arenaya çevirmesinden dolayı şikayetçi oldular.

- 2010 yılının başlarında, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal geleneği bozmadı ve olağanüstü genel kurul kararı aldı. En kısa sürede toplanan genel kurulda yeniden başkanlığa aday olan Baykal, tüzükte yer alan genel başkan adayı olma şartlarında yeniden değişiklik yapmak için önerge sundu ve mevcuttaki parti genel başkanından adaylık onayı alamayan üyenin genel kurulda başkan adayı olamayacağına dair bir maddeyi tüzüğe ekletti. Partinin vitrininde büyük bir yenilik yapacağı vaadinde bulunan Baykal sözünde durdu ve 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’i parti yönetimine katarak politbürosunu daha deneyimli isimlerden oluşturmuş oldu. (Tahmin edeceğiniz gibi Baykal bende beklenti bırakmadı)

- ABD ve İngiliz Ekonomi bakanları ortak açıklama yaptılar. ABD ekonomi bakanı ülkesinin 12,5 trilyon dolar borcu olduğunu söylerken, İngiliz bakan ülkesi için borcun 10 trilyon dolar olduğunu dile getirdi. Her iki bakanda, ülkelerinin borç ödeme dengesini kaybettiklerini ve borç döngüsünü karşılayamadıklarını, bu nedenle İMF ile bir anlaşma yaparak, borç ödemesini güvence altına alacak ve bütçe dengesini sağlayacak bir ekonomik program hazırlamaya hazır olduklarını dile getirdiler. 2009 başlarında Yunanistan, İspanya ve İrlanda’nın benzer bir açıklama yapmasından sonra gelen bu açıklama, gelişmekte olan ülke borsalarında ve ekonomilerinde sükûnetle karşılandı. Başını Çin, Hindistan, Brezilya ve Türkiye gibi ülkelerin çektiği gelişmekte olan ülkeler, dünya ekonomisini biçimlendirmek ve daha sosyal, paylaşımcı, barışçı, spekülasyonlara dayanmayan ve gücünü tüketimden değil üretimden alan bir ekonomik sistemin kurulması için işbirliği yapma kararı aldılar.

- Kimya uzmanı bir Türk bilim insanı, geliştirdiği nanoteknoloji ürünü ile Nobel Kimya ödülünü kazandı. Güneş enerjisini oldukça düşük hacimli bir alanda ve en verimli bir şekilde stok etmeye yarayan bu aletin en önemli özelliği ise taşınabilir olması. Her türlü enerji ihtiyacı duyan makinenin kullanımına uygun olan bu enerji deposuna, dünyada karbon kökenli yakıtlara duyulan ihtiyacı azaltacağı ve tüketilen toplam enerji içinde yenilenebilir enerjilerin oranını yükselteceği için küresel ısınma sorununun çaresi gözüyle bakılıyor.

- İspanya’da, Savunma Bakanı olarak, hem de hamile bir bayanı atanmasının ardından, dikkat çekici bir gelişme de Türkiye’de yaşandı ve AKP kabinesinde yaşanan bir değişiklikle, eşcinsel olduğunu önceden deklare etmiş bir isim savunma bakanı olarak atandı.

 
Toplam blog
: 453
: 1826
Kayıt tarihi
: 14.11.06
 
 

36 güneş yılı. 27 yıl G.antep, 9 yıl İstanbul. İstanbul, 90’lı yıllarda yaşandı, bitti.  Hep şe..